Yeni Şafak’a konuşan El-Dibs, kadınlardan yeni Suriye kurulurken aktif olmalarını isterken, “Suriyeli kadınların yeniden ayağa kalkması gerekir” dedi.
Özgür Suriye’nin ilk kadın üst düzey yetkilisi, yıllarca Türkiye’de yaşamış bir isim oldu. Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin kurduğu Suriyeli Dernekler Platformu’nun başkanlığını yapmış olan Ayşe El Dibs (Seyidoğlu), yeni Suriye hükümetinde Kadın İşleri Ofisi başkanlığına getirildi. Daha önce insani yardım alanında çalışmaları olan Dibs, kadınları ve insani çalışmaları geliştirme konularına yoğunlaşmış bir aktivist olarak göze çarpıyor. 8 Aralık’ta Şam’ın kurtarılmasıyla birlikte askerlerin ardından şehre giren ilk isim olan El Dibs, yeni makamında ilk röportajını Yeni Şafak’a verdi.
BİR GÜN DÖNECEĞİMİZİ BİLİYORDUM
İdlib’teki mülteci kamplarında bulunan kadın ve gençlere yönelik faaliyetler yürütürken bu görevin kendine tebliğ edildiğini söyleyen El Dibs, yeni Suriye kadrolarında yer almaktan çok mutlu olduğunu ifade etti. Türkiye’den edindiği birikimleri Suriye’ye taşıyacağını ifade eden El Dibs, “Bir gün Suriye'ye döneceğimize ve bu ülkeyi kurmak için çocuklarımızın da bizimle döneceğine inanan bir mümin olarak, Türkiye’deyken gençlerin eğitimleri ile ilgili çalışıyordum. Onların bu eğitimle Suriye’yi kurtaracağını ve inşasına katkı sağlayacağını biliyordum. Nihayet o günler geldi” dedi.
SURİYELİ KADINLARIN GÜÇLENMEYE İHTİYACI VAR
“Suriyeli kadınların yeniden güçlenmeye ihtiyacı var” diyen El Dibs, “Onlar kadim bir uygarlığa ve tarihe sahipler ve temelde yetenekliler. Suriyeli kadınların toplumsal katılım, siyasi çalışma ve kültürel çalışma geçmişi var ve eğitim sektöründe ve tıp sektöründe oldukça aktifler. Ama rejim dönemi özellikle son 14 yıldır büyük ölçüde evlerine çekilmek zorunda kaldılar. Rejimin sembollerine bakın. Sadece bir kişiden, Esma Esed'den başka bir kadın göremezsiniz. Kendisi Suriye'nin hanımefendisiydi ve bütün meseleler ona bağlıydı. Diğer kadınlar da o ne isterse onu yapmalıydı” ifadelerini kullandı. El Dibs, Suriyeli kadınların yeniden ayağa kalkması gerektiğini vurgulayan El Dibs, “Suriye devletinin bu yeni yönetimi ve liderliğinin, kadınların aktif şekilde var olma düşüncesinden hiç de uzak olmadığını söylemek istiyorum” diye konuştu.
ARTIK ZAFERE ERİŞTİK
Suriyeli kadınlar, erkekler ve çocuklar korkunç bir eziyet çekti ve şimdi büyük bir zafere ve çok büyük bir yetkiye eriştik” diyen El Dibs, "Kadın İşleri Ofisinin her zaman kapısı açık. Bu ofis, özgürlüğünü ihlal ettiğimizi hisseden, karşılaştığı bir ihlal durumunda bize gelebilir. Yani özel hayatına karışmayacağız, giyim tarzına topluma zarar vermediği sürece karışmayacağız. Biz kadınların yanındayız, bu bizim bir sözümüzdür. Eğer İslami prensiplerimize dönersek görürüz ki İslam kadınlara en fazla hakkı veren dindir.
BAKANLIKTAKİ BELGELER DAVALARA KONU OLACAK
Ayşe El Dibs, yeni görevi için Dışişleri Bakanlığı’ndaki ofise yerleştiğini ve buranın açılmasıyla birlikte şaşırtıcı belgelere ulaştıklarını aktararak, “Ofisleri açtığımızda bunun bir dışişleri bakanlığı değil bir güvenlik şubesi olduğunu gördük. Önemli dosyalar vardı. Yurt dışındaki aktivistleri, yurt dışındaki muhalifleri izliyorlardı. Ayrıca cezaevlerinde tutuklu bulunan kadınlardan bahseden belgeler bulduk. Çıkarları nedir? Elbette bu, bu belgelerin sunulmasının bir katkı sağlayıp sağlamayacağına karar verecek bir komite aracılığıyla yapılacak. Bu belgeleri resmi makamlara sunacağız. Belki de Birleşmiş Milletler'deki İnsan Hakları Konseyi'ne sunacağız.”
KADINLAR İÇİN TELEFON HATLARI AÇILDI
El Dibs, kadınlara da çağrıda bulunarak, şunları söyledi:
"Buradaki kadınların çoğu rejim içinde hiçbir şey uygulayamazdı. Şimdi toplumda etkili olmak isteyen, kendi fıtratıyla farkındalık içinde bir kadın kendini gösterdiğinde, onlarla yüz yüze konuşmak istiyoruz. Gelin bizimle diyalog masasına oturun, sizin için bir telefon hattı oluşturduk. Bizimle iletişime geçin. Hemen arayın. Biz bir kurum olarak buradayız ve Allah'ın izniyle, Suriyeli kadınların gelecekte büyük bir rolü olacak."
YENİ YÖNETİMDE KADINLAR DA OLACAK
Yeni Şafak üzerinden bir mesaj vermek istediğini dile getiren Ayşe El Dibs, “Bu yeni yönetimin ve Suriye devletinin liderliğinin, yeni liderliğin düşüncesi hiçbir zaman kadınların katılımından uzak değil, aksine onların daha fazla görünür olmasını istiyoruz. Toplumları değiştirmek için, kadınların tüm kesimleri arasında farkındalığı yaymalıyız. Kadın İşleri Ofisi'ndeki odak noktamız farkındalık konusu.Kadınlardan başlamalıyız. Medeni bir seviyeye yükselmeliyiz. Çünkü onlar nesillerin eğitimcileri, çocukları yetiştiren ve erkekleri etkileyen kişilerdir. Ailenin temeli ve ailenin direğidir. Bu nedenle, farkındalık aşamasında işe onlarla başlamalıyız.”
SURİYE'YE AK PARTİ MODELİ
Şam’ın köklü ailelerinden gelen biri olduğunu, eşi ve babasının rejim hapishanelerinde işkence çektiğini, kardeşinin ise Sednaya’da katledildiğini söyleyen Ayşe El Dibs, Esed güçleri tarafından tehdit edildikleri için Türkiye’ye geldiklerini anlattı. Türkiye’de özgürlüğü hissettiklerini belirten El Dibs, burada devlet kurumlarıyla birlikte ortak projeler yaptıklarını, gençlerin Suriye’nin inşasına katılmaları için onları hazırladıklarını ifade etti. El Dibs, “Türk kadının Ak Parti'deki deneyimi açıkçası çok harika. Ak Parti'de kadınlar devletteki yerini aldı ve prestijli mevkilere geldi ve Türk ve İslami kimliğini korudu. İnancını ve başörtüsünü korudu. Kadınlar başörtüsü takıp takmamakta özgürdü. Burada da aynısı olacak, gördüğümüz şeylerin çoğunu uygulayacağız. Hiçbir zorunluluk olmayacak” diye kaydetti.
TÜRK HALKI ÜLKESİYLE İFTİHAR ETMELİ
El Dibs’in Türkiye’ye de mesajı vardı. “Belki de şimdi söylediklerim Türk halkından bazı grupları memnun etmeyecek çünkü onlar bu tarafı görmüyorlar” diyen El Dibs, “Belki de her şeyin kendilerine erişilebilir olmasına alışmışlardır. Eskiden metroda bile duyardım. Kendi kendime diyordum ki, "Keşke onlara birinin bizim vatanımızı çaldıklarını söyleyebilseydim. Keşke şimdi Şam'ın en güzel mahallelerinden biri olan El-Midan'ı nasıl bir çöplüğe dönüştürdüğünü görseler. Keşke Suriye halkı olarak en azından temiz bir devlet otobüsü hayal ettiğimizi görebilselerdi. Türk halkına şunu söylüyorum: Elbette yapılacak çok şey var ama 2024 yılında Türkiye nerelere geldi? Türk halkı, tüm dünya halkları önünde bununla iftihar etmelidir. Şimdi Suriye'nin adını duyurmak için mücadele ediyoruz. Hükümetiniz bir şeyler talep edecek güçte. Artık G20 ülkelerindesiniz” şeklinde konuştu.
Kaynak: HABER7.COM
