Siyaset

TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Gerçekten savaşları, çatışmaları önleyecek, sorunları çözme kabiliyetine sahip yeni bir Birleşmiş Milletler’e ihtiyaç vardır"

Tbmm başkanı numan kurtulmuş, rusya dışişleri bakanlığı diploması akademisi’nde yaptığı konuşmada, “gerçekten savaşları, çatışmaları önleyecek, sorunları çözme kabiliyetine sahip yeni bir birleşmiş milletler'e ihtiyaç vardır” ifadelerini kullanarak, "biz orta doğu'da kalıcı bir barışın sağlanmasından yanayız” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Gerçekten savaşları, çatışmaları önleyecek, sorunları çözme kabiliyetine sahip yeni bir Birleşmiş Milletler’e ihtiyaç vardır"
24-09-2024 18:17

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diploması Akademisi’nde yaptığı konuşmada, “Gerçekten savaşları, çatışmaları önleyecek, sorunları çözme kabiliyetine sahip yeni bir Birleşmiş Milletler’e ihtiyaç vardır” ifadelerini kullanarak, "Biz Orta Doğu’da kalıcı bir barışın sağlanmasından yanayız” dedi.


TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya’nın başkenti Moskova’da temaslarına devam ediyor. Kurtulmuş, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diploması Akademisi’ni ziyaret ederek, öğrencilere hitap etti. TBMM’den milletvekilleriyle resmi ziyaret dolayısıyla geldiği Moskova’da, diploması akademisindeki programa katılmaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Kurtulmuş, Moskova’da gerçekleştirecekleri programların iki ülkenin işbirliklerinin gelişmesine katkıda bulunması temennisinde bulundu. Tarihin önemli noktalarından birinden geçildiğine işaret eden Kurtulmuş, bu dönem içerisinde birkaç tane önemli tarihi noktaya şahitlik edildiğini söyledi. "Bu dönemin en temel özelliği çok kutupluluk”


Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte Soğuk Savaş’ın sona erdiğini, ardından ABD’nin tek başına domine etmeye çalıştığı küresel bir sistemin yaşandığını anlatan Kurtulmuş, Berlin Duvarı’nın yıkılması gibi ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin de yeni bir dönemin başlamasına işaret ettiğini belirtti. Kurtulmuş, "Bu dönemin en temel özelliği çok kutupluluk. Bundan sonra artık tek kutuplu bir dünya sisteminin geride kaldığı, hiçbir ülkenin, hiçbir gücün, hiçbir bölgenin tek başına dünyayı yönetemeyeceğini, domine edemeyeceğini biliyoruz. Bundan sonra bölgesel anlamda ve hatta küresel anlamda yeni güç denklemlerinin ortaya çıkacağını söylemek mümkündür." ifadelerini kullandı.


Gelecek dönemde ikisi de önemli bölgesel güç olarak, komşu ve dostane ilişkileri olan Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bundan sonraki dünya sisteminin gelişimine fevkalade büyük katkılar sağlayacağını kaydeden Kurtulmuş, "Bu çerçevede özellikle Türk ve Rus halkları arasındaki dostane ilişkilerin, ortak projelerin geliştirilmesi hem iki ülkenin yararınadır hem de bölge barışının ve yeni dünya sisteminin şekillenmesinin önemli unsurlarından birisidir” dedi. "Filistin’de yaşananlar bir turnusol kağıdı mesabesindedir"


Kurtulmuş, Batı’nın Gazze’deki insanlık dışı katliamlar karşısında son derece insanlıktan uzak bir şekilde çifte standart izlediğinin altını çizerek, "Dünyanın başka yerinde masum insanların öldürülmesi, çocukların, kadınların hayattan koparılması savaş suçu olarak kabul edilirken, bu işlenen suçlar uluslararası sistem tarafından cezalandırılmak üzere bazı Batı ülkeleri harekete geçirirken aynı şey İsrailliler tarafından, İsrail hükümeti tarafından Filistinli masum insanlara karşı işlendiğinde bunlara karşı duyarsız kalındığı, sessiz kalındığı ve bunların görmezden gelindiğine maalesef hep beraber şahit oluyoruz” ifadelerini kullandı. Avrupa’nın hemen her ülkesinde ırkçılığın gelişmekte olduğunu söyleyen Kurtulmuş, bunun da gelecekteki dönemde dünya siyasetini etkileyecek önemli meselelerden birisi olduğunu aktardı.


