Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, “Tarımda çalışan kadınların istihdamı erkeklerden daha fazla olmasına rağmen kadınların yüzde 76’sının ücretsiz aile çiftçisi olması onların yönetim ve karar alma süreçlerine daha az katılmasına neden olmaktadır” dedi.
Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Nihat Çelik, 15 Ekim “Dünya Kadın Çiftçiler Günü” adına açıklamalarda bulundu. TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, açıklamasında, Uluslararası Tarım Üreticileri Derneği tarafından 15 Ekim tarihinin “Dünya Kadın Çiftçiler Günü” olarak ilan edildiğini belirterek, kadınların geçmişten bu yana tarımsal alanda, kaynakların sürdürülebilir kullanımında, gıda üretimi ve güvenliğinde çok önemli roller üstlendiğini ifade etti. “Çiftçi kadınlarımız, tarımda çalışan nüfusun yüzde 41’ini oluşturuyor”
Genel Başkan Çelik, kadınların tarımsal üretimde çok önemli görevler üstlenmesine rağmen hak ettikleri değeri göremediklerine dikkat çekerek, “Çiftçi kadınlarımız, ülkemiz tarımı ve kırsal alanların mihenk taşıdır. Çiftçi kadınlarımız, tarımsal üretimde çok önemli görevleri yerine getirmelerine ve tarımda çalışan nüfusun yüzde 41’ini oluşturmalarına rağmen üretici, yetiştirici veya çiftçi olmaktan ziyade daha çok erkeklerin yardımcısı gibi görülmektedirler. Çiftçi kadınlarımız bağda, bahçede, tarlada, ahırda, ağılda en az erkekler kadar çalıştığı gibi bir de çocuk bakımı, ev işleri, yaşlılara hizmet gibi günlük işlerinde üstesinden gelen en değerli varlıklarımızdır. Tarımda çalışan kadınların istihdamı erkeklerden daha fazla olmasına rağmen kadınların yüzde 76’sının ücretsiz aile çiftçisi olması onların yönetim ve karar alma süreçlerine daha az katılmasına ve ailenin gelirinin kontrolünde de söz sahibi olamamasına neden olmaktadır. Büyük çoğunluğunu aile işletmelerinin oluşturduğu ülkemizde kırsalda yaşayan kadınlarımızı, gıda güvenliği ve güvencesinin sürdürülebilirliğini sağlayan aile işletmelerinin sigortası olarak görmek durumundayız” dedi. “Pozitif ayrımcılık sağlanarak kırsalı terk etmeleri önlenmelidir”
Çiftçi kadınların tarım sektöründe güçlenmesi ve kadın emeğinin görünür olmasının sağlanması gereğine işaret eden Çelik, "Ülkemizin son yıllarda yaşadığı en önemli sorun gençlerimizin ve kadınlarımızın kırsal alanı terk etmeleri ve bunun sonucu olarak da kırsal nüfusun yaşlanmasıdır. Bunda çiftçimizin yeterince kazanamaması, sosyal güvencelerinin olmaması, diğer bir ifadeyle kırsalda sosyo-ekonomik kalkınmanın yetersiz kalmasıdır. Kadınlarımız ve gençlerimizi sosyal güvenceye kavuşturmanın yanında onlara yönelik özellikle ilk yatırım ve işletme maliyeti düşük küçükbaş hayvancılık projeleri gibi projeler uygulanarak pozitif ayrımcılık sağlanarak kırsalı terk etmeleri önlenmelidir. Dolayısıyla kentlerde yaşayanların aldığı kişi başına milli gelirin üçte birini alan kırsalın kalkınmasını sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi son derece önem arz etmektedir” dedi. “Çiftçi kadınlarımızın örgütlenmesine ağırlık verilmelidir”
Genel Başkan Çelik, çiftçi kadınların örgütlenmesine ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Kadınlarımıza yönelik projelerin uygulanmasından önce piyasa şartları, dijital pazarlama ve markalaşma gibi konularda eğitimler verilmeli ve danışmanlık desteği sunularak bilgi ve becerileri artırılmalıdır. Çiftçi kadınlarımızın örgütlenmesine ağırlık verilmelidir. Kadınlarımızın sosyo-ekonomik açılardan güçlenmesi, kırsalda yoksulluğun sona ermesi ve sayıları bine yaklaşan kadın kooperatiflerinin sayılarının daha da artırılması için kadınlarımız teşvik edilmeli, desteklenmeli, kırsal alanda kadın emeğini değerlendiren, ürünlerini pazarlamaya çalışan veya yeni girişimciliğe başlayacak kadınlara öncelik verilmelidir. Kırsalda yaşayan kadınların finansa, gelir kaynaklarına, teknolojiye kolayca erişimleri sağlanmalı, kadınların kurduğu işletmeler daha fazla desteklenmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, kadın çiftçilerin BAĞ-KUR prim ödemelerinde güçlük çektiklerini ve bu yüzden pozitif ayrımcılığa gidilerek sigorta primlerinin tamamının devlet tarafından karşılanmasını ayrıca da emeklilik için halen 9 bin gün olan emeklilik prim gün sayısının 7 bin 200 güne düşürülmesi gerektiğini kaydetti.