Kaygılar, günlük yaşamda karşılaştığınız problemler ile baş edebilmemiz için bizi hazırlayıp, daha hızlı karar verebilmemize ortam hazırlar. Kaygı aslında beynin strese tepki vermesi ve bizi ileride yaşanabilecek potansiyel tehlikeler konusunda uyarma şeklidir. Fakat duyulan kaygı ve endişenin dozundaki aşırılık, panik halimizi tetikleyebilir günlük aktivitelerimizin süregelmesini sekteye uğratabilir.
KAYGI BOZUKLUĞU (ANKSİYETE) BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kendini gergin, huzursuz, panik halinde hissetmek,
Nefes darlığı, ağız kuruluğu yaşamak,
Kötü bir şey olacakmış gibi endişeli halinde olmak,
Kalp atışlarında yaşanan aşırı hızlanma,
Aşırı terleme,
Ellerde titreme hali,
Odaklanma, konsantrasyon problemleri,
Hazımsızlık sıkıntıları,
Kaygı duymayı tetikleyecek etkilerden kaçınma hali,
Uyku problemleri başlıca semptomlarından sayılabilir.
KAYGI BOZUKLUĞUNUN (ANKSİYETE) SEBEBİ NEDİR?
Kaygı bozukluklarının kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Fakat en yaygın görülen kaygı bozukluğu nedenleri arasında travma yaratan olayların ve genetik faktörlerin olduğunu söylemek mümkündür.
Kaygı bozukluklarına sebep olan bazı durumlar:
Çocukken yaşanılan olumsuz olaylar
Anksiyete bozukluğu teşhisi konulan bir akrabanızın olması
Boşanmak
Ekonomik olarak zor durumda olmak
Madde kullanımı
Büyük korku yaşamamıza sebep olan bir olayla veya durumla karşılaşmak
Devamlı stres hali
KAYGI BOZUKLUĞU NE YAPAR?
Tedavi edilmeyip ihmal edilen kaygı bozuklukları kişinin hayatında aşağıdaki problemlerin yaşanmasına sebep olabilir:
- Kaygı bozuklukları, kişinin gündelik hayat, iş ve sosyal yaşamında aksaklıklarının artmasına neden olabilir.
- Kaygı bozukluğu depresyon gibi duygu-durum bozukluklarını kolaylaştırabilir
- Kaygı bozukluğu yaşayan kişilerde gerginlik nedeniyle kas ağrıları, kasılmalar, çabuk yorulma gibi belirtiler görülür
- Kaygı belirtileri nedeniyle odaklanma ve dikkati sürdürmede zorluk yaşanabilir ve kişinin iş performansını olumsuz yönde etkileyebilir
- Kaygı bozukluklarında hemen her şeyin en olumsuzunu düşünme, işlerin hep kötü sonuçlanacağını düşünme, sürekli olumsuz senaryolara dair tetikte olma hali, başarısızlık hislerine, daha kırılgan olmaya neden olabilir.
- Sosyal yaşamda ortaya çıkan kaygı belirtileri kişilerin diğerleriyle aktif sosyal etkileşim kuramamalarına, çekingenlik ve kaçınmalara sebep olabilir.
KAYGI BOZUKLUĞUNA NE İYİ GELİR? TEDAVİSİ NEDİR?
Kaygı bozukluklarının tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri olan psikoterapi uygulamaları; Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve EMDR terapisidir. Alanında uzman bir psikoterapist ile görüşüldüğünde sizin için uygun olan terapi yöntemini kullanarak tedavi sürecini sağlıklı bir şekilde yürütecektir. BDT ile terapist, kişinin sahip olduğu olumsuz düşünceleri olumlularıyla değiştirmeyi hedeflemektedir.
Bağlı olunan duruma göre kişinin kaygısının sebebi travma kaynaklı olduğu tespit edilirse terapist, EMDR terapisini tercih edebilir. EMDR ile terapi sürecinde terapist kişinin sahip olduğu kaygı bozukluğunun (anksiyete) kaynağını ve tetikleyicilerini tespit ederek kişinin geçmişte yaşadığı o anıya karşı olan negatif düşüncelerine duyarsızlaştırmayı hedefler. Çocukluk yıllarında gözlenen kaygı bozukluklarında oyun terapisi de kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. Ayrıca kaygı bozukluklarının tedavisinde gerekli durumlarda psikiyatrist önerisiyle ilaç da kullanılabilmektedir.