Beykoz 2022 Kent Tarımı Sempozyumu’na katılan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Tarım sektörü, son derece stratejik, kıymetli, vazgeçilmez bir sektördür. Bu sektöre sahip çıkmak zorundayız. Türkiye, tarım ürünleri ihracatında 30 milyar dolara ulaştı” dedi.
Beykoz Belediyesi tarafından Limak Eurasia Luxury Hotel’de ‘Beykoz 2022 Kent Tarımı Sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyuma, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, Beykoz Kaymakamı Esengül Korkmaz Çiçekli ve alanında uzman çok akademisyen ile üreticiler katıldı. “Tarım en son yapılacak meslekmiş gibi görülmekten kurtarılmalı”
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Kent tarımı konusu bizim çok önemsediğimiz bir konu. Her şeyden önce bizim merkezi yönetim olarak attığımız adımları mutlaka yerel yönetimlerle de takip edilmesi, desteklenmesi ve birlikte çalışılması zaruri olduğu alanlardan birisi de kent tarımıdır. Bu ülkede sanki tarım en son yapılacak alan, meslek, işmiş gibi görülmekten kurtarılmalıdır. Son derece stratejik, kıymetli, vazgeçilmez sektör tarım sektörüdür. Biz bu sektöre sahip çıkmak zorundayız” dedi. “Toprağımıza sahip çıkacağız, suyumuzu idareli kullanacağız”
“Kendimiz için üreteceğiz, fazlasını çevremiz için, fazlasını ilimiz için, fazlasını ülkemiz için, fazlasını buna ihtiyaç duyan ülkeler için üreteceğiz. Bu bakış sürdürebilir bir bakış olmalıdır” ifadelerini kullanan Bakan Kirişci, “Biz Türkiye olarak toprak zengini olmadığımız gibi su zengini de değiliz. Evet su fakiri değiliz ama su zengini de değiliz. Su stresi altında olan bir ülkeyiz. Bin metreküp ila bin yediyüz metreküp kişi başı su tüketiminin olduğu bir ülke su stresi altında olan ülkedir. Bizim şu an ki rakamımız, bin 323 metreküptür. İktidar olduğumuzda 65 milyon olan nüfusumuzun 85 milyona çıktığını, 20 milyon arttığını görmemiz lazım. 2006 yılında Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu çıkardık. Bununla bir miktar yavaşlattık ama durduramadık. Bunu durduracak olan, toprağa sahip çıkacak olan buradaki eli öpülesi üreticilerimizdir. Dolayısıyla biz toprağımıza sahip çıkacağız, suyumuzu idareli kullacağız” şeklinde konuştu. “Kent tarımını önemsiyoruz”
Kent tarımının önemine vurgu yapan Bakan Kirişci, “Biz kent tarımını önemsiyoruz. Çevreye duyarlılık adına uygulanması gereken uygulamanın adı kent tarımıdır. Kent tarımıyla önemli bir lojistik giderlerini aşağı çekmiş olacağız. Ürün tazeliğini de korumuş olacağız. Artık tarım o bilindik kazma kürekle yapılan bir iş değil. Tarım, bilimi ve teknolojiyi, alın terini ve akıl terini birlikte kullanan bir sektör haline geldi. Bu konunun üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Biz kadınlarımızı çok önemsiyoruz. Özellikle kadınlarımızı bu işe çekecek girişimlerde bulunmasını isterim. Çünkü kadın ailenin direğidir. Kadın ve Gençlik konseyini Bakanlık olarak oluşturduk. Tarımda da gençlerimiz ve kadınlarımızdan istifade etmemiz gerekiyor. Tarıma da ilgi göstermelerini istiyoruz. Ancak o zaman bu ülkenin daha da yukarıya tırmanacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “Türkiye, tarım ürünleri ihracatında 30 milyar dolara ulaştı”
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci konuşmasının devamında, “Türkiye tarım ürünleri ihracatında 30 milyar dolara ulaştı. 19 yıllık iktidarımız döneminde 89 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdi. Yani bizim sektörümüz birilerine yük, birilerine kambur değil. İstihdam sağlıyor, üretim yapıyor, 85 milyonun karnını doyuruyor. Dolayısıyla bu sektör böyle mübarek bir sektör, vazgeçilmez bir sektör” dedi. “Beykoz’da tarım yapılan arazi alanını yüzde 13 artırdık”
Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, sempozyumun Beykoz’a hayırlar getirmesini temenni ederek, “Kent tarımını önemsiyoruz. 4 yıl önce yaptığınız araştırmalarda da halkımızın kent tarımına ilgisinin ve potansiyelinin olduğunu tespit ettik. Oradan yola çıkarak çalışmalarımızı Belediye Tarım Müdürlüğü’nü kurarak başladık. İlgili sivil toplum örgütleri ile de işbirliği yapmaya başladık. 3 buçuk yıllık çalışmayla Beykoz’da tarım yapılan arazi alanını yüzde 13 artırdık. 3 binden fazla hemşerimize fide desteğinde bulunduk. Ekibimizi güçlendirdik, tecrübe ile yola yürümeye devam ettik. 2019 yılı başı ve 2022 yılı kıyaslama yaptığımızda, 2019 yılında 14 bin 740 ton sebze ve meyve üretimi yapılmış, bugünse 20 bin 752 ton üretime çıktı. Biz tarımın sadece bir ihtiyacın karşılanması olarak görmüyoruz. Olağanüstü durumlarda lojistik problemi ortaya çakabilir, dolayısıyla yaşamın devam etmesi bakımından insanların ulaşılması gerekiyor. Bu konuda da kent tarımını önemsiyoruz. Bu süreci daha da geliştirmek ve Türkiye’de de yaygınlaşmasını sağlamak bakımından Bakanlığımızın yaptığı çalışmalara destek vermek amacıyla bu sempozyumu gerçekleştiriyoruz” dedi.
Sempozyumda, kent tarımını bilimsel yöntemlerle ele almak ve kalkındırmak, yerel yönetimler ile özel girişimcilerin kent tarımı alanında başlattığı yenilikçi üretim çabalarını yaygın hale getirmek hedefleniyor. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Dinçer Çekin’in yönetimindeki “Açılış Oturumu”ile başlayan sempozyumda, kent tarımının önemi, şehrin tarihsel tarım tecrübeleri ışığında yapılacak çalışmalar ve yerel yönetimlerin katkıları konuşuldu.