Kayseri Baro Avukatı İbrahim Yavuz Yaşar, dolandırıcıların orijinal sitenin aynısını yaparak vatandaşları tuzağa çektiklerini söyleyerek, “Bu olayın ilk gelişim aşamasında zaten vatandaşlarımız ilk önce bir araştırma telaşına düşüyor internet üzerinden. Burada bu dolandırıcıların yaptığı direkt bir sistem kullanmak. Bu sistem üzerinden ilgili şirketin sitesini kopyalıyorlar, sitenin kopyalanmasıyla beraber tarayıcıda zaten onu arattırdığı zaman en öne düşürtmek sureti ile vatandaşın orada ilgisini çekmeyi bir şekilde başarıyorlar. Bu siteye girdiğimiz zaman mevcut orijinal siteyle hiçbir farkı olmuyor. Sanki hakikaten o şirketin sitesiymiş, orijinal şirketten biz rezervasyon yaptırmışız intibasına kapılmamızı sağlayacak derecede site yapıyorlar. Bunu çok güzel kullanmayı başarıyorlar. Vatandaşlarımız da ne yazık ki fazla araştırma gereği duymadan site ya da sosyal medyadan da arattırarak taklit sitelere girmek suretiyle ilk önce bu şekilde kandırıyorlar ve tuzağa çekiyorlar. Olayın ilk gelişme aşaması da bu şekilde ilerliyor” dedi.
Vatandaşların siteden şüphe duyması halinde Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nden teyit edebileceklerini söyleyen İbrahim Yavuz Yaşar, "Burada Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) adında bir kurumumuz mevcut. Bu kurumumuzun sitesine girerek, ilgili şirketin de bilgilerini oraya girmek suretiyle gerçekten o şirket var mı diye bakabilirler. Şirketin kimlik bilgilerine de bakıp sitede yer alan bilgiler doğru mu diye bakıp, sonrasında o şirketin hakikaten var olup olmadığını tespit edebilirler. Ya da ilgili şirket aranarak sitenin kendilerine ait olup olmadığını sorarak da öğrenebilirler. Çok kısa bir işlem bu, her vatandaşın interneti kullanabildiğini varsayarsak 3-5 dakikalık bir iş için dolandırıcılara maruz kalarak tatillerini heba etmelerini istemeyiz” ifadelerini kullandı.
"Rezervasyonun ekran görüntüleri mutlaka bulunmalı”
Vatandaşların rezervasyon işleminin ekran görüntülerini mutlaka alması gerektiğini söyleyen İbrahim Yavuz Yaşar, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Oldu ki başlarına böyle bir olay geldi diyelim, bu olay bir dolandırıcılık suçu zaten. Dolandırıcılık suçu hileli hareketlerle karşı tarafı kandırmak suretiyle ondan bir menfaat sağlanmasıdır suçun tanımı itibariyle. Burada da zaten karşı taraf zaten menfaat sağlıyor ama bu menfaati sağlarken hileli bir şekilde kandırarak sağlıyor. Bu kandırma da zaten orijinal siteyi taklit ederek gerçekleşiyor. Dolandırıcılık suçu da zaten burada vücut buluyor. Suç Vücut bulduktan sonra savcılığa gidip, alabiliyorlarsa ekran görüntüleri, yazışmalar gibi materyallerle beraber dilekçe ile beraber verdikten sonra savcılıktan suç duyurusunda bulunabilirler. Sonuçta internet çağında yaşıyoruz. Vatandaşlarımız bir siteye rezervasyon bilgilerini girip kayıt yaptırdıktan sonra bir ekran görüntüsü alabilirlerse ellerinde siteye girdiklerine dair bir belge tarzında bulunursa daha sonraki süreçte suç duyurusunda bulunurken bu da ellerinde bir ispat belgesi olarak kalır.”
Eren Kan