Tıp dilinde skolyoz olarak tanımlanan omurga eğriliği, ilerlediğinde sırt ve bel ağrıları hatta nefes darlığına sebep olabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sinem İnce, “Özellikle ergenlik çağındakilerin vücutlarında bir yana doğru eğiklik, kalça ve omuz seviyelerinde farklılık varsa geç kalmadan hekime başvurulmalı“ dedi.
Medicana International İzmir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sinem İnce, tıp dilinde skolyoz olarak tanımlanan omurga eğriliğine değindi. Dr. Sinem İnce, omurgaya karşıdan bakıldığında net olarak görülebilen kavis, sağ ya da sol yana doğru eğrilik, kalça ve omuz seviyelerinde farklılık, bir omuzun-kalçanın daha aşağıda olması, vücut ile kollar arasındaki mesafede farklılık, kürek kemiklerinde tümsek şeklinde olan skolyozun belirtilerini anlattı.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sinem İnce, bunun dışında nefes darlığı, sırt ve bel ağrıları, yürüyüş sırasında bir omzun önde olması, bir bacağın diğerine göre daha uzun olduğu hissi ve kıyafetlerin bedene tam uymaması gibi şikayetlerin yaşanabileceğini ifade ederek, her yaşta görülebilen skolyozun en sık görülen tipinin ergenlikte; yani 10-17 yaş arasında görülebileceğini kaydetti. Dr. Sinem İnce, “Genellikle ilk aşamalarda kişi ciddi bir ağrı hissetmez. Özellikle omuzlarda, kürek kemiklerinde, leğen kemiklerinde seviye farkları ile aileler tarafından tespit edilir. İlerleyen zamanlarda sırt ve bel ağrısı şikayetleri gelişebilir. Temel sorun bozulmuş omurga mimarisinin oluşturduğu asimetrik kas hareketlerinin sonucu oluşan ağrıdır" dedi.
Eğriliğin derecesine göre skolyoza özgü egzersiz, korse hatta cerrahi tedavi gibi seçeneklerin olduğuna değinen İnce, şu bilgileri verdi:
"Skolyoz egzersizlerinin doktor kontrolünde ya da önerisiyle yapılması önemli. Aksi halde yanlış uygulamalar ve egzersizlerle ek problemler yaşanabilir. Tedavi sürecinde erken tanı son derece önemli. Erken tanı konulan hastalarda, kişinin estetik görünümünü düzeltmek ve omurgayı olabildiğince eski haline çevirmek mümkün. Geç tanı ile birlikte omurgada oluşan deformitenin ilerlemesi, tedavi sürecini zorlaştırıyor. Cerrahi gerektirmeyen, ileri evrelere ulaşan omurga eğriliklerinde, kişinin yaşadığı ağrıları hafifletmek ve diğer fiziksel sorunları tedavi etmek amaçlanır. Skolyoz vakalarında omurga eğriliklerinin yüzde 90’ı, cerrahi dışı tedavi teknikleri ile kontrol altına alınabilir. Bu yüzden fark edildiği zaman uzman doktor tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir" dedi.
Dr. Sinem İnce, şöyle devam etti:
"Hafif dereceli skolyozu olan kişinin hafif egzersizler ve omurgayı zorlamayacak sporları tercih etmeli. Yüzme sırt sağlığı için oldukça faydalı. İkili mücadelenin olduğu ve fizik temas içeren tekvando, boks vb yoğun fiziksel temas içeren sporlar ve ağır kaldırarak yapılan fitness, cross fit gibi spor programları tercih edilmemeli. Kişi dans, bale, jimnastik, yüzme ya da futbol gibi aktiviteleri yapabilir; ncak bu sporların da aşırı yoğun bir şekilde yapılmaları sakıncalı olabilir. Özellikle çocuklar, uzun süreli telefon ya da tablet kullanmaktan kaçınmalı."
