Haber7 – ÖZEL
Paris Anlaşması ile bilinen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında 2050'ye kadar karbondioksit ve diğer sera gazı emisyonlarının durdurulması bahanesiyle tarım ve hayvancılık hedef haline getiriliyor.
Son 250 yılda fosil yakıtlar kullanan fabrikaların çevreyi kirletmesini görmezden gelen küresel güçler, Dünya’da milyonlarca yıldır varlığını sürdüren sığırların ve tahıl ürünü pirincin küresel ısınmaya neden olduğu algısını beyinlere kazımaya çalışıyor.
İnsanlığın gıdasını kontrol altında tutmak isteyen küresel güçler, bir yandan böcek tozunu protein olarak gıdalarda kullanmaya başlarken bir yandan yapay etleri piyasaya sürüyor, diğer yandan ise sığırların küresel ısınmaya neden olduğu yönünde manipülatif araştırmaları fonluyor.
‘SUÇLU ET VE SÜT ÜRÜNLERİ İLE PİRİNÇ’ ARAŞTIRMASI
Nature Climate Change dergisinde ABD’nin Columbia Üniversitesi Yer ve Çevre Bilimleri Bölümü'nden dikkat çeken bir araştırma yayımlandı.
Catherine C. Ivanovich tarafından yayımlanan "Future warming from global food consumption (Küresel gıda tüketiminden gelecek ısınma)" başlıklı araştırmada, sadece et ve süt ürünleri ile pirincin ağırlıkta olduğu mevcut yeme alışkanlıkları'ndan kaynaklanan emisyonlar nedeniyle küresel ısınma ve iklim değişikliğine yönelik 1,5 santigrat derece hedefinin aşılacağı öne sürüldü.
Gıda emisyonlarının şu ana kadar küresel ısınmayı 1 santigrat derece artırdığı iddia edilirken 2100’e kadar böyle devam ederse 0,7 santigrat derece artış yaşanacağı ve 1,5 santigrat derece hedefinin aşılacağı iddia edildi.
‘ISINMANIN YÜZDE 75’İNİN KAYNAĞI SIĞIR İLE ÇELTİK TARLALARI’ İDDİASI
Sözde araştırma, gıda kaynaklı ısınmanın yüzde 75’inin sığır gibi geviş getiren hayvanlar ile çeltik tarlaları gibi yüksek metan kaynağı olan gıdalardan kaynaklandığını ileri sürdü.
“ET TÜKETİMİ AZALTILMALI” ÇAĞRISI
Yayınlanan makalede, sıcaklık artışının yüzde 55 oranında azaltılabileceği belirtilirken et tüketiminin tıbbi olarak tavsiye edilen seviyelere indirilmesi gerektiği ifade edildi.
Makalede, çiftlik hayvanları ve onların gübrelerinden kaynaklanan emisyonların azaltılması ve yenilenebilir enerji tavsiyesinde bulunuldu. Ancak makalede, hayvanların akıbetinin ne olacağı konusuna ise değinilmedi.
MEVCUT GIDA ÜRETİM MODELİ TEHLİKELİ(!)
The Guardian’da yer alan habere göre, makaleyi yayımlayan akademisyen Catherine C. Ivanovich, mevcut gıda üretim modelinin küresel ısınmayı artırdığını iddia etti.
“Gerçekten Metan gazı, gıda sistemlerine ilişkin ısınmayı belirlemede baskın bir role sahip” ifadesini kullanan Ivanovich, “Bugün sahip olduğumuz gıda üretimi modelini sürdürmek, 1,5 derece sıcaklık eşiğini korumakla tutarlı değil. Bu, özellikle yüksek metanlı gıda gruplarından kaynaklanan emisyonların azaltılmasına büyük önem veriyor.” diye konuştu.
“Küresel nüfusumuzu iklim açısından güvenli bir gelecekle uyumlu bir şekilde sürdürmeyi hedeflemeliyiz” diyen Ivanovich, mevcıt gıda üretiminin ‘tehlike’ye neden olduğunu iddia etti.
KÜRESEL ISINMANIN NEDENİ GERÇEKTEN SIĞIRLAR MI?
Gıda güvenliğini elinde tutarak insanlığı yönetmek isteyen küresel güçlerin fonladığı medya organları, suçlu olarak sığırları ve çeltik tarlalarını gösteriyor. Peki gerçekten küresel ısınmanın nedeni çeltik tarlaları ve sığırlar mı?
SORUNUNUN BAŞLANGICI SANAYİ DEVRİMİ
Küresel ısınma sorununun başlıca kaynağının, milyonlarca yıldır varlığını sürdüren sığırlar ve çeltik tarlaları değil, son 250 yılda ortaya çıkan sanayi üretimi olduğu gerçeği gizlenemiyor.
Sanayi Devrimi ile başlayan kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların kullanımının giderek artması, karbondioksit miktarında aşırı derecede bir yükselişe neden oldu.
300 PPM EŞİĞİ 1958’DE GEÇİLDİ
Atmosferde son 400 bin yıl boyunca 300 ppm (parts per million - milyon başına parça) üzerine hiç çıkmamış olan karbondioksit, 1958 yılında 315 ppm ölçülürken günümüzde 400 ppm üzerine çıktı.
İnsan faaliyetleri sebebiyle, atmosferik karbondioksit konsantrasyonunda 1750'de 280 ppm'deyken günümüzde 414.72 ppm'ye çıktığı ve yüzde 47 artış kaydedildiği görüldü.
EMİSYONUN KAYNAĞI YÜZDE 75 ORANINDA ENDÜSTRİYEL FAALİYETLER
Günümüz toplumunun fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan karbon salınımı, atmosferin sera etkisini artırarak küresel ısınmaya neden oldu.
BBC’de yer alan habere göre, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Paneli Raporu’nda yer alan bilgiler, suç isnat edilen sığırların en az küresel baronlardan daha masum olduğunu ortaya koyuyor.
Grafiğe göre, küresel ısınmaya yol açan karbondioksit emisyonunun yüzde 75'i doğrudan faaliyetlerinden, yüzde 25'de dolaylı olarak elektrik tüketiminden kaynaklanıyor. Her iki kategoride de endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan emisyonun önemli yer tuttuğu görülüyor. Grafikte taşımacılık ise yüzde 14’lük bir paya sahip. Yüzde 25’lik alanı kaplayan tarım ve hayvancılıktan kaynaklanan emisyonlarda ise yine üretim hırsı nedeniyle oluşan insan kaynaklı durumların ağır bastığı belirtiliyor.
Bazı bilimsel araştırmalara göre ise, hayvanlar otlatılırken gübrenin doğrudan topraklara bırakılması sonucu hayvan gübresinden kaynaklanan emisyonların azaldığı da ortaya konuluyor.
İKLİM KRİZİNİN SORUMLUSU DÜNYANIN EN ZENGİN YÜZDE 10’UPetrol, kimya, kozmetik, madencilik vb. sektörler, özel jetler, lüks tüketim ve silah sanayisi ile dünyanın en zengin yüzde 10’u, iklim krizinin en az yüzde 50’sinden sorumlu. Dünyanın en fakir yüzde 50’sinin iklim krizindeki payı sadece yüzde 7. |
---|
DÜNYAYI EN ÇOK KİRLETENLER ZENGİN ÜLKELER! YARIDAN FAZLASINI 3 ÜLKE SALIYOR
BBC’de yer alan habere göre, küresel karbon salınımlarının yüzde 75'ine, dünyanın zengin ve gelişmiş ülkelerinden oluşan G20 ülkeleri neden oluyor.
Karbondioksit üretiminin çoğu, sadece dört ülkede gerçekleşiyor. Çin, ABD, Hindistan, Rusya ve Avrupa Birliği büyük bir oranla Dünya’yı kirleten ülkeler arasında liste başını çekiyor.
ÇİN, AÇIK ARA ÖNDE
Üretimde en çok kömürü kullanan Çin, dünyanın en büyük karbondioksit üreticisi ve küresel emisyonların 4'te 1'inden sorumlu.
ABD, KİŞİ BAŞINA EN ÇOK SALINIMDA BİRİNCİ
Kişi başına en çok salınım yapan ülkeler listesinde ABD, birinci sırada yer alıyor. Enerjisinin büyük çoğunluğunu doğal gaz ve petrolden sağlayan ABD, kişi başına en çok salınım yapan ülkeler listesinde birinci sırada yer alıyor. ABD’nin ardından ise Avrupa Birliği ve Hindistan geliyor.
PANDEMİDE ÜRETİMİN DURMASI SALINIMI DÜŞÜRDÜ
Pandemi döneminde sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle birçok fabrikada üretimin durması ve taşıtların kullanılmamasının ardından bu salınımlarda önemli düşüşler yaşandı. Ancak fabrikaların yeniden devreye girmesiyle bu dönem kısa sürdü.
________________
ASIL HEDEF GIDA KONTROLÜ MÜ?
Pandemi döneminde yaşananlar, iklim krizinin baş faillerinin, para hırsı nedeniyle Dünya'yı yaşanmaz hale getiren küresel para baronları olduğunu ortaya koyuyor.
Peki, dünyayı kirleten ve küresel ısınmaya sebep olanlar için gerekeni yapmayan zengin ülkeler, et ve tarım ürünlerinin kaynaklarını neden hedef alıyor?
Son dönemde laboratuvar üretimi ‘yapay et’ ve 'böcek proteini'nin sağlıklı olduğu yönündeki reklamlar hız kazandı. Bunun yanında doğal protein kaynağı sığırlar ise hedef haline getirildi. Bu faaliyetler, küresel para baronlarının asıl hedefinin ‘gıda kontrolünü ele geçirmek’ olduğu belirtiliyor.
KARARLAR DAVOS’TA ALINDI
Geçtiğimiz yıllarda Davos’ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu’nda ‘iklim kriziyle mücadele’ gerekçesiyle, ‘hayvansal ürünlerin tüketilmemesi’ ve bunun yerine ‘böcek yenmesi’ planını gündeme getirildi. Plan, Avrupa Birliği ülkeleri tarafından kabul edildi.
İLK ‘YAPAY ET’ HAMLESİ HOLLANDA’DAN
Davos’ta alınan kararların ilk uygulayıcısı ise Hollanda oldu.
‘Metan gazı salınımını azaltma’ bahanesiyle Yeşil Sol Parti’nin (GL) önerisiyle Hollanda’nın Haarlem şehrinde et ürünlerinin reklamları yasaklandı. Bölgede, Hayvan çiftliklerinin kapatılacağı ve dana etinde kısıtlamaya gidileceğini belirtildi.
Hollanda'da ülkedeki sera gazı emisyonu sorununda "günah keçisi" olarak görülmekten şikayet eden çiftçiler, traktörleriyle gerçekleştirdikleri çok sayıda eylem gerçekleştirdi.
AB’DEN BÖCEK TOZUNA ONAY
Avrupa Birliği, un kurdu ve çekirgenin ardından 24 Ocak’tan itibaren cırcır böceği tozunu gıda maddelerinde kullanılmasına izin verdi.
Vietnamlı bir şirketin 2019'daki kullanım başvurusu yapması üzerine cırcır böceği; unlu mamüller, atıştırmalıklar, soslar, makarna, bisküvi, dondurma gibi ürünlerde ve çeşitli hazır gıda ürünlerinde et katkı maddesi olarak kullanılmaya başlandı.
____________________
‘YAPAY ET’ VE ‘BÖCEK’ PROPAGANDASININ ARKASINDA KİMLER VAR?
Bir yandan dünyanın en zenginleri gezegeni kirletirken, diğer yandan 'yapay et' ve 'böcek' propagandası yapıyor.
Odatv’de yer alan habere göre, böcek ve yapay et endüstrisinin arkasından George Soros, Bill Gates, Jeff Bezos gibi küreselci milyarderler yer alıyor.
Citi Group Bankası üzerinden hazırlanan manipülatif ‘iklim krizi raporları’nda, sözde ‘dünyayı kurtarmak’ için ‘et yemenin bırakılması, vegan beslenme ve böcek yemeye geçilmesi’ önerildi.
Ancak Oxfam ve benzeri kuruluşların raporlarında ise, dünyadaki iklim krizinin sorumlusunun et yiyen halk değil, 'yapay et ve böcek yeme' tavsiyesinde bulunan zenginler olduğu tespit edildi.
BİLL VE MELİNDA GATES VAKFI’NDAN BÖCEK PROTEİNLERİNE FON
Dünyanın en büyük böcek proteini ve böcek yemeği şirketlerinden birisi olan All Things Bugs’ın 2012’den bu yana Bill ve Melinda Gates Vakfı tarafından fonlandığı belirlendi.
PARİS İKLİM ANLAŞMASI'NA ÖZEL JETİYLE GİTTİĞİNİ İTİRAF ETMİŞTİ
İklim krizine yönelik açıklamalarıyla bilinen Bill Gates, "İklim Felaketi Nasıl Önlenir" adlı kitabının hakkında yaptığı konuşmasında Paris Anlaşması'na özel jetiyle gittiğini itiraf etmişti.
Gates söz konusu kitapta, şu ifadeleri kullandı:
"Fikir sahibi zengin bir adam olduğumu inkar edemem. Karbon izimin absürt biçimde yüksek olduğu doğru. Büyük evlerim var ve özel uçaklarla seyahat ediyorum. Aslına bakılırsa iklim konferansı için Paris'e giderken de bunlardan birini kullandım. Dolayısıyla, ben kimim ki çevre konusunda birilerine ders vereyim?"
KÜRESEL ISINMAYA KARŞI 'YAPAY ET' ÖNERDİ
İneklerin çıkardığı gazın dünyayı tehlikeye soktuğunu iddia eden Gates, metan gazı salınımının azaltılması için zengin ülkelerin gerçek et yerine yapay et tüketimine geçmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca Gates, dünya ülkelerine hayvancılığı bırakması çağrısında bulundu.