Osmanlı döneminde sarayın ihtiyaçları ve gemilerin yelken bezleri için üretilen 600 yıllık geçmişe sahip Manisa Bezi 25 tezgahta ilmek ilmek dokunuyor. Türk Kadınlar Konseyi Türkiye geneli Şubelerden Sorumlu Başkanı ve Manisa Tarihi Bezi Kooperatifi Başkanı Mübeccel Kafkaslı, önderliğinde 2005 yılında başlayan projede bugün birçok kadın hem meslek sahibi oldu hem de ilmek ilmek dokunan Manisa bezlerinin gelecek kuşaklara aktarılması sağlandı.
Osmanlı döneminde 3 bin tezgahta üretimi yapılan ancak zaman içinde dokuma tezgahlarının ortadan kalkmasıyla yok olmaya yüz tutan Manisa Bezi, 2005 yılında Türk Kadınlar Konseyinin öncülüğünde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve İŞKUR iş birliğiyle 600 yıllık geçmişi olan Manisa Bezini yeniden üretmeye başladı. Manisa Bezi kursuna katılıp mesleki yeterlilik belgesi alan kursiyer kadınlar da 10 yıl önce kurulan MABEZ isimli kooperatif sayesinde de hem 600 yıllık bir geçmişe sahip çıkıyor hem de aile bütçelerine destek oluyor. Hayırsever işadamı merhum Tarık Almış’ın eşi merhum Hatice Almış adına bağışladığı dokuma tezgahları ile yeniden canlanan Manisa Bezi bugün 25 tezgahta üretime devam ediyor. Yurt içi ve yurt dışında gönderilen ürünler pamuklu dokusu ve terletmeyen yapısıyla tercih ediliyor. Ömrünü kadınlara adadı
Türk Kadınlar Konseyi Manisa Şubesini kurarak 32 sene başkanlığını yapan ve kadınlara yönelik çalışmalarıyla adından söz ettiren Mübeccel Kafkaslı başkanlığında 2005 yılında başlayan projede bugün birçok kadın hem meslek sahibi oldu hem de ilmek ilmek dokunan Manisa bezlerinin gelecek kuşaklara aktarılması sağlandı.
Şehzadeler ilçesindeki dokuma atölyesini ziyaret eden Mübeccel Kafkaslı dokuma tezgahı başındaki kadınlarla sohbet ettikten sonra İHA muhabirine özel açıklamalarda bulundu. Kafkaslı, “Manisa Tarihi Bezi ’MABEZ’ adında bir kooperatif kurarak kadınlarımıza tarihi bez olan 600 yıllık Manisa Bezini güncelleştirdik. O dönemlerde şehzadeler ve sultanlar şehri olan Manisa’da tamamen dokuma ürünleri yapılırmış. 8 bin nüfuslu Manisa’nın 3 bin tezgahı varmış. Aile işletmesi gibi, aile çalışması var. Bütün Anadolu’ya daha çok önemli olan İstanbul’da saraylara ve tüm müştemilatına Manisa Bezi gitmiş. En önemli özelliği pamuklu olması. Bugüne kadar çok güzel hizmetler yaparak geldik. Kumaşı yalnız bir pamuklu bez olarak değil buna ipek karıştırarak farklı ürünler ortaya çıkardık. Bütün dünyaya da ün saldık. Kadınlar Konseyinin yurtdışından gelen misafirleri çok beğendi hatta bize 3 tane dokuma tezgahı hediye gönderdiler. Kursiyerlerimize daha önceden İŞKUR üzerinden destek oluyorduk ancak aylardır bunu yapamıyoruz. Biz dokuduğumuz ürünlerin geliriyle burada çalışan kadınlarımıza sadece dokuma parasını değil, dostluk, sevgi, kadına yönelik çalışmalarda veriyoruz. Önemli bir çalışmadır bu. Hocalarımdan da çok memnunum. Çok iyi yetiştiriyorlar. Kursiyerlerim çok memnunlar aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. Onların mutlu olması bizi de mutlu ediyor. Hem ailelere katkıda bulunuyoruz hem iş öğretiyoruz hem de kendilerine güç geliyor, ‘Ben kadın olarak iş yapıyorum, başarılı oluyorum ve destek oluyorum’ diye. Meslek öğreniyorlar ve sertifika alıyorlar.” dedi. Osmanlı sarayının gözdesi
Manisa Bezinin Osmanlı sarayının en gözde bezlerinden biri olduğunu anlatan Kafkaslı, “Saraylarımızda öncelikle gemilerdeki yelkenlerden tutun da saray müştemilatı içinde bizim kumaşlarımız kullanılmıştır. Hem pamuklu olması hem dayanıklı hem de kullanışlı olması bakımından Manisa Bezi tercih edilmiş ve ardından da Anadolu’nun her yerine gitmiş. Bugün çok daha renklendirdik. Şallar, fularlar yaptık çok cazip oldu çok da mutluyuz” diye konuştu.
Aldığı kursun ardından eylül ayından bu yana dokuma tezgahının başında olan Şerife Koç, “Burada kursiyer olarak öğrendim. Bir buçuk ay kurs gördüm. Pandemide kurs kapandı daha sonra serpil hocam çağırdı iş başına ve eylül ayından beri de dokuma tezgahının başındayım” derken, Manisa Bezi dokumaya 5 yıl önce başlayan Aysel Tosun, “Dokuma kursu hem vaktimi değerlendirmiş oldum hem de aile bütçeme katkıda bulundum. Çocuklarımıza hatırlanması için birkaç tane peştamal, şal sehpa örtüsü gibi ürünler yaptım.” dedi.
Bir diğer Manisa Bezi dokuyan ev hanımı Fatma Çıraklar, “Meslek öğrendik. Maddi olarak katkıda bulunuyor. Bir de burası bana terapi merkezi gibi geliyor. Dokudukça moralim düzeliyor hem de çocuklarıma katkıda bulunuyorum.” "Osmanlı geleneğini yaşatmaya çalışıyoruz"
Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi Eğitmeni Serpil Bingöl yıllardır Manisa Bezi Kursunda eğitmen olarak devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Buradaki arkadaşlarımız kursa devam ediyorlar. Kursun haricindeki bu işi öğrenen arkadaşlarımızda yaptıkları dokumalarla aile bütçelerine katkıda bulunuyorlar. Hepimiz çok mutluyuz burada olmaktan. Buradaki arkadaşlarımız mesleği öğrendikleri gibi bakanlıktan mesleki yeterlilik belgesi de alıyorlar. İstedikleri yerde istedikleri şekilde de çalışabilirler. Burada boş vakitlerinde aile bütçelerine katkı sağlamış oluyorlar. 25 tezgahta Osmanlı geleneğini yaşatmaya çalışıyoruz.”