Tuğsuz, yaptığı sıralı paylaşımlarda, “Beni destekleyen, listelerde görmek isteyen yakınlarıma, sevenlerime ve İYİ Partili dostlarıma bir açıklama borçlu olduğumu düşünüyorum” diyerek şu açıklamayı yaptı; “Aday olmayı düşünmüyor olmamın sebebi Çiltuğ Isı Sanayi’de içerisinde olduğumuz çok önemli bir gelişim ve kurumsal dönüşüm sürecinde işimin başında olmam gerekmesidir.
Bilenler bilir, aile şirketlerinde bu tip süreçler üst yönetimin bire bir desteği olmadan yürütülemez.
O nedenle çalışma arkadaşlarımın ciddi endişeleri vardı. 2018 yılından beri artan bir yoğunlukla sürdürdüğümüz çalışmalarımızı dönüm noktası denilebilecek bir noktaya getirdik ve bu çalışmaları sekteye uğratmamak adına ben de ekip arkadaşlarıma bir söz verdim.
Aslındaenim için çok zor olan bu tercihi aylar öncesinden yapmak zorundaydım.
Çünkü adaylık sürecinin seçimlere bir ay kala yapılan basit bir adaylık başvurusundan ibaret olmaması gereken, altyapı ve hazırlık gerektiren bir süreç olduğuna inanıyorum. İçinizde bana kızanlar olduğunu biliyorum, hakkınızdır.
Siyasette kendi çevresinin menfaatlerini değil, doğruları savunacak gençler görmek istiyoruz. Artık dinozor siyasetçileri değil, zamanı anlayan, bilime ve liyakate değer veren, vizyonu olan birilerini olsun istiyoruz. Milleti temsil etme fırsatı ve görevi çok kıymetli ve kutsal bir görev. Gerek kuruluşundan beri doğrudan içinde olmamın, gerek geçen seçimlerdeki adaylık sürecinin beni İYİ Partinin doğal olarak en üst sıradan aday pozisyonuna koyduğunun da farkındayım.
Beni tanıyanlar iyi bilir ki; ben siyasete hiç bir şahsi beklentim olmadan, ülkemizin geleceğine olumlu bir katkı sunabilmek için girdim. Şahsi ihtiraslar hırslar içerisinde olmadım. Geçen seçimde az farkla seçilemediğim için ‘bu sefer illa ki seçileceğim’ hırsında olmadım.
Bu benim mizacıma aykırı. İnandığım partime, memleketime bir katkı yapabilir isem ne mutlu bana. Adaylık konusunda bu kararı vermemiş olsaydım, çok daha farklı bir adaylık sürecini aylar öncesinden yürütmeye başlardım ki sorumlu bir siyasetçinin yapması gereken zaten budur.
Bir aile şirketini kurumsallaştırmak, değiştirmek ve geliştirmek de kolay değil. Emek ve fedakarlık isteyen bir iş. O da önemli bir görev.
Milletvekilliği ile birlikte etkili biçimde yürütülmesi mümkün değil. Yakınlarımın, İYİ Partili dostlarımın ve Ankara'nın benden adaylık yönünde beklentileri olduğunun farkındayım.
Teveccühünüz beni gururlandırıyor, teşekkür ederim. Ancak başladığım bir işi yarım bırakmak istemiyorum. O nedenle bu noktada bir tercih yapmam gerekiyordu. Büyükler, siyaset uzun bir maratondur derler.
Bakalım, zaman ne getirir göreceğiz, hakkımızda hayırlısı olsun. Bu, ülkemizde ve ilimizde olan olaylara kayıtsız kalacağız, partimizi ve teşkilatımızı sahipsiz bırakacağız anlamına gelmiyor tabii ki.
İYİ Parti Gaziantep’te ilk kurulduğu gün de oradaydım, bundan sonra da olmaya devam edeceğim. Partime inancım tamdır. Parlementer sisteme, adalete, liyakate ve demokratik bir Türkiye'ye gidişin anahtarı İYİ Partidir.
Bireysel hesaplar içerisinde olmadan, gelecek nesillere daha iyi bir ülke bırakabilmek için, Türkiye'nin, Gaziantep'in, iyiliği için buradayız.
İYİ Partiye tam desteğim koşulsuz sürecek. Milletvekili aday adayı olacak arkadaşlarıma başarılar diliyorum. İYİ Olacak! “