Şeker, yaptığı yazılı açıklamada, Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın cesedinin, ailesi ve Gabon'un Ankara Büyükelçiliğince 18 Nisan'da alınmasına karar verildiğini belirtti. Bu kararın dün sözlü olarak Karabük Cumhuriyet Başsavcılığına bildirildiğini aktaran Şeker, "Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı ise bu bildirimimize, müteveffanın cansız bedeninin 11 Nisan'da İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edildiğini ifade ederek sözlü şekilde cevap vermiştir. Karabük'teki morgların hava derecesinin eksi 4 dereceye kadar soğuma sağlayabildiği, bu sebeple cesedin eksi 18 derecede muhafaza altına alınması için İstanbul'a gönderilmesi talebi çelişkilerle doludur" ifadelerini kullandı.
Cesedin sevk kararının şekil ve içerik ile taraflara bildirilmemesi yönünden hukuka aykırı olduğunu savunan Şeker, şunları kaydetti:
"Yabancıların ölüm olaylarının bildirilmesine ilişkin Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün 71 sayılı genelgesiyle Türkiye'de hayatını kaybetmiş yabancıların ölüm olaylarının bildirilmesine ilişkin, ölenin cansız bedeni konsoloslukça/büyükelçilikçe teslim alınmamışsa cesedin ne yapıldığını bildiren bir yazının Gabon Cumhuriyeti Devleti'nin Ankara Büyükelçiliği ile paylaşılması gerekirken hiçbir bildirimin, ne kızlarının mirasçısı bulunan aileye ne suçtan zarar gören Gabon Cumhuriyeti Devleti Ankara Büyükelçiliğine ne de iki tarafın da dosyadaki avukatı avukat Kerim Bahadır Şeker'e yapılmaması hukuka, kanuna, hakkaniyete aykırılık teşkil etmektedir."
Şeker, Karabük'ün İstanbul'a 400, Ankara'ya ise 200 kilometre uzaklıkta olduğunu aktararak, "Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için cesedin sevkiyatının zaruri olduğunun gerçek olduğunu varsaydığımızda dahi cesedin sevkiyatının Ankara'daki Adli Tıp Kurumuna gerçekleştirilmesi gerekirken, İstanbul'a gönderilmesi bizlere çok üzücü bir şekilde 'Alın cenazenizi, toplayın pılınızı pırtınızı buradan gidin.' mesajı verildiğinin en acı ifadesidir" ifadelerini kullandı.
Uluslararası Otopsi Protokolü olarak da bilinen Minnesota Protokolü, Viyana Sözleşmesi, konsolosluklar arası işbirliği anlaşmaları, Umumi Hıfzısıhha Kanununa aykırı verilen kararın mesnetsiz ve kabul edilemez olduğunu aktaran Şeker, "En önemlisi de ülkemizdeki adaletin güvenilirliğine gölge düşüren bu kararın hukuka aykırı olduğunu kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı hasıl olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.
Rıdvan Bostancı