babalarının elinden para beklemeye çalışmasınlar, mücadele etsinler” dedi. Bolu’da, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tarih Bölümü’nden 2013 yılında mezun olan Halil Acar (36), formasyon alarak 5 yıl boyunca öğretmen olarak atanabilmek için KPSS sınavlarına hazırlandı. Zorlu sınav hazırlığı sürecinde boyunca kasaplık, akaryakıt istasyonlarında çalışan Acar, girdiği son sınavın ardından atanamayınca öğretmenlik hayalinden vazgeçti. 30 yaşında tesadüfen akü satışı yapan bir arkadaşıyla yolu kesişti. Küçük bir sermayeyle akü satmaya başlayan Acar, 6 yılda tahmin edemeyeceği bir noktaya geldi. Bolu’nun her köşesinde yolda kalan vatandaşlara ve adreslere akü teslimatı yapan 36 yaşındaki Acar’ın 3 ilçede ise şubesi bulunuyor. Öğretmenlik hayali yarım kalan ancak hayallerini akü satarak gerçekleştiren Acar, öğretmen adaylarına seslenerek, “Anne-babalarının elinden para beklemeye çalışmasınlar, mücadele etsinler” dedi. “Bir türlü devlet dairesine yerleşemedik”
2013 yılında tarih bölümünden mezun olan ve eğitim sürecinde sürekli çalıştığını ifade eden Halil Acar, “Eğitim süreçlerinde yani her yıl yaz tatilinde, ara tatilde olsun, öğrenci arkadaşlarım, tatile gezmeye giderken ben sürekli bir yerlerde hep çalıştım. Masraflarımı kendim karşılamaya çalıştım. Sağ olsun ailem de eğitim sürecinde her zaman yanımda olmaya çalıştılar. Yani biraz kısıtlı imkanları da okudum. Tarih bölümü bitirdim sonrasında formasyon aldım. Okulu bitirdikten sonra bir yıl Dörtdivan Çok Programlı Lisesi’nde tarih öğretmenliği yaptım, derslere girdim ücretli olarak. Sonrasında Ankara’da 2-3 yıl özel bir okulda görev yaptım. İşte bu süreçte sürekli KPSS’ye hazırlandık, olmadı. Polisliği denedim, onda yine aynı şekilde oldu bir türlü devlet dairesine yerleşemedik” dedi. “4 yıl kadar kasaplık mesleğini yaptım”
Tesadüfen elektrikli bisiklet tamirine gittiği esnada akü satışı yapan arkadaşıyla karşılaştığını belirten Acar, “Süreç devam ederken kasaplık yapmaya başladım. 4 yıl kadar kasaplık mesleğini yaptım. Sonra 2018’de evlendim. Evlendikten sonra belli bir bütçeyle, elektrikli ve benzinli motosiklet alıp satmaya başladık. Tesadüfen bir yere tamire giderken orada bir arkadaş ‘Aküleri aldık, satamadık’ dedi. Ben de dedim ki, ‘Biz satalım bunları’. Aküleri satmaya başladım yavaş yavaş. Ve sonrasında belli bir piyasa oluşturdum. Şu anda Bolu merkezde hizmet veriyoruz. 3 adet de ilçelerde şubemiz var” diye konuştu. “Önceden internet sitelerinden müşteriyi buluyordum. Şuan buna vaktim yok”
Eskiden müşterileri internet üzerinden bulduğunu şuan da ona vakti olmadığını dile getiren Halil Acar, “Müşterilerle konuşurken, ‘Öğretmenim, atanamadım’ dediğimde müşterilerim benimle dertleniyorlar sağ olsunlar. Ve sonra diyorlar ki başka vatandaşlara, ‘Ya işte bir öğretmen kardeşimiz var. Gerçekten güzel bir hizmet sunuyor. Fırsatçılık yapmadan yardımcı oluyor’ diye. Onlar da tanıdıklarına bizi öneriyorlar ve bir kişi bin kişi ediyor. Önceden internet sitelerinden müşteriyi buluyordum. Şu anda mesela benim oralara bakacak fırsatım olmuyor. Burada akü dağıtmaktan” ifadelerine yer verdi. “Kötü gidişat olduğunda bunu düzeltecek bir sermayemiz yoktu”
Atamadıktan sonra karamsarlık yaşadığı dönemlerin olduğunu ifade eden Acar, “Yani karamsarlık illaki oldu. Kesinlikle oluyor. Okuyup atanamadıktan sonra yani dua ediyordum, ‘Allah’ım bana bir yol göster’ diye. Düğünde masraflarımıza kadar mesela ailem zar zor karşıladı. O zaman ailemin de durumu çok iyi değildi. Ama zamanla her şey oluyor. Çalışmak lazım da. 3-4 yıl boyunca sabah çıkıp gece yarısına kadar, eşim olsun, çocuğum olsun, 5 yaşında, ‘Baba sen ne zaman bizimle kalacaksın?’ diye ben çok sorularını duydum. Ama pes etmedim. Bu noktaya geleceğini düşünmüyordum. Kısıtlı bir sermayeyle başladığımız için düşünmüyordum. Çok düşük bir sermayeyle başladık. Kötü gidişat olduğunda bunu düzeltecek bir sermayemiz yoktu” şeklinde konuştu. “Annesinin babasının elinden para beklemeye çalışmasınlar mücadele etsinler”
Son olarak atanamayan ve umudunu yitiren öğretmen adaylarına seslenen Acar, “Şunu söylemek istiyorum okumuş, atanamamış kişiler, sadece devlete bel bağlamaya çalışmasınlar, annesinin babasının elinden para beklemeye çalışmasınlar mücadele etsinler. Yeni iş fikirleri arasınlar. Ben o şekilde yaptım ve tuttu. Mesela bu işlere başladığımda ben kasaplık yaparken bana, ‘Sen öğretmen oldun. Kasaplık yapıyorsun. İşte akaryakıt istasyonunda pompa görevlisi olarak çalışıyorsun’ diyorlardı. Ben ne yapayım yani? Atanamayan arkadaşlar bir yerlerden başlamalı diye düşünüyorum. En azından tekrar devlete girmek KPSS’ye çalışmak gibi bir fikirleri varsa aynı zamanda yeni bir şeyler yapmaya kendileri de çalışsınlar. Hani ilerleyen dönemde devlet olmasa bile ortada kalınmasın” dedi.