Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 1974’ten sonra Kıbrıs’ta iklimin değiştiğini ve harekat sonrası adadaki Türk toplumunun daha bir güven içerisinde yaşamaya başladığını belirterek, “Çünkü artık anavatan Türkiye’nin kesin, amasız, fakatsız, lakinsiz bir koruması vardı. Bugünlere kadar geldik. İnşallah bu huzur ebediyen de devam edecek” dedi.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48’inci yıldönümü dolayısıyla KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli ve beraberindeki heyet, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Seçer, “1974 yılında dönemin Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı rahmetli Necmettin Erbakan’ın ortak kararıyla, Türk askeri adada barışı tesis etmek için gitti. Mahallemizde o dönem askerliğini yapan çok sayıda insanın, Mersin’den deniz yoluyla adaya ulaşıp harekatta görev aldığını hatırlıyorum. O dönem benim çocukluk çağlarımdı ve çocukluğumda böyle bir anısı vardı” diye konuştu. “Harekatın amacı, barışı ve güveni tesis etmekti”
1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın bir sonuç olduğunu, fakat öncesinde bu harekatı hazırlayan nedenlerin bulunduğunu vurgulayan Seçer, “Dönemin Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit, bu harekatın amacının, o dönemde Kıbrıslı soydaşlarının hakkını, hukukunu korumak üzere, güvenini sağlamak üzere ve barışı tesis etmek üzere olduğunu defaatle dünya kamuoyuna aktarmıştı. Gerçekten de o günlerdeki acı hadiseleri, savunmasız Kıbrıslı soydaşlarımızın nasıl hunharca katledildiklerini hatırlıyoruz” ifadelerini kullandı. Fakat, 1974’ten sonra adada iklimin değiştiğini ve harekat sonrası adadaki Türk toplumunun daha bir güven içerisinde yaşamaya başladığını vurgulayan Başkan Seçer, “Çünkü artık anavatan Türkiye’nin kesin, amasız, fakatsız, lakinsiz bir koruması vardı. Bugünlere kadar geldik. İnşallah bu huzur ebediyen de devam edecek” ifadelerini kullandı. “Şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum”
Günümüzde adada sorun olan konuların da iki toplumun liderleri ve başta Türkiye olmak üzere bu konuda yapıcı çabaları olan ülkelerin de gayretleri ile çözülmesi ve adada kalıcı bir barışa, huzura evirilmesi yönünde dilekleri olduğunu söyleyen Seçer, “İnşallah bu bayram gününde bu dileklerimiz, temennilerimiz, dualarımız kabul olur. Hiç kimse savaş, gözyaşı, kan istemez, arzu etmez. Ama tarihi koşullar zaman zaman ülkeleri, toplumları bu tip istemediği durumlarla karşı karşıya getirebiliyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘savaş, zorunlu olmadıkça bir cinayettir’. Bu çok anlamlı bir sözdür. Beni çok etkileyen bir sözdür. Bizler barışsever insanlarız. Yurtsever insanlarız. Doğal olarak haklının yanında duracağız. Bu vesile ile de barış harekatında şehit olan askerlerimizi, orada katledilen sivil yurttaşlarımızı, mücahitlerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum” dedi. “Bundan 48 yıl önce adada bir direniş ve diriliş destanı yazıldı”
KKTC Başkonsolosu Zalihe Mendeli ise 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48’inci yıldönümü vesilesi ile şükran ziyareti gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bundan 48 yıl önce adada bir direniş ve diriliş destanı yazıldı. O gün Mehmetçiğimiz adaya zamanında müdahale etmemiş olsaydı ve mücahitlerimiz de direnmemiş olsaydı, bugün Kıbrıs Türk halkı diye bir halk olmayacaktı. Çok şükür ki bugün adada barış, huzur ve güven vardır. Tek eksik kalan şey çözümdü. Ancak bunun da nedeni sizlerin de bildiği gibi Rumlardır. Rumlar hiçbir zaman bizlerle yönetimde zenginliği paylaşmak istemediler. Çözüm olur ya da olmaz, bizler dün olduğu gibi bugün de mücadelemizi anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte sürdüreceğiz” diye konuştu.
Mersin’in kendileri için çok önemli ve anlamlı bir şehir olduğunu kaydeden Mendeli, "Mersin, bizim harekatımızın başlangıç noktasıdır. O yüzden değil 48, 148 yıl da geçse biz bu törenimizi ilk günkü coşkuyla kutlayacağız inşallah" ifadelerini kullandı.