Dünyada en çok Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da olduğu görülen alıç, ülkemizde daha çok Sivas ve çevre illerde yetişiyor. Şifa kaynağı olarak da bilinen alıç meyvesi, Diyarbakır’da tezgahta yerini aldı.
Sonbaharın habercisi alıç, semt pazarları ve seyyar tezgahlarda yerini aldı. Ülkemizde belirli yerlerde yetişen zengin C vitamini ile dolu olan alıcın birçok hastalığa iyi geldiği değerlendiriliyor. Daha çok bağışıklık sistemi için sirkesi yapılan bu meyve, tezgahlarda kilosu 20 TL’ye satılıyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Gazi Caddesi’nde 20 yıla yakın seyyar satıcılık yapan Ali Karahan, sonbaharın gelmesiyle Malatya’nın Hekimhan ilçesindeki dağlık arazilerden getirdiği alıç meyvesinin kilosunu 20 TL’den müşteriye sunuyor. Kırmızı renkli olan alıcın sarı renkteki alıca göre daha pahalı olduğuna değinen Karahan, “25-30 Eylül gibi alıç tezgahlarda yerini alır. Alıçlarımızı getirmeden önce seçip tartıyoruz. Alıcın kilosu değişiyor. İlk çıktığı zaman çok pahalıydı. Şu an biraz düştü. Kilosunu 20 Türk Lirasıyla müşterilere sunuyoruz. İhtiyaç olmadığı için müşteriler yarım kilo ve bir kilo alıyor. Kırmızı alıç sarı alıca göre daha pahalıdır. Sarı alıç 3-4 gün geçtikten sonra rengini kaybeder. Bundan dolayı albenisi kalmaz. Onun için kırmızı alıca daha rağbet var” dedi.
İnsan vücuduna iyi geldiğine vurgu yapan Karahan, “Alıç meyvesi sağlık açısından önemli yer alıyor. Sebebi ise doğallığından kaynaklıdır. Bildiğim kadarıyla alıç kalp için çok faydalı bir meyvedir. Mesela hafif ekşimsi olduğu için kolesterol ve şekere de iyi geldiği biliniyor. Bunun yanında alıcın yemekten ziyade sirkesi yapılıyor. Bunu Hekimhan ilçesinde sirke için kullanıyorlar. Güzel alıçları tezgahlarda albenisi olmayan alıçları da sirke yaparak değerlendiriyorlar” ifadelerine yer verdi.
Amasya’dan Diyarbakır’a gezmeye gelen Cengiz Malo, “Alıç meyvesinin tadı gerçekten çok güzel. Ekonomik şartlardan dolayı pahalı olduğu için biraz daha ucuz olabilirdi” dedi.
Melek Bülbül ise “Ankara’dan Diyarbakır’a gezmeye geldik. Alıcın tadı çok güzel. Ankara’da da alırız. Üstelik Ankara’da boynumuza takıp da yiyoruz. Kilosuna 20 lira diyorlar ama pahalı. Uygun bir fiyata verirse 3 kilo alırım” diye konuştu.