NASA, 30 Mart'ta yayınladığı makalede dünyayı güneşte meydana gelen fırtınalardan koruyabilmek için yapay zeka destekli bir erken uyarı sistemi kullanacağını belirtti.
NASA uydu verilerini birleştiren yeni bir bilgisayar modeli ile tehlikeli uzay havası için siren sesini andıran bir alarm bildirimi üzerinde çalışıyor. Güneş'te meydana gelen fırtınalar dünyayı olumsuz etkileyebiliyor. Bu fırtınaların çok şiddetli olması durumunda özellikle de uyduları etkileyebilme tehlikesi bulunuyor. Bu da dünyadaki elektronik cihazların etkilenmesi anlamına geliyor. Konuyla ilgili NASA'nın konuyla ilgili paylaştığı makalede geçen bazı ifadeler şunlardır:
EN ŞİDDETLİ GÜNEŞ FIRTINASI 1859 YILINDA YAŞANDI
Güneş, hem "güneş rüzgârı" olarak bilinen sabit bir akışla hem de güneş patlamalarından kaynaklanan daha kısa, daha enerjik patlamalarla uzaya sürekli olarak güneş malzemesi saçar. Bu güneş materyali Dünya'nın manyetik ortamına ("manyetosfer") çarptığında, bazen jeomanyetik fırtınalar oluşturur. Bu manyetik fırtınaların etkileri hafiften aşırıya kadar değişebilir, ancak teknolojiye giderek daha fazla bağımlı hale gelen bir dünyada etkileri giderek daha yıkıcı hale gelmektedir.
Örneğin, 1989'daki yıkıcı bir güneş fırtınası Quebec'te 12 saat boyunca elektrik kesintilerine neden olmuş, milyonlarca Kanadalıyı karanlığa sürüklemiş, okulları ve işyerlerini kapatmıştır. Kayıtlara geçen en şiddetli güneş fırtınası olan 1859'daki Carrington Olayı, telgraf istasyonlarında yangınlara yol açmış ve mesajların gönderilmesini engellemiştir. Carrington Olayı bugün gerçekleşseydi, yaygın elektrik kesintileri, sürekli elektrik kesintileri ve küresel iletişimde kesintiler gibi çok daha ciddi etkileri olurdu. Böyle bir teknolojik kaos ekonomileri felce uğratabilir ve dünya çapında insanların güvenliğini ve geçim kaynaklarını tehlikeye atabilir.
2025'TE Kİ GÜNEŞ FIRTINASI YIKICI ETKİYE SAHİP OLABİLİR
Buna ek olarak, 2025 yılında gerçekleşmesi beklenen bir sonraki "güneş maksimumuna" - Güneş'in 11 yıllık aktivite döngüsünün zirvesi - yaklaştıkça jeomanyetik fırtına riski ve toplumumuz üzerindeki yıkıcı etkileri de artmaktadır.
NASA, ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu ve ABD Enerji Bakanlığı'nı içeren bir kamu -özel sektör ortaklığı olan Frontier Development Lab'deki uluslararası bir araştırmacı ekibi, hazırlıklara yardımcı olmak amacıyla, güneş rüzgârı ile teknolojimizde hasara yol açan jeomanyetik bozulmalar ya da pertürbasyonlar arasındaki bağlantıları araştırmak için yapay zekâ (AI) kullanıyor.
Araştırmacılar, "derin öğrenme" adı verilen ve bilgisayarları önceki örneklere dayanarak kalıpları tanımaları için eğiten bir yapay zeka yöntemi uyguladılar. Bu tür bir yapay zekayı, heliofizik misyonlarından (ACE, Wind, IMP-8 ve Geotail dahil) alınan güneş rüzgarı ölçümleri ile gezegendeki yer istasyonlarında gözlemlenen jeomanyetik pertürbasyonlar arasındaki ilişkileri belirlemek için kullandılar.
MİLİSANİYEDE TAHMİN EDEBİLİYOR
Buradan yola çıkarak, dünya çapındaki jeomanyetik karışıklıkları meydana gelmeden 30 dakika önce hızlı ve doğru bir şekilde tahmin edebilen DAGGER (resmi adıyla Deep Learning Geomagnetic Perturbation) adlı bir bilgisayar modeli geliştirdiler. Ekibe göre, model bir saniyeden daha kısa sürede tahmin üretebiliyor ve tahminler her dakika güncelleniyor.
DAGGER ekibinin yapmış olduğu testlerde geliştirdikleri modeli Ağustos 2011 ve Mart 2015'te meydana gelen iki jeomanyetik fırtınaya karşı denedi. Her iki durumda da DAGGER, fırtınanın dünya genelindeki etkilerini hızlı ve doğru bir şekilde tahmin edebilmeyi başardı.
NASA, DAGGER yapay zekanın hızlı analizini uzaydan ve Dünya'dan gelen gerçek ölçümlerle birleştirerek dünya çapındaki siteler için hem hızlı hem de kesin olan sık güncellenen tahminler üreten ilk model olduğunu belirtti.
"MODERN TOPLUMDAKİ YIKIMI EN AZA İNDİRMEK VE HATTA ÖNLEMEK MÜÜMKÜN"
DAGGER modeli hakkında Space Weather dergisinde yayınlanan bir makalenin başyazarı olan Hindistan'daki Üniversitelerarası Astronomi ve Astrofizik Merkezi'nden Vishal Upendran, "Bu yapay zeka ile artık hızlı ve doğru küresel tahminler yapmak ve bir güneş fırtınası durumunda kararları bilgilendirmek, böylece modern toplumdaki yıkımı en aza indirmek ve hatta önlemek mümkün" dedi.
DAGGER modelindeki bilgisayar kodu açık kaynak kodlu olduğunu belirten NASA, programın elektrik şebekesi operatörleri, uydu kontrolörleri, telekomünikasyon gibi şirketleri önceden uyararak önlem almalarında yardımcı olabileceğini söyledi. Bu uyarıyla cihazları önlem amaçlı geçici olarak durdurabileceklerini ya da başka yere taşıyabileceklerini de ekledi.