Filistin meselesinin sadece Filistin halkıyla ilgili olmadığını kaydeden Kurtulmuş, "Filistin’de yaşananlar bir turnusol kağıdı mesabesindedir. İnsan onuruna karşı ne kadar hakkaniyetli ne kadar adaletli ne kadar uluslararası hukuka ve evrensel insan haklarına uygun olduğunu test eden önemli bir kriz alanıdır. Ülkelerin bir kısmı bütün demokratik değerlerini ayaklar altına alarak Filistin’de yaşanan bu katliama, soykırıma sessiz kalmıştır. Bu çerçevede bazıları görmezden gelmiş ama şunu da sevinerek ifade etmek isterim ki dünyanın birçok yerinde sivil halklar sokaklara çıkarak, üniversite öğrencileri, özellikle genç nesiller bu meselede insani tarafta duruş vergilemiş ve insanlık cephesini tahkim etmişlerdir” dedi. “Silahlanma artık sadece konvansiyonel silahlar boyutunun çok üstüne çıkmış”


Kurtulmuş, bu temel gelişmelerin bundan sonraki süreçte dünya sisteminin yapısını ciddi bir şekilde etkileyeceğini vurgulayarak, "Dünyanın topyekun bir kutuplaşma süreci içerisine girdiği bölgesel sorunlar eğer çözülemezse küresel gerilimlerin ve çatışmaların nedeni haline dönebilecekleri de aşikardır. Yine aynı şekilde bugün silahlanma meselesinin dünyanın en önemli sorunlarından biri haline tekrar geldiğini görüyoruz. Ayrıca silahlanma artık sadece konvansiyonel silahlar boyutunun çok üstüne çıkmış. Hemen hemen dünyada birçok bölge için nükleer bir tehdit ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullandı. “Pandemi sırasında Dünya Sağlık Örgütü’nün artık hiçbir işe yaramadığını hep beraber gördük”


Gelir dağlımı adaletsizliğinin de arttığına işaret eden Kurtulmuş, "Bu şekliyle bu dünya sisteminin sürdürülebilmesi mümkün değil. Aynı şekilde dünyadaki mevcut sistem bütünüyle artık sorunları çözemez bir noktaya gelmiştir. Hiçbir uluslararası kurum ve kuruluşun kendi üzerinde küresel bir sorumluluk olarak görünen sorunların hiçbirisini çözebilme yeteneği kalmamıştır. Pandemi sırasında Dünya Sağlık Örgütü’nün artık hiçbir işe yaramadığını hep beraber gördük. Aynı şekilde dünyadaki kriz, kaos ve çatışmaların çözümünde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin hiçbir işe yaramadığını gördük. Ayrıca birçok diğer kuruluşların sadece birtakım tabelalardan ibaret kaldığını, kendi nitelikleri itibariıyla çözmekle görevli oldukları alanlarda yetersiz, etkisiz kaldıklarını da hep beraber müşahede ediyoruz. İçinden geçmekte olduğumuz süreç dünya siyasetinde, dünya ekonomisinde, dünyadaki güç dengelerinde, önceki dönemlerde olduğundan çok daha kuvvetli yeni birtakım gelişmelerin yaşandığı; bunların da küresel ölçekte büyük etkiler ortaya çıkardığı aşikardır. Bunlara karşı alışılmış sıradan birtakım tekliflerle ortaya çıkmanın sorunu çözücü olmadığı da aşikardır. Onun için hep beraber dünyanın bütün iyi niyetli, demokrat, insan haklarına saygılı olan, dünyada ülkelerin egemenliğine saygı duyan bütün insanların, bütün ülkelerin çalışmalarında bazı noktaları odak noktası olarak alıp çalışmalarını geliştirmesi gerektiği kanaatindeyim” dedi. "Dünya sisteminin sorun çözme yeteneği bitmiştir"


TBMM Başkanı Kurtulmuş, dünyada yeni bir küresel siyasal mimariye ihtiyaç olduğunun altını çizerek, "Dünya sistemi bugünkü yapısıyla hiçbir çatışmayı ve sorunu çözebilecek bir imkana sahip değildir. Birleşmiş Milletler gerek Güvenlik Konseyi’nin yapısı gereği olsun gerek diğer kuruluşlarının yapısı gereği olsun sorun çözme yeteneğini bitirmiştir. Bir tek ülkenin veto ettiği bir konu, bütün dünya milletleri birleşse bile o konuda bir karar alamazsınız. Böyle bir şey olamaz. Yani 7-8 milyar insan bir tarafta olsa diğerleri başka tarafta olsalar karar almanız mümkün değildir. Gerçekten savaşları, çatışmaları önleyecek, sorunları çözme kabiliyetine sahip yeni bir Birleşmiş Milletler’e ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.


