Uzun haftalardır özlenen bir galibiyet hasreti vardı Gaziantep Futbol Kulübü’nde. İyi oynamalarına, sahada mücadele etmelerine rağmen, bu çaba maalesef puan tablosuna yansımıyordu. Taraftarlar sabırsız, şehir gergindi. Herkes, “Bu takım bu kadar iyi oynarken neden kazanamıyor?” sorusunu soruyordu. Ancak her inişin bir çıkışı vardır ve Gaziantep FK için de o çıkış noktası nihayet Konya maçında geldi.
Konyaspor maçı, Gaziantep için bir dönüm noktası olarak gösteriliyordu. Şehrin kenetlendiği, taraftarların sabırla beklediği an gelmişti. Nefesler tutulmuştu. Ve nihayet, 3-1’lik galibiyetle alınan 3 puan, hem takıma hem de şehre büyük bir moral oldu. Bu zafer, sadece sahadaki futbolcuları değil, ekran başında ve tribünlerde bekleyen binlerce insanı da rahatlattı.
Selçuk hoca ise bir kaç değişiklik dışında hemen hemen ideal kadroyu buldu gibi. Okereke’nin yokluğunda Kodro sahada ama bu futbolcunun Gaziantep FK’ya hiçbir faydası olmayacağı ay ve gün gibi ortada. Kim getirdiyse selamlar kendisine.. Bunun yanı sıra N’Diaye ise halen beklediğim gibi değil. Tecrübeli ama maalesef yetersiz.
Gaziantep Futbol Kulübü, Süper Lig’de olmayı hak eden bir takım. Sahadaki mücadeleci ruhu, yetenekli kadrosu ve coşkulu taraftarıyla her zaman bu ligin güçlü ekiplerinden biri olmuştur. Bu nedenle, bu takımın kazanması, Süper Lig’deki varlığını güçlendirmesi gerekiyor. Gaziantep FK’nın galibiyeti sadece 3 puan anlamına gelmiyor; bu galibiyet, şehrin futbola olan inancını, takıma olan güvenini pekiştiriyor.
Haftalardır beklenen zafer sonunda geldi ve Gaziantep FK, hak ettiği bir galibiyetle sahadan ayrıldı. Umarım bu, sadece bir başlangıç olur ve takım, bir galibiyet serisine imza atarak üst sıralarda kendine sağlam bir yer edinir. Henüz lig bitmedi. Önümüzde iki kritik maç var. Bu takım rahatlamak istiyorsa Göztepe ve Hatay maçını kazanmalı..
