Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, TMO’nun uyguladığı 6 bin 450 TL’lik bir buğday müdahale alım fiyatına ilaven çiftçiye 1000 TL’lik bir ödeme yapmasının çiftçiyi dünyadaki fiyat düşüşlerinden koruduğunu belirtti. Pandemi sonrası ortaya çıkan gıda güvenliği endişeleri, Rusya-Ukrayna savaşı, kuraklık, iklim krizi nedeniyle buğday ön plana çıkmaya başladı. IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, konu hakkında değerlendirmede bulunurken, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) çiftçiye verdiği desteklere dikkat çekti. Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Türkiye yılda ortalama 20 ile 21 milyon ton arasında buğday tüketiyor. Uzun yıllar ortalama üretimi 20 milyon olmasına rağmen son 3 sezondur kuraklık nedeniyle 18-19 milyon tona düşüş söz konusu. Bu nedenle üretimle tüketim arasında 2-3 milyon tonluk bir makas oluşuyor. Ve bunu ilave ithalat yaparak ülkece temin ediyoruz. Türkiye, bu ithalatın karşılığında un ihracatıyla dünyada 8 yıldır şampiyon olma özelliğini koruyor. Türkiye un ihracat rakamlarına bakıldığında 21/22 sezonunu 2 milyon 940 bin ton ile tamamlayarak 1 milyar 270 milyonluk dolar gelirle rekor kırdık. Filistin, Sudan, Pakistan gibi ülkelere hibe olarak un gönderiyoruz. Türkiye hem Birleşmiş Milletler programları ile hem de diğer uluslararası yardım kuruluşlarının düzenlediği bağışlarla un gönderimi sağlıyor” dedi. Türkiye’de emek veren çiftçiler için TMO’nun uyguladığı 6 bin 450 TL’lik bir buğday müdahale alım fiyatına ilaven 1000 TL’lik bir ödeme yapıldığının altını çizen Ulusoy, “Dünya piyasalarından bağımsız olarak 31 Ağustos tarihine kadar ürünlerini TMO’ya teslim eden çiftçilerimizin dünyadaki fiyat düşüşlerinden etkilenmesi söz konusu değildir. Ancak bu tarih sonrasında dünyada yaşanılan fiyat düşüşleri devam ederse yurtiçi fiyatlandırmalarını da etkilemesini bekleyebiliriz” diyerek TMO’nun buğday alım fiyatlarındaki desteğiyle çiftçiyi koruduğunu belirtti. “Tahıl koridoru piyasayı rahatlattı”
Tahıl koridorunun piyasaya etkisini değerlendiren Ulusoy, “Dünya buğday üretim tüketim dengesi 2022 yılı için 779 milyon üretim ve 789 milyon tüketim olarak geçekleşmesi beklenirken, 10 milyon tonluk bir üretim açığı da söz konusuydu. Ürünlerin dünya piyasalarına arz olmasında tedarik zincirinde yaşanan Ukrayna-Rusya savaşı kaynaklı büyük bir engel vardı. Bu anlamda tahıl koridoru anlaşmasının piyasaları rahatlattı. Gıda kriziyle ilgili olumsuz beklentileri olumluya çevirme anlamında rahatlatıcı etki oluşturdu. Anlaşmanın sadece gündemde olması bile fiyatlarda geri çekilmeye yol açtı. Fiilen gemilerin hareket etmesiyle de mısır, buğday ve arpada savaş öncesi fiyatlarına gerileme yaşandı. Koridorun aktif bir şekilde çalışması şu anki piyasaya sağlayacağı arzdan da ziyade bir sonraki senenin üretimine sağlayacağı fayda açısından daha da değerli. Çünkü Ukrayna bu ürünleri satamayıp girdilerini sağlayamasaydı bir sonraki sezon üretim yapamayacaktı. Halihazırda üretimi yapılmış buğdayın ülkeden hareket ettirilmesi er ya da geç gerçekleşirdi ancak, önümüzdeki sezon için üretimi dahi yapılmamış buğdayın ticareti söz konusu olamazdı. Fakat koridorun sağlıklı bir şekilde işlemesi sayesinde Ukraynalı çiftçilerin girdilerini temin etmesini ve dolayısıyla bu olumsuz senaryonun gerçekleşmemesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.