Avukat Çağdaş Karaoğlan, trafik kazalarında malul kalanların rapor alabilmesi için 1 yıl beklemesine gerek kalmayacağını söyledi.
Trafik kazaları sebebiyle zarara uğrayan hak sahiplerinin sigorta şirketlerinden birtakım tazminat alacakları bulunduğunu belirten Avukat Çağdaş Karaoğlan, bu tazminatlara ilişkin sigorta şirketleri tarafından ödeme yapılmadığında, yahut eksik ödeme yapıldığında hak sahiplerinin mecburen dava yoluna başvurmak zorunda kaldığını dile getirdi. Sigorta tazminatlarına ilişkin uyuşmazlıklarda maluliyet raporlarından hesaplama yöntemlerine kadar belirsizliğini koruyan konulardan bir kısmının da hala çözüme kavuşmadığını sözlerine ekleyen Karaoğlan, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yükün büyük kısmının üstlenilmesine rağmen Ticaret Mahkemelerindeki dosyaların büyük bir kısmının bu davalardan oluştuğunu, ancak bu konuda sevindirici gelişmelerin de yaşandığını belirtti. "İyileşme süresi neye göre belirleniyor"
Avukat Çağdaş Karaoğlan, "Yaşanan trafik kazası sonrası vücudunda kemik kırığı yahut kalıcı iz kalan kişi, bu sakatlığın vücudunda kalıcı olup olmadığını kanıtlayabilmek için hali hazırda üniversitelerin adli tıp kürsülerinden rapor alması gerekmektedir. İşte burada bu raporların ne zaman alınması gerektiği, hangi yaralanmalarda ne kadar süre beklenmesi gerektiği uygulamada büyük bir soru işareti olarak karşımıza çıkıyor. Yanlış alınan bir rapor sebebiyle yargılamalar da bir hayli uzayabiliyor. Vücuttaki yaralanmaya göre değişen bu süreçleri 19 Şubat 2019 tarihinde yürürlüğe giren Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda basitçe özetlemeye çalışalım" dedi. "Yaralanmanın vücuttaki yerine göre iyileşme süreleri farklılık gösterebiliyor"
Karaoğlan, "Yürürlükte bulunan yönetmelik gereğince alt ekstremite olarak tanımlanan kalça, bacak ve ayak kemiklerinde meydana gelen kırığın iyileşme süreci, bir diğer üslup rapor düzenlenebilmesi için beklenme süresi en az 12 aydır. Buna karşılık üst ekstremite olarak tanımlanan kol ve el kemiklerine ait kırıklarda iyileşme süreci en az 6 ay olmasına rağmen mahkemelerde farklı kararlar verilebiliyordu. Nihayet Yargıtay bu konudaki belirsizliği gidermiş oldu. Bu süreler yalnızca yönetmelik hükümleri ile değil, yönetmeliğin Yargıtay tarafından yorumlanması ve içtihat haline getirilmesi ile uygulama kazanmıştır. Biraz daha karmaşık olan husus ise omurgaya ait yaralanmalardır. Omurgaya ait kırıklarda iyileşme süresi yönetmelikte her ne kadar 12 ay olarak belirlenmişse de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından 2023 yılında verilen karar ile, omurgada meydana gelen yaralanmada “kortikospinal bulgu” (sinirsel) bulunmaması halinde rapor düzenlenmesi için 12 ay beklenmesi gerekmediğine hükmedilmiştir" ifadelerini kullandı. Kortikospinal bulguya ise çok istisna olarak rastlandığını belirten Karaoğlan, omurgaya ait yaralanmalarda bu istisnai durum oluşmaması halinde iyileşme sürecinin yine en az 6 ay olarak karşımıza çıktığını dile getirdi. Sözlerine devam eden Çağdaş Karaoğlan, “Özetlemek gerekirse yaralanmalara ait maluliyet raporlarının temin edilebileceği minimum süreler kalça, bacak ve ayak kemiklerinde 12 ay, el, kol ve köprücük kemiklerinde 6 ay ve omurga kemiklerinde (kortikospinal bulgu olmaması halinde) 6 ay olarak uygulanması gerekmektedir. Sigorta Hukukçuları olarak hem dosyaların sürüncemede kalmaması hem de trafik kazası sebebiyle zaten mağdur olan hak sahiplerinin bir de yargılama sürelerinden mağdur olmamaları için bu hususlara dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz. Daha önceden rapor almak için 12 ay beklenmesi yönünde kararlar varken, Yargıtay son verdiği kararında üst ekstremite kırıklarında 6 ay beklenmesinin yeterli olduğuna karar vererek bu konuda uygulamada yaşanan kafa karışıklığına bir çözüm getirmiş oldu" diye konuştu.