Adana'da 2 yıl önce bacaklarında morluk, yüzünde kırmızı noktalar beliren Elif Ayça Arık'a (8) lösemi teşhisi konuldu. Kemoterapi gören ve saçları dökülen Elif'e ilik nakli sonucu alındı. 9 donörün kemik iliği yüzde 100 uyumlu çıktı. En uygun kök hücre bağışçısından alınan ilik, minik kıza nakledildi. Hızla iyileşen minik Elif, hayata tutunmasını sağlayan ‘süper kahramanı' ile tanışmak istedi. Elif Ayça, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi vasıtasıyla asla görmediği, adını dahi bilmediği donör için çizdiği resmi gönderdi.
Mektuba karşılık alamayan Elif ve ailesi, mayıs ayında ikinci bir mektup daha kaleme aldı; minik kız hayata tutunmasını sağlayan donörüyle tanışıp teşekkür etmek istediğini belirtti. Cevap, 3 ay sonrasında geldi.
“Kardeşim sizleri göremeden vefat etti”
Donörün ağabeyinin yazdığı mektupta, şu ifadeler yer aldı:
“İyi mi söylenir, iyi mi izahat yapılır bilemedim fakat kardeşim sizleri göremeden vefat etti. Sizden gelen ilk mektubu okuduğunda o denli sevinmişti ki bunu derhal bizimle paylaştı. Yüzündeki o heyecan gözümün önünden asla gitmiyor. Kardeşim, yaşamının baharındaydı. Keşke fakat keşke bu kaza yaşanmasaydı; sizler de onu tanıyabilseydiniz. Ben ve akrabalarım, sizi artık bizlerden biri olarak görüyoruz. Annem ve babam da sizlerle tanışmayı o denli fazlaca istiyorlar ki, evlatlarının acısını bir nebze de olsa bu şekilde dindirebilmeyi umuyoruz.”
“Öldüğünü duyunca fazlaca üzüldüm”
Donörden alınan ilikle hayata bağlanan Elif Ayça Arık, “Her ne kadar onu tanımasam da onu fazlaca seviyorum” dedi. Donöründen “Süper kahramanım” diye bahseden minik kız, “Öldüğünü duyunca fazlaca üzüldüm, fazlaca ağladım. Şu anda karşımda olsaydı ona sıkı sıkıya sarılıp, teşekkür ederdim” ifadesini kullandı.
“Birbirimize sarılıp ağladık”
Elif'in anası Betül Demirbaş, “Kızıma ilik nakli yapıldığı ilk günden beri donör için hep çok teşekkür ediyordum. Kızıma hayat verdiği için onunla tanışmak istedik. Direkt temas kuramadığımız için yetkililer vasıtasıyla kızımın yaptığı resmi onlara gönderip tanışmak istedik. Ancak cevap gelmedi. Daha sonra tekrar mektup geldi. Bu mektuba bir süre sonra gelen cevapla yıkıldık. Günlerce ağladım. O bir can verip gitti. Biz süper kahramanımız melek oldu diyoruz. O çok güzel bir şey yapıp daha 25 yaşında bu dünyadan melek olarak gitti. Mektubu aldığımda kızımla beraber birbirimize sarılıp ağladık. Gene de ailesine ulaşıp, onlara bir başsağlığı dileğinde bulunmak isterim. Aileyi arıyoruz. Tek talep ve arzumuz, onlara ulaşıp taziyede bulunmak, mezarına gidip dua etmek” dedi.
Anne Demirbaş, kendisinin de kök hücre bağışçısı olduğunu Türkiye'de herkesi kök hücre bağışı yapmaya davet ettiğini belirterek, “Belki verdiğiniz kök hücre Elif gibi bir kişiye can olacak” diye konuştu.