Haber7 - ÖZEL
Baas rejimini deviren muhalif güçlerin yönetimi devraldığı Suriye’de denklem dışında kalan Suriye PKK’sı karar aşamasında. ABD’de Trump döneminin başlamasıyla birlikte desteksiz kalacağı değerlendirilen YPG/DSG, Türkiye ve yeni Suriye yönetiminin “Silah bırak” çağrısına muhatap oluyor. Suriye’nin fiili Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın, YPG’nin silah bırakma durumunda yeni oluşturulacak askerî yapılanmada yer alabileceğine dair söyleminin ardından Şara ile YPG/DSG elebaşı Ferhat Abdi Şahin bir araya gelerek görüşme gerçekleştirmişti. Hemen ardından Sky News Arabia kanalına konuşan Abdi Şahin, yeni Suriye bayrağı önünde görüntü vermiş ve Türkiye’ye karşı ılımlı söylemlerde bulunmuştu.
SURİYE PKK’SI SAMİMİYET TESTİNDE... BAKAN FİDAN’DAN KARARLI MESAJ
Fakat Suriye PKK’sından söylem değil eylem bekleniyor.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Arap ülkelerindeki mevkidaşlarıyla bir araya gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu konuya ilişkin yorumlarda bulundu.
Suriye’nin toprak bütünlüğü vurgusunu yapan Bakan Fidan, “Eğer DSG merkezi yönetimle bütünleşme çabalarında samimiyse, feshedildiğini açıklamalıdır. Terör örgütü Fırat'ın doğusundaki Arap çoğunluk için ciddi bir tehdit oluşturmaya ve Suriye halkının en çok ihtiyaç duyduğu doğal kaynakları yağmalamaya devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
BUNU İLK KEZ YAPMIŞTI
“Mazlum Kobani” kod adıyla bilinen terör örgütü elebaşı Abdi Şahin, 10 Ocak’ta Suriye devrimi bayrağının önünde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
“Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda yeni Suriye yönetimiyle hemfikiriz ama çözülmesi gereken detaylar var. Türkiye, Suriye’nin tamamında yapıcı bir rol üstlenebilir. Anlaşmazlıkların diyalogla çözülmesini istiyoruz.
Heyet Tahrir Şam ile görüşmemiz genel olarak olumlu geçti ve fikir alışverişinde bulunma fırsatımız oldu. Suriye’deki mevcut durumla ilgili çeşitli konularda görüş ve bakış açıları var. Birçok konuyu tartıştık ve bazı konu veya sorunlara çözüm bulmaya çalıştık. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Suriye’ye siyasi çözüm bulunması açısından Suriye krizi aynı zamanda güvenlik ve istikrar meselesi anlamına da geliyor ama bildiğiniz gibi beklenen pek çok pratik detay var.
Türkiye’nin ulusal güvenliğine ilişkin endişelerin giderilmesi için önerimiz halen ortadadır ve henüz cevap alamadık. Bu konuda Amerikalı arabulucular ile Türk tarafı arasında görüşmelerin devam ettiğini düşünüyorum. Umarız bir anlaşmaya varılır. Çünkü bu bütün Suriye için hayırlı olacaktır.
Türkiye ile gerilimi tırmandırmamak için hâlâ çalıştığımızı vurgulamak istiyorum. Aramızdaki sorunları müzakere yoluyla çözeceğiz ama bunu başarmak için Türkiye’nin adım atması gerekiyor. Mevcut politikadan vazgeçilmeli. Güçlerimize ve bu bölgelere saldıran, dolayısıyla genel olarak güvenliği istikrarsızlaştıran, ona bağlı silahlı gruplarla angaje olmak anlamına gelir.
Türkiye isterse genel siyasi süreçte, yani Suriye’de şu anda yaşananlarda, Kuzeydoğu Suriye’deki siyasi bileşenlerin ve güçlerin temsilcileri de dahil olmak üzere hiçbir tarafı dışlamadan yapıcı veya olumlu çalışmalar yürütebilir.”