Ekonomi

Prof. Dr. Birol Akgül: “Nemrut’ta bakır ve demir madeninin olma ihtimali çok yüksek”

çanakkale 18 mart üniversitesi öğretim üyesi prof. Dr. Birol akgül, nemrut krater gölü ve çevresindeki taş yapılarına bakıldığı zaman demir ve bakır madeninin olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Birol Akgül: “Nemrut’ta bakır ve demir madeninin olma ihtimali çok yüksek”
25-05-2022 09:12

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Akgül, Nemrut Krater Gölü ve çevresindeki taş yapılarına bakıldığı zaman demir ve bakır madeninin olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.


Geçtiğimiz hafta sonu Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen ‘Tarihin Görgü Tanıkları Ayağa Kalkıyor’ çalıştayına katılmak üzere kente gelen Prof. Dr. Birol Akgül, Tatvan ilçe sınırları içinde bulunan Nemrut Krater Gölü’nü de ziyaret etti. Ziyaret esnasında gerek buhar bacası gerekse küçük ve büyük göllerden çok etkilendiğini ifade eden Prof. Dr. Birol Akgül, buranın mutlaka ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi.


Özellikle taş yapılarından yola çıkarak demir ve bakır madeninin olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu kaydeden Akgül, “Madenle ilgili teknik çalışma yapılması lazım, bu da net olarak çalışma yapıldıktan sonra söylenebilir. Taş yapılarından gördüğüm kadarıyla bakır ve demirin olma ihtimali çok kuvvetli. Taş yapılarına bakıldığı zaman kendisi ipucunu veriyor. Demir ve bakır madeninin olma ihtimalini gösteriyor. Bakır ve demirin olduğu yerde diğer madenlerde zaten kombin olarak gelişiyor. Yani bir takım olarak çıkarılıyor. Onlarla ilgili de bir grup oluşturulup burada detaylı bir inceleme yapılması lazım. Ama sadece maden ve turizm konusu değil, bütüncül bir yaklaşımla tümünün aynı anda planlanarak incelenmesi, kaynak envanterinin çıkarılması, daha sonra da veri bankasının oluşturulup buna göre projeler hazırlanıp hepsinin aynı anda ve birlikte planlanarak ekonomiye kazandırılması lazım” diye konuştu.


Nemrut’un yer altı zenginliklerinden de bahseden Prof. Dr. Birol Akgül, “Buhar bacalarının da olması zaten krater olması ve yapısından dolayı kaplıca suyunun olmaması mümkün değildir. Önemli olan yüzeye yakınlığı ne kadardır, bununla ilgili teknik araştırmalar yapılması lazım. Zaten buhar bacası ve vadideki farklı yerlerden buharın çıkması, kaplıca suyunun yüzeye çok yakın olduğunu gösteriyor bize. Bununla ilgili belirli teknik kurullar oluşturulup burada çalışmalar yapılması lazım. Burayla ilgili bütüncül bir yaklaşımla kalkınma planı hazırlanması lazım. Buradaki kaplıca suyunun debisi nasıl? Madenler varsa farklı kurullardan çalışma grupları oluşturularak kalkınma planı hazırlanması lazım” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER