Eğitim

NEVÜ’de ‘Osmanlı Sefer Organizasyonu’ konulu konferans düzenlendi

Nevşehir hacı bektaş veli üniversitesi (nevü)’de, erciyes üniversitesi edebiyat fakültesi tarih bölümü öğretim üyesi prof. Dr. Mehmet inbaşı’nın davetli konuşmacı olarak katıldığı ‘osmanlı sefer organizasyonu’ konulu konferans düzenlendi.

NEVÜ’de ‘Osmanlı Sefer Organizasyonu’ konulu konferans düzenlendi
05-12-2022 16:25

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ)’de, Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet İnbaşı’nın davetli konuşmacı olarak katıldığı ‘Osmanlı Sefer Organizasyonu’ konulu konferans düzenlendi.


NEVÜ Tarih ve Kültür Topluluğu tarafından NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet İnbaşı’nın davetli konuşmacı olarak yer aldığı konferansa; NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mutluhan Akın, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. L. Gürkan Gökçek, Bölüm Başkan Yardımcısı ve Tarih ve Kültür Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Saraç, üniversitenin akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasını NEVÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. L. Gürkan Gökçek’in yaptığı konferansta konuşan Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet İnbaşı, devrin şartlarına göre Osmanlı sefer organizasyonlarının nasıl yapıldığından bahsetti. 13. yüzyılın sonlarında Kuzeybatı Anadolu’da kurulan Osmanlı Devleti’nin, Türklerin tarih boyunca kurduğu en büyük devletlerden biri olduğunu, kuruluş aşamasında Anadolu Selçuklularının bir uç beyliği iken zamanla Marmara kıyılarında Bizans’a doğru gelişme şansı elde ettiğini ve yaklaşık 150 yıl sonra İstanbul’u fethederek bir cihan devleti haline geldiğini belirten İnbaşı, Osmanlı sefer organizasyonları hakkında önemli bilgiler verdi. İnbaşı; “16. yüzyılda askerî yapısını tam anlamıyla oturtan Osmanlı Devleti, zamanla devrinin en ihtişamlı ve modern ordusunu tesis etti. Osmanlıların zaferleri esas alan savaş kaidelerini ve askerî faziletleri olanca inceliğiyle ortaya koymak suretiyle harp lojistiğini ve savaş silahlarının en mükemmelini kullanmayı prensip edindiklerini söyleyebiliriz. Böylece bir çarkın dişlileri misali muntazam işleyen bir ordu teşkilatı oluşturmayı başarmışlardı. Savaş kararının alınmasını müteakip seferberlik başlar, sefere çağrı fermanları doğrultusunda mümkün olan en kısa sürede köy, kasaba ve kazalardaki askerî birliklerin hazırlıklarını yapıp hareket etmeleri ve bağlı oldukları eyalet ya da sancak merkezlerindeki ilk toplanma yerlerinde eyalet kuvvetlerine katılmaları istenirdi. Sefer için en elverişli dönem ilkbahar ve yaz aylarıydı. Ülkenin farklı uzaklıktaki bölgelerinden yola çıkan taşra kuvvetlerinin ana toplanma merkezine ulaşması birkaç ayı bulduğu için seferle ilgi emirler genellikle sonbahar ve kış aylarında gönderilir; başta İstanbul’da bulunan Kapıkulu askeri olmak üzere Rumeli ve Anadolu’daki eyalet kuvvetlerinin Mart sonundan Mayıs başına kadar İstanbul veya Edirne’deki ana toplanma merkezine ulaşmaları istenirdi. Asya veya Avrupa taraflarına yapılacak seferlerde ordunun üç toplanma ve hareket merkezi vardı. Eğer sefer Asya tarafına olacaksa Üsküdar, Avrupa yönünde olacaksa Davutpaşa ya da Edirne sahrasında ordu toplanır, ordugâhlar ilk buralara kurulurdu. Ordunun toplanma sürecinde, merkeze uzak bölgelerden gelen eyalet askerlerinin zamanında merkeze ulaşamaması ve asker firarları gibi sorunlar baş gösterirdi. Bunun için Rumeli ve Anadolu’daki sağ, sol ve orta kol güzergâhlarına sürücü tabir edilen görevliler atanarak, askerlerin ilgili güzergâhı takip edip merkez ordugâha hızlı ve güvenli şekilde intikali sağlanmaya çalışılırdı. Bu esnada muhtemel firarların önünü kesmek için de elinde sadrazam kethüdası tarafından düzenlenen izin tezkeresi olmayan askerlerin yol ve köprülerden geçmelerine izin verilmemesi yönünde fermanlar hazırlanır ve ilgili kadılıklara gönderilirdi. Savaş dönemlerinde askerî alanda yaşanan hareketlilik tabii olarak malî organizasyona da yansırdı. Büyük bir orduyu toparlamak, barındırmak ve beslemek devlete ek bir yük getirmekteydi. Osmanlı’nın malî organizasyonu genel anlamda devlet, özel anlamda ise ordu ve savaş finansmanlarının gereklerine göre şekillendiği için, devlet bu süreci klasik yapısının bozulmadığı yıllarda sarsılmadan atlatıyordu” diye konuştu.


Soru-cevap bölümüyle devam eden konferans, Prof. Dr. Mehmet İnbaşı’na NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mutluhan Akın tarafından plaket ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin tarafından teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER