MHP Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplandırması talebiyle verdiği önergeyle Bursa Ovası’nın hayat kaynağı Nilüfer Çayı’nda had safhaya ulaşan kirliliğin önüne geçilmesi konusunda yapılan çalışmaları sordu.
Marmara Bölgesi’nin ve Bursa’nın en önemli su kaynaklarından biri olan, Uludağ’ın güney yamaçlarından doğup Karacabey’de Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayı’ndaki kirlilik, son yıllarda had safhaya ulaştı.
Özellikle Bursa Ovası’ndaki havzasında kurumaya yüz tutmuş Ayvalı, Kaplıkaya, Gökdere, Cilimboz ve Deliçay gibi akarsularla buluştuktan sonra geçtiği tarım alanlarına hayat veren Nilüfer Çayı’ndaki kentsel, hayvancılık, zirai ilaç ve endüstriyel deşarj kaynaklı aşırı kirlilik MHP Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Hidayet Vahapoğlu tarafından soru önergesiyle TBMM gündemine taşındı.
Topraktaki kirlilik
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplandırması talebiyle verdiği soru önergesinde sanayileşme ve nüfus artışından kaynaklı kirliliğe dikkati çeken Milletvekili Dr. Mustafa Hidayet Vahapoğlu, sorunun sık sık yerel ve yaygın basın tarafından da gündeme getirildiğini hatırlattı.
Havzasında Nilüfer Çayı’nın tarımsal sulamada kullanıldığını da işaret eden Vahapoğlu, sudaki kirlilik nedeniyle toprağın içeriğindeki tuz ve ağır metal oranlarının tehlikeli seviyelere geldiğini belirtti. “Nilüfer Çayı’nın kaynağından çıktığında kokusuz, berrak, duru, şeffaf renkli iken Marmara Denizi ile birleştiği noktada kokulu, siyah ve kırmızı renkli katran gibi bir hal aldığı bilinmektedir” diyen MHP Milletvekili Vahapoğlu, “Yeşil Bursa’mızın doğasının korunması için acilen Nilüfer Çayı’nda ıslah ve temizleme çalışması yapılması gerekmektedir. Birçok gıda ürününün bu topraklarda yetişmesi de kanser riskini arttırmaktadır” şeklinde konuştu.
Müsilaj eylem planı
Önergesinde bu bilgilendirmeleri yapan TBMM Milli Savunma Komisyonu ile Güvenlik ve İstihbarat Komisyon Üyesi Bursa Milletvekili Dr. Vahapoğlu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a şu soruları yöneltti:
“1- Nilüfer Çayında yaşanan kirliliği önlemek için yapılan ya da planlanan bir çalışma var mıdır? 2- Bakanlığınızın çay üzerindeki arıtma tesislerinin modernize edilmesi ve kaçak kimyasal atıkların dökülmesini önlemek için detektör cihazların konulmasına yönelik bir çalışma planlamakta mıdır? 3- Nilüfer Çayı’nı etkileyen bu kirliliğin önlenebilmesi için bölgedeki sanayi atıklarının düzenli takip edilmesi ve periyodik olarak ölçümlerinin yapılması gerekmektedir. Denetimler ne sıklıkla yapılmaktadır, yapılan denetimlerde herhangi bir idari ya da cezai yaptırım uygulanmış mıdır? 4- Marmara Denizindeki müsilaj sorununun en büyük nedeni olarak kirlilik gösterilmektedir. Marmara Denizi’ndeki Müsilaj Temizliği Eylem Planı’na Nilüfer Çayı’nın da eklenmesi ve bu çerçevede gerekli çalışmaların yapılmasına ihtiyaç duyulmakta mıdır?”
Bu arada, sanayicisinden ev hanımına öğrencisinden işçisine bütün Bursa’yı konuya duyarlı olmaya çağıran Milletvekili Vahapoğlu, şunları kaydetti:
“Şehir olarak hayat kaynağımız olan Nilüfer Çayı’na sahip çıkmalıyız. Nilüfer Çayı’nın doğduğu Aras Şelalesi’nden Bursa Ovası’na ulaşmadan önceki bölümünde Nilüfer ve Doğancı olmak üzere iki önemli baraj bulunmaktadır. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan iki barajda kış ayları hariç su tutulduğu için yazın akarsuyun ovadaki güzergahında suyun miktarı azalmaktadır. Buradaki temel sorun ise Nilüfer Çayı’nın Bursa Ovası’ndaki havzasında yasal olmayan yollarla açılan kuyulardan yeraltı sularını çeken sanayi kuruluşlarının akarsuyumuza ve onu besleyen derelere yaptığı atık su deşarjıdır. Elbette ki bu konuda kamu eliyle veya yerel yönetimlerce yapılan denetim ve sıklığı önemlidir. Lakin daha kıymetli olanı, bütün Bursa’mızın Nilüfer Çayı için ortak bir bilinç oluşturmasıdır.”