Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın ilerleyişinin ardından kısmi seferberlik ilan edildiğini duyurdu.
Batı'ya nükleer silah imasında da bulunan Putin, "Toprak bütünlüğümüzü korumak için her türlü silahı kullanırız. Bu bir blöf değil." diyerek ciddiyetini ortaya koydu.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da seferberlik kapsamında 300 bin yedek askerin orduya alınacağını duyurdu. Bu açıklamanın ardından dünyadan çok sert tepkiler geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Putin'in açıklamaları savaşın Rusya açısından yolunda gitmediğini gösteriyor. Çok tehlikeli bir söylem kullanıyor, nükleer savaşı kazanamaz." dedi.
Putin'in "askeri seferberlik ilan ettik" açıklamasına dünyadan ilk tepkiler
Putin'in seferberlik ilanı 3. dünya savaşının fitili mi? Türkiye'nin konumu ne olacak?
Rusya'da askeri seferberlik ilan edildi: Putin'den "Blöf yapmıyoruz" çıkışı
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy "Rusya'nın nükleer silah kullanacağına inanmıyorum" açıklamasında bulundu.
Haber7 olarak, Rusya'nın kısmi seferberlik kararını ve Ukrayna savaşında nasıl bir sürece girildiğine ilişkin Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Güvenlik ve Strateji Uzmanı İbrahim Keleş'ten görüş aldık.
"İŞLER RUSYA'NIN BEKLEDİĞİ GİBİ GİTMİYOR"
Rusya için işlerin yolunda gitmediğini söyleyen Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, şu değerlendirmeyi yaptı:
Normal şartlar altında insan kaynağı açısından çok fazla sıkıntıya düşmeyeceği düşünülen, asker sayısı bakımından dünyanın sayılı orduları arasında bulunan Rusya'nın seferberlik ilanına gitmesi işlerin pek de yolunda gitmediğinin bir göstergesi olarak yorumluyorum.
Bir de son dönemde kamuya açık bazı videolarda gördüğümüz gibi Rusya içindeki Çeçenistan Dağıstan gibi ülkelerden toplanan askerlerin, hatta Rusya içerisindeki mahkumların da savaşmak için Ukrayna'ya gönderildiğini düşündüğümüzde işler Rusya açısından beklendiği gibi gitmiyor. Dolayısıyla bir sonraki aşamaya geçerken bu işe resmiyet katmak ve işin daha da ciddiye alacağını göstermek amacıyla yapılan bir ilan diye yorumluyorum.
"BU HAMLE RUSYA'YI İÇERİDE RAHATLATABİLİR AMA..."
Donbas bölgesindeki referandum gibi bu tür referandumlar Rusya'nın klasik taktiklerinden bazıları. Bunun benzerini Abhazya ve Güney Osetya'nın üzerinde görmüştük. Ama uluslararası tanınırlığı yok. Kırım'da da benzerini yapmıştı. Kırım'ı ilhak değil de sanki Kırım kendisi özerkliğini ilan edip Rusya'ya bağlanmış gibi göstermişti. Deyim yerindeyse uluslararası hukukun arkasından dolanmak diye tabir edebileceğimiz bir yol içine giriyor. Burada önemli olan uluslararası tanınırlığının olmayacağı. Bu hamle pratikte Rusya'yı içeride rahatlatabilir ama günün sonunda uluslararası alanda meşruiyet anlamında sıkıntı olduğunu söyleyebilirim.
Rusya Kiev etrafına asker yığdı ama resmi hedefin hiçbir zaman Kiev olduğunu açıklamadı. Kiev operasyonundan geri adım atılması ve meselenin Donbas ile sınırlı kalacağının ifade edilmesi, Rusya açısından Ukrayna'da işlerin planlandığı gibi gitmediğinin bir göstergesi. Rusya'nın bu olayda en az zararla çıkabilecek şekilde çözüm arayışı içinde olduğunu söyleyebilirim. Çünkü Ukrayna'nın da karşı taarruzu söz konusu.
"KİMSE RUSYA'NIN NÜKLEER SİLAH KULLANMAYACAĞINI İDDİA EDEMEZ"
Nükleer silahlar normalde çok fazla konuşulmaması dahi gereken şeyler ama Rusya bunu işgalin başından beri yaptı. Hedefi ise diğer güçler Ukrayna lehine devreye girmesin. Ama şimdiki söyleme baktığımızda sahadaki gerilimi caydırmak için kullanmaya başladı bunu. Kimse Rusya'nın nükleer silah kullanmayacağını iddia edemez. En başta çoğu kişi Rusya'nın Ukrayna'nı işgal edeceğini de beklemiyordu. Dolayısıyla taktik düzeyde küçük çaplı nükleer silah kullanma ihtimalini göz ardı etmiyorum. Ama bunun kullanılması demek, uluslararası sistemde bundan sonra farklı, tehlikeli bir yolun açılması anlamına geliyor. Pandora'nın kutusu açılacak ve herkes o zaman birçok yerde küçük çapta tahribatlar oluşturacak nükleer silahları kullanma imkanına sahip olacak. Nükleer silahlar icat edildiğinden biri bir kere kullanıldı ve sonrasında sadece tehdide başvuruldu. Rusya'nın bu silahları kullanması, dünyayı yeni bir kapıya aralaması çok sağlıklı olmaz uluslararası açıdan.
İBRAHİM KELEŞ: RUSYA İLERİ BİR HAREKAT YAPMAYI PLANLIYOR
Güvenlik ve Terör Uzmanı İbrahim Keleş ise şunları söyledi:
Rusya Kiev'i ele geçirmeye çalıştı ama orada başarılı olamadı. Sonrasında güçlerini Donbas, Harkov şehirlerine doğru kaydırdı. Ukrayna, Batının verdiği modern silahlarla kendi savunmasını yaptı ve ilerlemeye de başladı. Son 2 hafta içerisinde Ukrayna ciddi bir şekilde geriye topraklarını almaya başladı. Bu da Rusya için hayal kırıklığı oldu. Belli ki Rusya şu anda hedeflerine ulaşmakta zorlanıyor. Özellikle asker sayısı açısından. Kısmi seferberlik için 300 bin asker lafı geçiyor. Halbuki Rusya, Ukrayna'nın sınırlarına asker yığdığında asker sayısı 150 bindi.. Şu anda o 150 binin üzerine 300 bin daha ilave ediyor. Bu aslında Rusya'nın daha ileri bir harekat yapma planından kaynaklanıyor olabilir.
Çünkü Putin'in açıklamasına baktığımız zaman, "İlk başladığımız hedeflerimizden geri durmadık, yeni hedeflerimizi kontrol altına alacağız" dedi. Belarus Devlet Başkanı açıklama yaptı, "Daha geniş bir hazırlık içinde olunması gerektiğini" söylüyor.
"RUSYA UKRAYNA'YI İŞGAL ETMEK İSTİYORSA 700 BİN ASKER YIĞMALI"
Bu ikisi birlikte okunduğunda Rusya, Belarus'la birlikte daha önce başlattığı harekatın hedeflerine ulaşabilmek için bir adım atabilir. 400 bin asker yığıyor Rusya ama bu bile yeterli değil. Eğer Ukrayna'yı işgal etmek istiyorsa 700 bin asker yığmalı.
Putin'in nükleer açıklaması şarta bağlı bir açıklamaydı. Rusya'nın 'sınır güvenliği ihmalleri artarsa' elindeki tüm imkanları kullanacağından bahsediyor.
"BIÇAK KEMİĞE DAYANIRSA RUSYA NÜKLEER KULLANABİLİR"
(Nükleer silah kullanması) Yapabilir mi? Hiç belli olmaz. Yapmaz demiyorum. Eğer bıçak kemiğe dayanırsa onlar için bunu kullanmaktan çekineceklerini zannetmiyorum. Ama en son çare olarak bunu yapabilirler. O zaman da Rusya için çare kalmadı demektir.
COŞKUN BAŞBUĞ: BİRÇOK RUS ASKERİ MEVZİSİNİ TERK EDİYOR
Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, şu değerlendirmede bulundu:
Rusya'nın ilk başa savaşa girdiği hedef bütün Ukrayna'ydı. Hatta Sosyalist Sovyetler Birliği'ydi. Fakat hedefi büyük tutan Putin yenilince hüsrana uğradı ve Rus ordusu büyük bir hezimet aldı. Aldığım bilgilere göre birçok Rus askerin mevzisini terk ettiği, savaştan kaçtığı, sorumlu olduğu bölgeyi terk ettiği belirtiliyor.
"RUSYA YENİ BİR OYUN PEŞİNDE"
Rusya, personel ve strateji anlamında büyük bir bozgun yedi ve yıllarca sarılmayacak bir yara almasına sebep oldu. Burada Putin'in yapacağı ya tamamen çekilip yenilgiyi kabullenmek ya da yeniden tertiplenerek üçüncü dalga harekata başlamak. Putin ikincisini tercih etti. Son aldığı yenilgilerden de bir takım askeri manevralarla tekrar öne geçmeyi planlıyordu. Fakat yeterli asker olmadığı için, yedek asker çağırıyor. 300 bin çok ciddi bir rakam. Bahsettiğim Hersov, Zaporijya, Donbas bölgesinin referanduma gidecek olması Rusya'nın siyasi bir manevrasıdır. Rusya yeni bir oyun peşinde diyebiliriz.
"RUSYA HERSOV'U KAYBEDERSE KIRIM DÜŞER"
Tabi Avrupa'ya da gözdağı vermeyi ihmal etmiyor. Gerekirse nükleer silah kullanacağını belirtiyor. Hersov bölgesi Rusya için hayati öneme sahip. Burası elden çıktığı takdirde Kırım düştü demektir. Kırım'ın düşmesi Rus donanmasının darbe alması ve Karadeniz'de işinin bittiği anlamına gelir. Bu savaş yeniden başlar mı Avrupa'ya yayılır mı soruları sorulmaya başlandı. Putin, daha önce "savaş yeni başlıyor" demişti. Rusya, yeniden üçüncü dalga bir hedef küçültmeyle Hersov, Zaporijya ve Donbas bölgesinde bir güney koridoru kurmak isteyecek.