Sosyolog Prof. Dr. Adem Palabıyık, gündeme dair yaptığı açıklamasında PKK’nın 6’lı masayı HDP’nin sopasıyla hizaya getirdiğini söyledi.
HDP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak kendi tercihini yapacağı yönünde açıklama yapmasına yönelik İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Sosyolog Prof. Dr. Adem Palabıyık, "HDP, altılı masaya uyguladığı şantajda ikinci boyuta evrildi ve yeni bir aşamaya geçti. HDP’nin şimdiki adımı, altılı masaya dayattığı bütün ilkeleri kabul etmesi yönündeki baskısı olacaktır. Çünkü bakanlık ve Diyarbakır Anneleri’ni pasifleştirmek isteyen HDP, altılı masadan ilk bunları isteyecektir. Fakat altılı masa, halkın hışmından korktuğu için HDP’yi kendisinden uzak tutma görüntüsü vermeye çalışıyor ve PKK, HDP sopası ile Millet İttifakını neredeyse hizaya getiriyor" dedi. "PKK ile üstü örtük bir pazarlık yapıldı"
HDP’nin, PKK için bir ara istasyon görevi gördüğünü belirten Prof. Dr. Palabıyık, "PKK’nın siyasal talepleri HDP üzerinden yürüyor. PKK için HDP bir sopa mahiyetinde, istediği anda her türlü sataşmayı yapabiliyor. HDP de zaten buna en başından itibaren razı ve Millet İttifakı da HDP’nin şamar oğlanına dönmüş durumdadır. Altılı masanın HDP ile yaptığı anlaşma, PKK ile yapılan anlaşmanın bir parçası olarak kabul edilmeli ve HDP’nin siyasal yönelimi PKK’nın siyasal yönelimi ile eş ilerliyor. HDP’nin teklif ettiği bakanlıklar da aslında PKK tarafından yeniden güç kazanmak için isteniyor. Çünkü PKK uzun süredir dağa kimseyi kandırarak götüremiyor ve kaçıramıyor. Bu sebepten ciddi anlamda zaafa uğramış durumda, bunu engellemek için HDP’yi bir sopa gibi sürekli olarak altılı masanın belinde kırıyor" diye konuştu. "Kılıçdaroğlu, PKK’ya söyleyemediğini TSK’ya söylüyor"
"Kılıçdaroğlu, uygarlaşma ve modernleşme arasındaki çizgide ipin ucunu kaçırmış görünüyor ve sahip olduğu kompleksli uygarlaşma özentisini bize ait olamayan dil kalıpları ile fütursuzca işliyor" diyen Palabıyık, "Toplumsal değerlerimizi yedeğe çekerek, Batı tarzı eğreti modeli büyük bir ihtirasla hayatın merkezine yerleştirmeye çalışıyor. Netice itibarıyla kendi kültürel kodlarımızdan ve tarihi deneyimimizden neşet etmeyen Anglo-Sakson ya da Anglo-Amerikan söylemleri kullanarak, bu topraklarda gerçekten de ruhen sağlıklı bir toplum ya da milli ve manevi bir bellek inşa edebilmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Bu aynı zamanda kültürel anlamda bir şizofreniye de sebep olabilir. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun kaostan beslenen siyasi tutumları beraberinde kültürel kopuşlar da getirebiliyor. Şerefli ordumuza dair kurduğu cümleleri PKK’ya karşı kuramıyor, HDP’yi ürkütmekten korkuyor ve bir hain uğruna güneşi dahi batırmaktan korkmuyor. ABD ve İngiltere sonrası Almanya’ya gidişi ve içimizden olmayan danışmanlarla çalışması da ancak böyle açıklanabilir" şeklinde konuştu.