Kurtulmuş, küresel yeni bir finansal mimariye de ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, "Şu anda dünyanın küresel finans sistemine sahip olanlar istedikleri gibi bu sistemi yönetmektedirler. Rusya’ya karşı yaptırılan tek taraflı yaptırımlar dolayısıyla burada iş yapan şirketlerin kazançlarını bir şekilde bankalar yoluyla transfer edebilmeleri hemen hemen imkansız hale gelmiştir. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok” dedi.


Kurtulmuş, ülkeler arasında milli para birimleriyle ticaret yapılmasını Türkiye olarak önemsediklerini söyleyerek, milli para birimleriyle yapılacak ticaretin dünyadaki yüksek dolarizasyonu da aşağı indireceğini belirtti. "Barış masasının canlandırılması çağrısında bulunuyoruz"


Kurtulmuş, Türkiye’nin bölgesel krizleri çözmek için ilgili tarafların hepsinin razı olacağı adil barışı esas kabul ettiğini söyledi. Türkiye’nin Gazze’deki tavrının da barış vizyonuyla alakalı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Biz Orta Doğu’da kalıcı bir barışın sağlanmasından yanayız. Ama İsrail ve kölelerinden müteşekkil bir Orta Doğu’yu asla kabul etmiyoruz. Aynen Orta Doğu’da yaşayan tüm halklar gibi Filistinlilerin, diğer Arap halkların, herkesin var olma hakkı vardır. Herkes de kendi milli onuruna sahip çıkma hakkına, hürriyetine sahiptir. Bu çerçevede artık Orta Doğu’da, Filistin’de barışın sağlanabilmesi için iki devletli bir çözümden başka çözümün olmadığını çok net bir şekilde görüyoruz. Başkenti Kudüs olan, 1967 sınırlarında bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulması, Orta Doğu barışının kalıcı bir şekilde sürdürülebilmesi için en temel hususlardan birisidir. Bu çerçevede Türkiye, bölgesel bütün meselelerini, bu barış perspektifi içerisinde ele almaktadır” dedi.


Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden ihtilafların çözümünde Türkiye’nin barıştan yana olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, burada özellikle Kafkas ülkelerinin kendi arasında geliştireceği bu anlayışın bölgede kalıcı bir barışı temin edeceğini söyledi. “Türkiye’nin yüzü, ilişkileri Batı’ya dönük olmakla birlikte Türkiye, niteliği itibariyle doğulu bir millettir”


Kurtulmuş, “Bundan sonra dünyanın her bölgesinde çok taraflı ilişkilerin geliştiği bir döneme giriyoruz. Türkiye uzun yıllardır Batı ile yakın ilişkisi olan bir ülkedir. Türkiye, NATO üyesidir. Türkiye uzun yıllardır Avrupa Birliği üyeliği sürecindedir. Çeşitli çifte standartlarla Batı ülkeleri tarafından karşı karşıya kalmıştır. Türkiye’nin yüzü, ilişkileri Batı’ya dönük olmakla birlikte Türkiye, niteliği itibariyle doğulu bir millettir. Türkiye doğuya da asla kapılarını kapatmamış, asla sırtını dönmemiştir. Bundan sonra da dönmeyecektir. Dolayısıyla bizim bu çok taraflı ilişkileri, kendi milli doğamız gereği bundan sonraki süreçte de sürdüreceğiz. Dünyanın farklı bölgelerindeki güç merkezleriyle ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Ekim ayında Kazan’da gerçekleştirilecek olan BRICS konferansı, bizim için de önemli bir adımdır. Türkiye, bu çerçevede BRICS’i çok kutuplu yeni dünya sisteminin önemli araçlarından birisi olarak görmektedir. Ümit ederim ki yakın bir süre içerisinde de Türkiye, BRICS üyeliğine kabul edilecektir” dedi.


Kurtulmuş, Türkiye’nin dış politikasındaki temel unsurlardan birisinin de insan haklarına saygılı, ilkeli bir dış politikayı ortaya koymak olduğunu vurguladı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diploması Akademisi Rektörü Alexander Yakovenko ile bir araya gelerek, çalışmaları hakkında bilgi aldı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER