Palandöken, yazılı açıklamasında, vatandaşların eski, çürümeye yüz tutmuş, görüntü ve çevre kirliliği oluşturan, insan sağlığını tehdit eden araçlarını teşvikle, lisanslı geri dönüşüm tesislerine bırakarak ekonomiye kazandırması gerektiğini bildirdi.
Bunun için araçlarını hurdaya veren kişilerin motorlu taşıtlar vergi borçları ve trafik cezalarının silinmesi ve çıkarılacak yasanın sürekli yürürlükte kalması gibi imtiyazlar getirilmesi gerektiğini aktaran Palandöken, şu değerlendirmede bulundu:
"Döviz kurlarındaki artış nedeniyle sıfır araçların fiyatları yükselirken vergisiz fiyatı artan aracın ÖTV matrahı da yükseldiği için araç fiyatları iki kattan fazla attı. Bu durum vatandaşlarımızı ikinci el ve yaşlı araç kullanmaya iterken trafikte yaşanacak olası riskleri artırıyor. Çünkü yaşlı araçlar trafik kazalarının artmasına, maddi hasarlara, akaryakıt sarfiyatının yükselmesine ve gereksiz parça ithalatına neden olarak milli servetin kaybına da yol açıyor. Ayrıca yaşlı araçların hurdaya çıkmaması Türkiye'nin yurt dışından hurda ithal etmesine sebep oluyor. Türkiye en çok hurda ithal eden ülkelerin başında geliyor. Oysa teşviklerle beraber yaşlı araçlar hurdaya ayrılmalı ve hurda ithalatı azaltılarak döviz çıktısı önlenmeli."
"İNSAN SAĞLIĞINI DA OLUMSUZ ETKİLİYOR"
Palandöken, kara yollarında yaklaşık 26 milyon araç bulunduğunu ve bunların çoğunun 15 yaş ve üzeri olduğunu kaydetti.
Tüm dünyanın çevreye daha az atık salan hibrit ve elektrikli araçlara yöneldiği bu dönemde Türkiye'nin bu denli hurda ve yaşlı araç kullanmasının çevreyi de olumsuz etkilediğine dikkati çeken Palandöken, "Çünkü ulaşım sektörü insan yapımı sera gazlarının en büyük üreticisidir. Yaşlı ve hurda araçların gerek kara duman atması gerek egzoz emisyon değerlerinin normalin çok üstünde olması çevremizi tehdit ettiği gibi insan sağlığını da olumsuz etkiliyor. Bu nedenle cadde, sokak ve meydanlarda yer alan hurda ve atıl araçlar için vatandaşlarımıza teşvik şart." ifadelerini kullandı.