Gündem

Taksim'deki terör saldırısının şifreleri... Uzmanlar değerlendirdi

Taksim'de 6 kişinin şehit olduğu 81 kişinin de yaralandığı saldırının nasıl okunması gerektiğini SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Türk dış politikası ve güvenlik analisti Ömer Özkızılcık ve Aydınlık yazarı Gaffar Yakınca'ya sorduk.

Taksim'deki terör saldırısının şifreleri... Uzmanlar değerlendirdi
14-11-2022 18:09

İstanbul'un kalbi İstiklal Caddesi'nde 6 kişinin hayatını kaybettiği 81 kişinin yaralandığı bombalı saldırı, bölücü terör örgütü PKK'nın acımasızlığını bir kez daha gözler önüne serdi. 90'lı yıllardan itibaren toplumda korku ve panik havası yaratmak için eylemlerini şehir merkezlerine taşıyan örgüt son saldırıyla ne mesajı veriyor, bunu ulusal ve uluslararası bağlamda nasıl değerlendirmek lazım?

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Türk dış politikası ve güvenlik analisti Ömer Özkızılcık ve Aydınlık yazarı Gaffar Yakınca Taksim'deki hain saldırıyı Haber7'ye değerlendirdi.

"PKK'NIN HÂLÂ AYAKTAYIZ MESAJI"

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun Can Acun;

Türkiye'nin özellikle Irak'ın kuzeyinde Zap bölgesinde gerçekleştirdiği askeri harekatlar bağlamında çok ağır kayıplar verdiler. Uzun süredir ellerinde tuttukları önemli bölgeyi kaybettiler. Yine MİT'in gerçekleştirdiği Irak ve Suriye sınırındaki özel operasyonlarda çok sayıda üst düzey PKK lideri etkisiz hale getirildi. Örgütte ciddi bir moral motivasyon sorunu vardı. Bu bağlamda örgüt hâlâ ayakta olduğunu, var olduğunu gösterebilmek adına hem mensuplarını hem destekçilerine yönelik böyle bir eylem gerçekleştirdi. Türkiye'ye zarar verebileceğini göstermek için doğrudan sivilleri hedef aldı. Terör örgütünün geçmişine baktığımızda askeri olarak ağır sıkıştığı dönemlerde sivilleri hedef alan terör eylemlerini gerçekleştirdiğini görüyoruz.

"METROPOLLERDE SİVİLLERİ DOĞRUDAN HEDEF ALAN SALDIRILAR"

Metropollerde intihar saldırıları, bombalı saldırılarla sivilleri doğrudan hedef alıyorlardı. Bu eylemde de benzer bir hareket tarzı içerisine girdikleri anlaşılıyor. Arap asıllı bir mensuplarını Afrin üzerinden Türkiye'ye sızdırarak burada belli bir hücre yapılanmasıyla bu eylemi gerçekleştirmişler.  

Türkiye daha önce de ciddi istihbarat ve güvenlik tedbirleriyle PKK’nın birçok eylemini başarılı olmadan engellemişti. Ancak bu sefer bu eylem maalesef doğrudan sivilleri vurdu ve zayiat yaşanmasına neden oldu. Örgütün Suriye'de kontrol altında tuttuğu bölgelerin tamamen temizlenmesi ve bu bölgelere büyük kapsamlı askeri harekatlar yapılması gerekiyor. Aksi halde Türkiye'de ki ulusal güvenliği tam anlamıyla sağlamak ve eylemleri tamamen bitirmek maalesef mümkün olmayacaktır. Çünkü Türkiye'nin sınır hattında yerleşmiş PKK varlığından sızmaları söz konusu yapıyor.  

ABD'NİN DURDUĞU YER

Amerika Birleşik Devletleri'ni ise iki faktörle değerlendirmek gerekiyor. Birincisi, PKK’nın Suriye'deki. PYD/YPG’ye yönelik verdiği destek. Maalesef Amerika Birleşik Devletleri burada açık bir şekilde terör devleti kurma çabasındaydı. Türkiye'ye askeri harekatlarıyla bunun önünü kesti. Bu hayali yok etti ama Fırat'ın doğusunda yaklaşık 40 bin kilometrekarelik alan Amerika tarafından kontrol ediliyor. Dolayısıyla PKK'nın Suriye yapılanmasının gerçekleştirdiği saldırıda Amerika'nın doğrudan sorumluluğu var. İkinci olarak da tabii Amerika Birleşik Devletleri'nin ideolojik olarak Türkiye karşıtlığı çok güçlü. Amerikan medyasının Türkiye'nin son dönemde yükselen turizminin baltalanmasına yönelik bir yayın politikası içerisinde olduklarını görüyoruz. Daha önce Amerika'da gerçekleştirilen ya da Avrupa'da gerçekleşen terör saldırılarında kullanmadıkları bir dil üzerinden Türk turizmini hedefleyecek şekilde bir yayın politikası içerisine girdiler. Maalesef Türkiye karşıtı lobilerin ve bazı ideolojik çevrelerin hâlâ Türkiye'ye karşı ciddi bir kin ve öfkeyle hareket ettiğini New York Times'da da görmek mümkün oldu diye düşünüyorum.  

"PKK CİDDİ MANADA SIKIŞMIŞTI"

Türk dış politikası ve güvenlik analisti Ömer Özkızılcık;

Bu saldırıyı anlamak için biraz zamanlamasına bakmamız gerekiyor. Saldırı gerçekleştiği esnada Irak’ın kuzeyinde Zap bölgesinin tamamen terörden temizlenmiş olduğuna dair haberler gelmeye başladı. PKK’nın ciddi olarak o bölgedeki mağaralarda sıkıştığını ve birçok PKK militanının da geçtiğimiz günlerde teslim anına dair görüntüler yayınlanmıştı. Bununla beraber Irak ve Suriye'de PKK/YPG’nin üst düzey sözde komutanı yönelik operasyonları devam ediyordu. PKK ciddi manada sıkışmıştı. Bu sıkışmışlığın dışa vurumu olarak kimyasal silah kullanımı yalanını ortaya attılar. Bunun üzerinden Türkiye'ye baskı kurmaya çalıştılar ancak bu yalan başarısız oldu ve istedikleri medya kampanyasını oluşturamadılar. Bunun üzerine PKK eski dönemlerde olduğu gibi Türkiye'de terör saldırısı gerçekleştirerek Türk halkını terörize etme, Türkiye ekonomisini hedef alma ve Türkiye'nin çok iyi giden turizm sektörünü baltalamak amaçlı bir hamle gerçekleştirdi. Bu hamlede saldırı ve teröristin Suriye'den geldiğini ele aldığımızda şunu görüyoruz, PKK’nın amacı belli bir hedef değildi. Teröristin Suriye üzerinden Türkiye'ye giriş yapmış olması, Türkiye'nin terörle mücadelede yarım kalan harekatını tamamlaması için hatırlatıcı unsur olacaktır.  

NEW YORK TIMES'IN HABERİ

New York Times'ın haberi ele alma şekline baktığımızda bu Batı'nın teröre karşı yaklaşımının dışa vurumudur. Yani batı için terör sadece ve sadece batılı vatandaşlar hedef alındığında ya da batılı ülkeler hedef alındığında önem arz etmektedir. 2013, 2014 yıllarında birçok Suriyeli öldürülürken kimsenin umurunda değildi. Ancak ne zamanki batılı ülkeler hedef alınmaya başladı dünyanın bir numaralı gündemi haline dönüştü. Bu saldırı İstanbul istiklal Caddesi'nde değil de Şırnak'ta gerçekleşmiş olsaydı, muhtemelen New York Times'ın ilgisini dahi çekmeyecekti.  

"TERÖR DEVLETİNİN SPONSORU AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ"

Aydınlık yazarı Gaffar Yakınca;

Saldırının faili yakalandı kim olduğunu biliyoruz. PKK’ya bağlı çalışan ve Suriye'den Türkiye'ye girmiş olan bir terörist olduğu anlaşılıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri'ni işaret etti. Neden? Çünkü bizim güneyimizdeki bu terör devletinin sponsoru Amerika Birleşik Devletleri’dir. Türkiye'nin geçmişte de yaptığı her atılımda her hamlede önünü kesme yöntemlerinden biri olarak terör kullanıldı. Bunu emperyalistler kullandılar. Bugün de benzer bir durum yaşandığını düşünüyorum.

TÜRK DEVLETLERİ TEŞKILATI’NIN TOPLANTISI'NIN ABD'DEKİ YANSIMASI

Türk Devletleri Teşkilatı’nın toplantısı özellikle Amerika'da gergin bir hava oluşturdu. Amerikan basınında önemli isimler tarafından yazılan birkaç tane makale yayımlandı. Türkiye'nin çok güçlendiği bölgesel bir güç haline geldiği Türk Dünyası ve İslam Dünyası üzerinde gücünün ve itibarının arttığı yönünde ve buna yönelik de bir şeyler yapılması gerektiğini dillendiren makalelerdi bunlar. Birincisi bu var elimizde. İkincisi göçmenleri, yani Suriyeli sığınmacıları geri göndermek üzere oluşturduğumuz tampon bölgede yapılan evler var. Sayın bakanımız da bu saldırı olduğu sırada o açılış törenindeydi. Demek ki bu saldırıyı organize eden odaklar, bunun arkasındaki güç Türkiye'ye bir mesaj vermek istedi. O mesajda şu, siz bağımsız olma yolunda ısrar ederseniz, biz sizi gerekirse karanlık işler çevirerek, terör saldırılarıyla, sivillerin canına kast ederek, ülkenizi karıştırarak sizi durdurmaya çalışırız demek istediler. Ancak daha önce olmayan bir şey oldu. Türk polis teşkilatı hiç görülmedik bir hızla tüm kayıtları inceledi ve muhteşem bir operasyonla bu hain saldırının faillerini ele geçirdi. Tabii bunlarla beraber ilginç bilgiler de ortaya çıktı. Mesela yakalanmasa fail bugün itibariyle Yunanistan'a kaçacaktı. Yani Yunanistan'ında bu işlerle bağlantılı olduğunu biliyoruz. İkincisi bu teröristin ortadan kaldırılması için bir emir verilmiş. Terör örgütü tarafından o emri alan veren kişiler de yakalandı. Demek ki bu terör saldırısı hem ülkemizi karıştırmak hem de olayı karanlıkta bırakarak Türkiye düşmanı odakların eline koz vermek için yapıldı. Türk milleti terör saldırıları konusunda geçmişte olduğu gibi son derece hassas ve birlik bütünlüğüne düşkün. Bu saldırı nedeniyle çok üzgünüz. Can kayıplarımız var, yaralılar var, bunlar milletin canını yakıyor ama buradan dersler çıkarmamız gerekiyor.  

ALTILI MASANIN SALDIRIYA TEPKİSİ

Altılı masanın açıklaması geldi. Açıklama terörü kınadığını söylüyor, içinde PKK’dan YPG’den güneyimizdeki terör devletinden, Amerika Birleşik Devletleri’nden, terör devletini destekleyenlerden bahsedilmiyor. Bu utanç verici bir açıklama. Altı partinin liderleri bir araya geliyorlar ve 9 yaşında yaşamını yitiren bir Ecrin kadar ağırlık ortaya koyamıyorlar. Millet İttifakı'nı oluşturan partilerden daha net, daha açık bir açıklama beklerdik. Bunun da Türkiye'de siyasi yansımaları olacak diye düşünüyorum. 

BATI MEDYASININ İKİYÜZLÜ TERÖR HABERLERİ

2016 senesinde Reina'ya yönelik yapılan terör saldırısının hedefi gelişen, güçlenen İstanbul ekonomisiydi. Eğlence sektörüyle, turistik alanlarıyla, kültür endüstrisiyle, gayrimenkul sektörüyle, sağlık endüstrisi ile güçlenen ve dünyanın parlayan yıldızı olan İstanbul, dünyanın büyük metropolleriyle rekabet edecek noktaya doğru ilerliyordu. Yani Londra, New York, Paris ile rekabet edebilecek bir şehir haline geliyordu. İstanbul'un bu yükselişi aynı zamanda Türkiye'nin yükselişine paralel yürüyor. Bunun da önünü kesmek istiyorlar. Türkiye'nin en önemli kaynaklarından birini turizm yönlü kesme amacı taşıyor ama İstanbul turizmden de fazlasına denk gelen bir marka bir imaj ifade ediyor. New York Times'ın tutumuna gelince aslında New York Times yaptığı haber terör eyleminin kaynağının neresi olduğuna dair de bize ipucu veriyor. Mesela Fransa'da, İspanya'da oluyor, başka ülkelerde oluyor ama o ülkelerle ilgili terör eylemleri verilirken batı basını böyle cümleler kullanmıyor. Türkiye söz konusu olduğunda bu cümleler kuruluyor. Demek ki o terör eyleminin Türkiye'ye vereceği zarardan dolayı bu insanlar mutlular ve bu olayların bu şekilde gelişmesinin insani boyutunu göremiyorlar.  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER