Rize’de kurulacak Kültür Sokağı için 130 bin TL’ye evlerinden vazgeçmek zorunda kaldıklarını belirten vatandaşlar, mağdur olduklarını söyledi.
Merkeze bağlı Piriçelebi Mahallesi Antika Sokak’ta bulunan yapılar, Rize Belediyesi tarafından yapılması planlanan Kültür Sokağı Projesi nedeniyle geçtiğimiz yıl yıkılmaya başlandı. Hemen 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nın üst kısmında olan sokakta ilk etapta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün verdiği oturulmaz raporuna istinaden boşaltılarak kamulaştırılan 5 binanın yıkılması planlanırken, 7 binanın ise taşınma işlemlerinin bitmesinin ardından yıkılması planlanıyor. Toplam 12 bina yıkılarak açılacak alanda altı otopark olmak üzere Rize’nin yöresel ürünlerinin sergilenebileceği kültür evleri yapılması planlanıyor.
4 katlı ve 3 katlı iki apartmanın sakinleri de Rize Belediyesi tarafından yürütülen Kültür Sokağı Projesi çerçevesinde evlerinden vazgeçmek zorunda kaldı. Belediye tarafından satın alınan ve satın alınmak istenen evlerine verilen ücretlerin kendilerine yeni bir ev almak için yetmediğini, hatta şehirdeki ortalama bir dairenin alış fiyatına göre 5’te 1’inden daha az bir paraya evlerinden vazgeçmelerinin beklendiğini söyleyen vatandaşlar, mağdur olduklarını iddia etti. Dairesini 130 bin TL’ye vermek zorunda kaldığını ifade eden Hasan Karadereli, “Aşağıda yıkılmayan 3 katlı bir bina var. 680 bin TL fiyat biçildi ona. Bizim 6 daireye 60 bin TL fiyat biçtiler. Adam başı 130 bin TL düştü. Bize dediler ‘Ne olursa olsun ne yukarıya çıkacak ne de aşağıya inecek.’ Biz mağdur kaldık. O parayla biz bir şey alamayız. Biz 130 bin TL aldık, o para 1 yıl anca yeter. 1 yemek yiyorum 100 TL. Biz mağdur kaldık. O paraya hiçbir şey olmaz. Burada ne yapılacağını da bilmiyoruz. Çabuk çabuk bize çürük raporu verdiler. Biz de anlamadık” dedi. “Bize bir oyun ettiler, evlerimize çürük raporu koydular”
Evine karşılık ev verilmeden anlaşmayacağını, proje çerçevesinde mağdur edildiğini iddia eden Hatice Karadereli ise, “Son ortaklardan bir ben kaldım. 5 ortaktık, 2’si mağdur oldu. Geldiler bize de çürük raporu verdiler. Çok fena bir vaziyetteyiz. Eşim hayatını kaybetti, 2 çocuğumla beraber ben 130 bin TL ile kirada ne kadar durabilirim. Belediye başkanımız ile de görüştüm bana ‘Kentsel dönüşüm çerçevesinde yapılan evlerden birine yerleştirelim seni’ dedi ama 400 bin TL para vereceğim, 565 bin TL’lik evde oturacağım. Evini satan herkes de pişman. Ben sesimi duyurmak istedim ama bir türlü duyuramadım. Hiç geri adım atmıyorlar, ‘Ne paranız aşağıya iner ne yukarıya çıkar. Elektriklerinizi keseriz, mecburen çıkarsınız’ diyorlar. Burada 50 yıllık, 100 yıllık evler var, dışarıdan mantolama yapıyorlar ama bize hiç öyle bir imkan tanınmadı. Başımızda bu işlerden anlayan biri olmadığı için çok mağdur olduk. Ben anlaşmadım, anlaşamam da. Gittiğim zaman bana hep değişik konuşuyorlar. Çıkacağım tamam, bize bir oyun ettiler, evlerimize çürük raporu koydular. İmza vermem onlara. Ben ev istiyorum, evime karşılık bana ev göstersinler” ifadelerini kullandı. “6 dairemiz için bize verilecek para 650 bin TL”
Verilen kira yardımı ile Rize şartlarında ev tutmalarının mümkün olmadığının kaydeden Hatice Karadereli, “Sabahleyin belediyeden geldiler ve bana ‘Biz size 1 ay mühlet verdik. ’1 ay içerisinde buradan çıkmazsanız gelir elektriğinizi, suyunuzu keseriz. Çıkmak zorunda kalırsınız’ dedi. Bugün 2 bin lira bir evin kirası. Kira yardımı yapıyorlar, o da 5 ortağız, 830 TL’yi böleceğiz 5’e. ’Bir de bize bunu biz değil, devlet ediyor’ diyorlar. Ben böyle bir şey olacağına katiyen inanmıyorum. Kaçak değil, 4 daire burada, yan tarafta da 2 dairemiz var. 6 dairemiz için bize verilecek para 650 bin TL. Kendi kafalarına göre yapmışlar. En düşük, zemin kata bile adamlar 2 bin TL kira istiyor. Elektrik, su, kira, doğalgaz, ben senin projen nedeniyle mağdur mu olacağım” şeklinde konuştu. “’Çıkın buradan, çıkın buradan’ ben nereye çıkacağım?”
Mağdur olduğunu dile getiren bir başka apartman sakini Zehra Ceylan da, “Eşim vefat etti, 2 yaşında yetim bıraktı bana. Çalıştım çabaladım aldım bir ev, onu da bırakmıyorlar bana. ‘Çıkın buradan, çıkın buradan’, ben nereye çıkacağım? Benim köyde bir evim yok. Tüm gücümü buraya harcadım, çalıştım çabaladım bu kadar anca edebildim. Şimdi evime 130 bin TL para veriyorlar. Onla ben 1 yıl kiraya anca otururum. Ne yapabilirim? Yapacak bir durumum da yok. Ölene kadar imza vermeyeceğim. Bakalım nereye ne yapacaklar?” diye konuştu.
Evine çürük raporu verilmesinin ardından anlaşma sağlamak zorunda kaldığını fakat evine karşı aldığı para ile hiçbir mülkiyet edinemediğini ve edinmesinin mümkün olmadığını ifade eden Günnur Karadereli de, “Bizim evimize çürük raporu verildi. İmzalarımızı verdik, anlaştık ama çok pişman olduk. Ben şu anda 3 çocukla birlikte kirada oturuyorum. Bize çok az bir para verdiler. ‘Evleriniz yıkılacak, acil çıkmanız lazım, anlaşalım. Avukata gitmenizin de bir faydası olmayacak’ dediler. Biz ne bir iz ne bir yordam biliyorduk. Böyle bir şey başımıza gelmemişti. Danışacak da kimse yoktu. Bu kez de çocuklarla razı geldik bu paraya. Şimdi de olduk bin pişman. Ne yapacağımı da açıkçası bilmiyorum. Benim payıma 130 bin TL para düştü. 130 bin TL’ye ben şu anda Rize şartlarında ne alabilirim. Bu mahallede 1 milyondan aşağıya daire yok şu anda” şeklinde konuştu.