Ekonomi

TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik: "Hayvancılığın en büyük sorunlarından olan kaba yem açığı yaklaşık 90 milyon ton"

Türkiye koyun keçi yetiştiricileri merkez birliği (tüdkiyeb) genel başkanı nihat çelik, hayvancılıkta girdi maliyetlerini en fazla etkileyen kaba ve kesif yemle ilgili bir takım değerlendirmelerde bulunarak çözüm önerilerine ilişkin düşüncelerini dile getirdi.

TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik: "Hayvancılığın en büyük sorunlarından olan kaba yem açığı yaklaşık 90 milyon ton"
13-11-2023 08:40

Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, hayvancılıkta girdi maliyetlerini en fazla etkileyen kaba ve kesif yemle ilgili bir takım değerlendirmelerde bulunarak, çözüm önerilerine ilişkin düşüncelerini dile getirdi. Çelik, "Hayvancılığın en büyük sorunlarından olan kaba yem açığı yaklaşık 90 milyon ton" dedi.


TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, yaptığı açıklamada hayvancılığın en büyük darboğazlarından birinin kaba yem açığı olduğunu belirterek, "Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve hayvancılığın genelinde giderlerin yüzde 60-70’ini kaba ve kesif yem giderleri oluşturmaktadır. Ülkemiz hayvancılığının geliştirilmesinde çözülmesi gereken en önemli sorunlardan biri kaliteli ucuz kaba yem ihtiyacının düzenli olarak karşılanmasıdır. Ülkemizde yaklaşık 17 milyon büyükbaş ve 56 milyon küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır. Kaba yem ihtiyacımız ise 65 milyon tonu silaj ve 25 milyon tonu kuru ot olmak üzere yıllık 90 milyon ton civarındadır. İhtiyaç durumu böyleyken kaliteli kaba yem üretimimiz 30-35 milyon tonlarda kalmaktadır. Dolayısıyla ülkemizin kaba yem açığı yaklaşık 55-60 milyon ton olup bu açığın kapatılması hayvancılığımızın geleceği adına son derece önemlidir" dedi.


Genel Başkan Çelik, kaba yem açığının kapatılması ve kesif yem üretimine ilişkin çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:


"Kaba yem üretim alanları artırılmalıdır. Hayvancılığı gelişmiş AB ülkelerinde ekilebilir alanların yüzde 25-30’u yem bitkileri yetiştiriciliğine ayrılırken ülkemizde bu oran yüzde 7-8’lerde kalmaktadır. Son 20 yılda yem bitkileri ekiliş alanları 750 bin hektardan 2 milyon 250 bin hektara yükselmiş olmakla birlikte bu rakam yeterli değildir. Yem bitkileri ekiliş alanları 6 milyon hektara çıkarılmalıdır. Samanın kaba yem olarak kullanımı azaltılmalıdır. Yüzde 2.5 ham protein içeren samanın besleyici nitelikte bir kaba yem olmadığı bilinci ile alternatif kaba yem bitkisi ekilişleri teşvik edilmelidir. Kaba yem üretimi hayvancılık yapan işletmeler üzerinden planlanmalı ve desteklenmelidir. Kaba ve kesif yemin yerinde üretilmesi benimsenmelidir. Özellikle mini kırma makinesi ve mikser de denilen karıştırıcı gibi ekipmanlarla kesif yemin işletmelerin kendisi tarafından üretilmesi sağlanmalıdır. Gerek kaba gerekse kesif yem yerinde üretilmediğinde gereksiz nakliye masraflarından dolayı girdi maliyetlerini yükseltecektir. Aile iş gücünün kullanılması ile gerek kaba gerekse kesif yem giderlerini yüzde 40-50 oranında azaltacaktır."


Giderlerin azaltılması için yüklenici firmalara ihtiyaç olduğunu söyleyen Çelik, "Kaba yem ihtiyacını karşılamak üzere; ekilebilir alanlardaki bitki ekiliş deseninde yeşil yem bitkileri lehine pozitif ayrımcılık yapılmak suretiyle yem bitkilerinin rekabet gücü artırılmalıdır. Kaba yem bitkileri ekilişinin önündeki en büyük engel biçme balyalama ve silaj yapımı ile ilgili mekanizasyonun her işletme için çok pahalı olmasıdır. Bu nedenle hububat tarımında biçerdöver hizmetleri gibi balyalama ve silaj yapımı hizmetlerini de verebilecek yüklenici (müteahhit) firmaların oluşturulması sağlanmalıdır. Ayrıca kırma makinesi ve karıştırıcı gibi ekipmanlara sahip yüklenici firmalarla kesif yemin yerinde üretimi sağlanmalıdır. Ülke genelinde çoğunlukla hayvancılık yapılan ilçelerde ihtiyaca göre yeterli alet ve makine parkına sahip yüklenici firmalara sıfır ya da düşük faizli alet makine ve ekipman kredisi verilmelidir" ifadelerini kullandı.


Çelik, yetiştiricilerin girdi maliyetlerinin mutlaka düşürülmesi gerektiğini ve hayvancılığın en önemli sorunlarından olan yem sorununun çözüme kavuşturulmaması halinde mevcut sorunların katlanarak büyüyeceğini ve bunun da et ve süt fiyatlarındaki artışlara olumsuz yönde yansımaya devam edeceğini kaydetti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER