ANTALYA,(DHA) – ÖZEL Termessos Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Uğraş Toktaş, gebelik takibinin, doğumun başından sonrasına kadar önemli olduğunu belirtti. Toktaş, “Geçmiş dönemlerde hamile kalmış ve çeşitli problemler yaşamış anneler yeniden gebe kaldıkları süreçte sıkıntılar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Üçüncü gebelikten sonra, bebek ve anne adayların doğumsal çeşitli komplikasyonlar gelişme oranı artmaktadır” diyerek gebelikte takibin önemini vurguladı.
Gebelik takibinin tanının konmasıyla başladığını söyleyen Özel Termessos Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Uğraş Toktaş, anne olmayı düşünen ya da hamile olan anne adayları ve karnındaki bebekler için uyarı ve tavsiyelerde bulundu. Toktaş, kan ve idrar testleri ile gebelik tanısı konulduktan yaklaşık 2 hafta sonra gebelik kesesinin ultrason ile görülebildiğini belirterek şöyle konuştu;
‘PERİYODİK KONTROL YAPILMALI’
“Bu dönemde gebelik kesesinin rahim içinde olup olmadığına bakılarak dış gebelik durumu kontrol edilir. Hamilelik döneminin son 3 ayına gelindiğinde anne ve bebeğin durumuna göre bu kontroller arttırılmaktadır. Özellikle geçmiş dönemlerde hamile kalmış ve çeşitli problemler yaşamış anneler yeniden gebe kaldıkları süreçte bu sıkıntılar ile tekrar karşı karşıya kalabilmektedir. Ayrıca üçüncü gebelikten sonra, bebek ve anne adayların doğumsal çeşitli komplikasyonlar gelişme oranı artmaktadır. Özellikle bu gibi durumlarda anne ve bebek sağlığının korunması, doğum sürecinin en başarılı şekilde tamamlanması adına gebelik takibi periyodik olarak alanında uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır.”
Op.Dr. Toktaş, Termessos Hastanesi’nde amaçlarının gebelik boyunca annenin sağlığını korumak ve bebeğin sağlıkla dünyaya gelmesini sağlamak olduğunu vurguladı.
‘DÜŞÜKLER İLK 3 AYDA GERÇEKLEŞİYOR’
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Uğraş Toktaş, gebelikte önemli konulardan birinin de düşük olduğunu söyledi. Düşüğün, hamileliğin ilk 20 haftasında gebelik sürecinin beklenmedik sebepler sonucu erken sonlanması olduğunu ifade eden Op.Dr.Uğraş Toktaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Düşük yaşanması, anne adayının hatalı bir şey yaptığı anlamını taşımaz. Hamilelikte yaşanan düşüklerin bazı türleri bulunmaktadır. ‘Gecikmiş düşük’, anne adayının düşük yaptığının farkında olmadığı düşük olayıdır. Herhangi bir belirtisi yoktur. Ultrasonda fetüsün kalp atışlarının olmadığı doğrulanır. ‘Tam düşük’, kanama yaşanıp rahmin boş olduğunun belirlendiği düşük türüdür. Yine ultrasonla belirlenir. ‘Düşük tehdidi’, kanamanın yaşanıp krampların olduğu düşük türüdür. Hamilelik süreci başka bir sorun yaşanmadan devam edebilir. Doktor bu süreçte anne adayını daha yakından izler.”
‘YENİDEN ANNELİK DENENMELİ’
“Doğrudan düşük tedavisi diye bir şeyden söz edebilmek mümkün değil. Düşük yapmayı engelleyen herhangi bir yöntem de yok. Ama düşüğe yol açan etkenleri kaldırarak, düşüğü ortadan kaldırmak mümkün. Ancak yine de düşükten hemen sonra bir kadın doğum uzmanı tarafından annenin detaylıca muayene edilmesi ve gerekli testlerden sonra yeniden gebelik denenmesi önerilir.” (DHA)