Yaklaşık 5 yıl önce satranç ile ilgili okuduğu kitaptan etkilenen Seda Altunbaş, Şehitkamil Belediyesinin Satranç Merkezi'ndeki kursa katılarak satranç öğrendi.
Daha sonra bu alandaki bilgisini ilerleten ve eğitmenlik sertifikaları edinen, 2 çocuk annesi Altunbaş, kursiyer olduğu merkezde eğitmenlik yapıyor.
Seda Altunbaş, AA muhabirine, satrançla tanıştığı için çok mutlu olduğunu söyledi.
Bir kitapla başlayan satranç hikayesine önce kursiyer şu an da eğitmen olarak devam ettiğini anlatan Altunbaş, merkezde her yıl 3 dönem yaklaşık 1500 çocuğa eğitim verildiğini belirterek, "Buradan milli sporcular, Avrupa şampiyonları yetişiyor. Bu bizi çok onurlandırıyor." dedi.
Altunbaş, çocukların yanı sıra yetişkinlere de eğitim verildiğini, kurum olarak satrancı önemli bir seviyeye taşıdıklarını ifade etti.
"Çocuklar akademik olarak da gelişiyor"
Satrancın sınırsız bir oyun olduğunu aktaran Altunbaş, şöyle konuştu:
"Sadece satranç öğretmiyoruz, aslında satrançla çocukların hayatlarına dokunuyoruz. Çünkü satrancın bir çocuğun otokontrolünü sağlayan en büyük mekanizmalardan biri olduğunu düşünüyorum. Her hamle düşünülerek yapılırken güncel hayatta da bu şekilde devam ediyor. Satranç konsantrasyon sürecini uzun süre tutan bir oyun. Çocuklar akademik olarak da gelişiyor. Çocukların hamlesini yapmadan düşünmesi, okul eğitiminde de dışardaki arkadaş ilişkilerinde de çok büyük etki sağlıyor. Biz çocukları satrançla sadece bir alanda değil birçok alanda geliştirmeye çalışıyoruz. Satranç sadece düz bir anlatım değil, gizemli bir oyun olarak bütün çocukların zihninde oluşturmaya, zihninde oyunlar kurmak için yönlendiriyoruz."
Altunbaş, bütün turnuvaları yakından takip ettiklerini dile getirerek, "Sporcularımız çok ciddi başarılar elde ediyor ve şehrimize büyük başarılarla dönüyor. Şehitkamil Belediyesi bu alanda gazi şehrimize çok ciddi destek sağlıyor." diye konuştu.
"Satranç kendi dünyanızın tahtaya yansımış hali"
Bu sporunun önemine dikkati çeken Altunbaş, şunları kaydetti:
"Birçok alanda kararlarımı, fikirlerimi, bakış açımı değiştirdi. Karar alırken, önyargılarımdan biraz daha uzaklaşıp daha detaylı düşünerek hareket ediyorum. Satranç sadece tahtanın üzerinde oynanan bir oyun değil kendi dünyanızın tahtaya yansımış hali. Satrançta aldığımız kararlar maçın sonunu belirler, tıpkı hayatımızdaki gibi. Bana kattığı en önemli özelliklerden biri çocuklarla çalışırken onların dünyasındaki keyifli, samimi ve heyecanlı ortamla buluşmamı sağladı. Çocuklarla bir arada bulunmak, onların başarılarıyla gururlanmak çok güzel. Yeri geliyor üzülüyoruz ama pes etmiyoruz. Tıpkı satranç oynar gibi, bütün taşları kaybedebiliriz ama son taşla yine kazanımlar sağlayabiliriz. Hayatımız da bu şekilde dokunmuş oluyor."
"Avrupa ve dünya şampiyonasına hazırlanıyoruz"
Milli sporcu 8 yaşındaki Beren Nisa Karabaş ise 5 yaşında kreşte satranç öğrendiğini anlatarak, "Satranç benim ilgi alanım oldu, turnuvalara katılmaya başladım, dereceler elde ettim. Sonra Türkiye şampiyonu oldum. Buradaki merkezde Seda hocam, turnuvalardaki heyecanımı azaltmak için yardımcı oluyor, gerektiği kadar bana ders veriyor." dedi.
Milli sporcu 9 yaşındaki Sare Mutafoğlu da anaokulunda satranca başladığını belirterek, "O kupayı aldığımızda o heyecan, yaptığımız tüm fedakarlıkları unutturuyor. Şimdi Seda öğretmenimle birlikte Avrupa şampiyonasına, ondan sonra dünya şampiyonasına hazırlanıyoruz." diye konuştu.
