Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde (DPÜ, Büyük Zafer’in 100. Yılı Anısına çevrim içi olarak düzenlenen Ulusal Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu’nda konuşan Rektör kazım Uysal, “Türk milleti tarih boyunca esaret altında yaşamamış, özgürlük ve bağımsızlığından ödün vermemiştir ”dedi.
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü yönetiminde iki gün süren 44 bildiri ile katılımın sağlandığı ve 12 oturum ile gerçekleşen çevrim içi etkinlik, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Arif Kolay ve Rektör Prof. Dr. Kazım Uysal’ın yer aldığı açılış programı ile başladı.
Rektör Kazım Uysal, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada,” Tam 100 yıl önce 1922 yılında öz yurdumuzda özellikle Dumlupınar İlçemizde çok çetin bir kurtuluş mücadelesi verdik. Millet olarak yok olmanın eşiğinden döndük. Türk milleti tarih boyunca esaret altında yaşamamış, özgürlük ve bağımsızlığından ödün vermemiştir. Vatanı, bayrağı, ezanı ve namusu uğruna savaşmayı ibadet, ölmeyi şehadet olarak görmüştür. Yunanlıların İzmir’i işgal edip Kütahya’ya kadar geldiği 1922 yılında Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları kesin kararlıydı. Ne pahasına olursa olsun aziz milletimiz bu zilletten kurtarılacak, Yunanlara tarihi bir ders verilecekti. Bu halde yaşamaktansa kahramanca savaşıp ölmek daha iyiydi. Ordumuzu peygamber ocağı gören şanlı komutan ve askerlerimiz savaşarak izzetle ölmeyi vatanı işkâl edilmiş, mukaddesatına el uzatılmış, özgürlüğü kısıtlanmış bir vaziyette zillet içinde yaşamaya tercih ettiler. Yunana tarihi bir ders vermek için planlar yaptılar ve fırsat kolladılar. Azim ve kararlılık netice verdi. Mustafa Kemal Paşa komutasındaki kahraman askerlerimiz tam 100 yıl önce güzel ilimiz Kütahya’mızın Dumlupınar ilçesinde tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı yazdılar. ‘Anadolu sonsuza kadar bizimdir, gitmiyoruz!’ diye tarihe imza attılar” dedi. “Bize düşen en önemli görev ecdadımızın cephede kazandığı zaferleri bilim, teknoloji, sanat ve sporla taçlandırmaktır”
Rektör Uysal,” Bize düşen en önemli görev ecdadımızın cephede kazandığı zaferleri bilim, teknoloji, sanat ve sporla taçlandırmaktır. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi olarak Dumlupınar Zaferi’nin yüzüncü yılına büyük önem verdik. Yüzüncü yıl anısına ve şerefine çok sayıda kongre, panel, konferans ve yarışma etkinlikleri yaptık. İlk defa Zafer bilim şenliği ve proje pazarı düzenledik. DPÜ, Büyük Zaferin 100. Yılına yakışır bir doluluk oranına ulaştı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi doluluk oranı bu anlamlı yılda yüzde 100’ün üzerine çıktı. Toplam öğrenci sayımız 50 bine yaklaştı. Öğrenci sayısındaki artışla birlikte eğitim kalitesini de arttırıyor ve DPÜ’yü dünya markası bir üniversite yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz çok önemli başarılara imza atıyor. Mesela bu yıl ilk defa bu kadar fazla takımla ve öğrenci ile (tam 33 takımla ve 1000 den fala öğrenci ile) dünyanın en büyük teknoloji ve havacılık festivali olan Teknofest’e katıldık. İlk defa bu kadar fazla takımımız (14 takım) finale kaldı. İlk defa 2022 Teknofest Uluslararası Serbest Görev İHA yarışlarında birinci olduk. Bu başarıyı yüzlerce ulusal ve uluslararası takımla yarışarak elde ettik. Onlarca çok iyi teknik üniversite ile yarışarak kazandık. Şanlı zaferin 100. Yılında DPÜ, her zamankinden daha güçlü. Onlarca ülkeden binlerce yabancı uyruklu öğrencimiz var. DPÜ, artık uluslararası bir üniversite. ERASMUS programı çerçevesinde öğrenci ve öğretim üyesi hareketliği için en yüksek hibe desteği alan 3. Devlet üniversitesi olduk. Artık hem öğrencilerimiz hem de akademisyenlerimiz daha çok yurtdışına gidecekler ve üniversitemizi temsil edecekler. Uluslararası projelere imza atacaklar ve ortak çalışma imkânları bulacaklar. Üniversitemizin sunduğu Brüksel merkezli Avrupa Birliği projelerinden iki tanesi kabül edildi. DPÜ, tarihinde ilk defa hem de iki tane Bürüksel merkezli Avrupa Birliği projesi kazanmış oldu. Üniversitemizin marka değerini arttırmak, daha çok tercih edilen ve kaliteli bir eğitim kurumu yapmak, ‘Dumlupınar’ isminin hakkını vermek ancak hep birlikte çalışmakla mümkündür” dedi. “Kurtuluş savaşı, istiklal savaşı bitmemiştir”
Konuşmasında gençlere seslenen Uysal,” Büyük zaferle kazanılan büyük başarının devam ettirilebilmesi mukaddesatımıza, kutsal değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmakla mümkündür. Şu gerçeği çok iyi bilin, kurtuluş savaşı, istiklal savaşı bitmemiştir. Lakin düşman savaş taktiğini ve metodunu değiştirmiştir. Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim diyen ve vatanı için canını hiçe sayan kahraman milletimizle meydanlarda baş edemeyeceklerini anladılar. Metot değiştirip sinsi ve şeytani yöntemlere başvurdular. Tarih bize gösterdi ki bu topraklarda yaşamanın bedeli vardır ve bedelini ödersek ayakta kalabiliriz. Çanakkale’de ödedik. Dumlupınar’da ödedik. 15 Temmuz’da ödedik. Ödemeye de devam edeceğiz. Büyük Zaferin yüzüncü yılı tüm öğrencilerimize, vatandaşlarımıza ve halkımıza kutlu olsun ve hayırlar getirsin. Rabbim hepimize aziz milletimiz ve köklü devletimiz için çalışma ve üretme azmi ve gayreti versin. Büyük Zaferin 100. Seney-i devriyesinde tüm şehitlerimizi tekrar rahmet ve minnetle anıyorum. Büyük Zafer’in 100. Yılı Anısına Ulusal Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu’nu düzenleyen başta Lisan Üstü Eğitim Enstitüsü Sayın müdürü ve çalışma arkadaşlarına, bildirileri ile destek veren sevgili öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Sempozyumun verimli geçmesini ve hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
İki güne yayılan ve eş zamanlı oturumlarla tamamlanan sempozyumda 44 katılımcı alanlarındaki güncel konular ve yeni gelişmeler hakkında önemli bilgiler verilen çok disiplinli sunumlar gerçekleştirildi.
Sempozyum son gününde çevrim içi düzenlenen kapanış oturumu ile sona erdi.