Eğitim

TÜDAM’da "müzik terapi atölyesi" gerçekleştirildi

Anadolu üniversitesi türk dünyası uygulama ve araştırma merkezi’nde (tüdam) 21 mayıs cumartesi günü gençlerde sınav kaygısını azaltmak için “müzik terapisi atölyesi” gerçekleştirildi.

TÜDAM’da "müzik terapi atölyesi" gerçekleştirildi
26-05-2022 13:45

Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (TÜDAM), gençlerde sınav kaygısını azaltmak için “Müzik Terapisi Atölyesi” gerçekleştirildi.


Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Torun’un konuşmacı olduğu etkinlik, 21 Mayıs Cumartesi Günü yoğun katılımla gerçekleşti. Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin yaşadığı kaygıları anlatan ve bunun müzik terapisiyle çözülebileceğine değinen Torun, "Müzik terapisi bir sağlık disiplini ancak sağlık denildiğinde Dünya Sağlık Örgütü her boyutuyla sağlığı tanımlıyor. Bedensel, ruhsal, zihinsel. Bütüncül baktığımız zaman müzik terapisinin alanının konularından biri aynı zamanda. Sınav kaygısına karşı alınabilecek önlemler müzik terapisiyle oluyor. Bu kaygıyı yenebiliriz. Kaygı dediğimiz şey ise bir belirsizlik. O belirsizliğe karşı da hissettiğimiz bir tepki. Her insanda var olan bir şey ama bunun sınırları, patolojik sınırları geçmediği takdirde normalleşiyor” dedi.


“Başarısız olma korkusu altında olumsuz deneyimler yatıyor”


Uygulanan terapi sayesinde öğrencilerin kaygılarının azalabileceğine değinen Torun, “Sınav kaygısına geldiğimiz zaman da başarısız olma korkusu var. Çocukluğumuzda, eğitim basamağının herhangi bir adımında yaşadığımız olumsuz deneyimler kaydediliyor. Nöronlar bunları olumsuz olarak kaydediyor. Sınava yaklaşırken bu olumsuz deneyimlerin hepsi bilinçli veya fark etmeden kaygı olarak ortaya çıkıyor. Başarısız olma korkusu altında yatan aslında bu olumsuz deneyimler. Sınav ile ilgisi kaygı durumuyla bağlantılı. Sınav dönemindeki etkenlere de değinirsek fizyolojik etkenler arasında uyku ve beslenme geliyor. Bunlar bozulursa stres da artıyor. Diğer bir etken de kendimize boş zaman yaratamamak. Öğrenciler kendilerine vakit ayırmıyorlar. Başka bir etken de baskı altında kalmak. Sonuç olarak bir döngünün içine giriyoruz ve bu kaygılarla boğuşuyoruz. Artık bu, bireysellik boyutuna giriyor. Bunları tümden ortadan kaldıramayız ama azaltabiliriz. Bu noktada müzikten faydalanabiliriz. Fakat müzik tamamen bir ilaç değil, anlık etkisi var. Amaç bir kaygıyı yenmek ise yapılandırılmış bazı süreçler yaşanması gerekiyor. O zaman terapi boyutu devreye giriyor. Terapiyle de öğrenciler kaygılarını azaltabiliyor” şeklinde konuştu.


Söyleşinin ardından öğrencilerle müzik terapisi uygulayan Prof. Dr. Torun’a katılımından dolayı teşekkür belgesi takdim edildi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER