Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, güzellik salonlarında yapılan işlemlerin sağlığı ilgilendirdiğini belirterek, işletmelerin denetimini belediyelerin değil il sağlık müdürlüklerinin yapması gerektiğini söyledi.
Güzellik salonlarının sağlıkla alakalı işlemler yapmalarına rağmen denetiminin sağlık müdürlüklerinde olmadığını söyleyen Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Ülkemizde iş yerleri bir mevzuat çerçevesinde kurulurlar, işlerini yaparlar ve daha sonra da bir yerin denetimine tabi olurlar. Bir kuruluş formalitesi gerçekleşir, sonra da bu işletme sürekli denetim altında olur, onu denetleyen bir kurum olur. Bu kurum da o işletmenin işleyişi ile alakalı bilgisi ve altyapısı olan bir kurum olmalıdır. Her zaman böyle olmuyor ve birbirine uymuyor. Bunlardan birisi de maalesef şu anda kadınlarımızın çok fazlaca kullandığı güzellik salonları. Mevzuatta kuaförler var, güzellik salonları var bir de klinikler var. Aslında aynı işleri yapıyorlar fakat isimleri farklı ve mevzuattaki denetim mekanizmaları farklı. Türkiye’de şu anda bir hayli ciro yapan, bir sürü müşterisi olan ve insanların sağlığını direkt ilgilendirecek işlemleri yapan güzellik salonları adı altındaki işletmeler, sağlıkla alakalı işlem yapmalarına rağmen il sağlık müdürlüğünün denetiminden azade edilmiş durumda. İl sağlık müdürlükleri bu işletmeleri denetleyemiyor ve giremiyor. Girmeye teşebbüs ettiğinde bırakmıyorlar ve kendilerini belediyenin denetleyebileceğini söylüyorlar” dedi.
Şahin, belediyelerin ve zabıtaların işletmelerde yapılan işlemlerle ilgili bilgiye sahip olmadığını söyleyerek, “İl sağlık müdürlüğü sadece savcılık kararı ile buralara girebiliyor. Kalıcı makyaj yap, botoks yap, bölgesel zayıflama adı altında bir takım işlemler yap, deri altına nüfus et, ki bunlar sağlıkla alakalı bir husus. Burada o konuda bir yetkili yok ama buraları denetlemeye de il sağlık müdürlükleri yetkili değil. Kim denetleyecek? Belediyeler. Belediye güzellikten ve sağlıktan ne anlar. Zabıta burayı nasıl denetleyecek? Ben zabıtaya gittim, ’Haklısınız. Biz burada onların yaptıkları işlemleri denetleyemeyiz. Bilmiyoruz çünkü, bizim mevzuatımız bu değil’ diyorlar. Belediyenin burada bakacağı kaç metrekare olduğu, lavabosu var mı, zemini düzgün mü, tuvaleti var mı gibi durumlara bakar. Bir de vergi için tabelasına bakar. Bunun dışında belediye oradaki makinelerden ve işlemlerden ne anlar?” ifadelerini kullandı. “Güzellik işlemlerinden sonra vefat eden insanlarımız oluyor”
Güzellik salonlarında yapılan işlemlerden sonra hayatını kaybeden insanların olduğunu söyleyen Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
“Duyuyoruz, bu güzellik salonlarında işlem yaptırıp vefat eden insanlarımız var. Neden vefat ediyorlar? Çünkü buradaki işlemler insanın sağlığıyla direkt alakalı işlemler. Siz böyle bir işlemi sağlık müdürlüğüne değil de belediyelere 2010 yılında çıkan bir mevzuatla belediyelere nasıl verirsiniz? Bu mevzuat 2010 yılında çıkmış. Yönetmelikte değişiklik yapan bir yönetmelik çıkartılmış ama içeriğine hiç bakmıyoruz. Ben savcının kararını nasıl alıp gideceğim ancak vatandaş şikayet ederse. Vatandaş şikayet ediyor mu derseniz etmiyor. Ülkemizde maalesef bir sıkıntıya uğrayan vatandaş gidip savcılık kanallarıyla hakkını aramıyor. Bizim bunun altyapısını düzenlememiz gerekir. Burada sağlık işlemleri yapılıyor ve dolayısıyla sağlıkla ilgili bir kurum burayı denetlemeli. Yoksa ortaya çok sıkıntılı bir durum çıkıyor ve birçok insanın canı yanmaya devam ediyor.” “Güzellik salonlarının ödemeleri denetlenmeli”
Çoğu işletmenin kart kullanımı yerine IBAN üzerinden işlem yaptığını ve vergi daireleri tarafından bu ödemelerin denetlenmesi gerektiğini söyleyen Şahin, “Burada bir de vergi dairelerini uyarmak istiyorum. Bakın bu işletmelerin birçoğunda diyelim ki vardır düzgün çalışanlar, onlara hiçbir şey demiyorum ama birçoğunda kredi kartı ödemesi yapılmıyor. Ödemeler IBAN vasıtasıyla yapılıyor. Bu ne için yapılıyor? Bunun vergi kaydı yapılıyor mu, vergisi ödeniyor mu, kimin hesabına gidiyor, bu çok ucu açık bir durum. Vergi dairelerinin de bunu takip etmesi lazım. Çünkü burada dönen para muazzam bir para. Paraya da şu günlerde ihtiyaç var. Buraları takip etmek lazım. Hem insanların sağlığını koruyalım hem de kazanılan paranın vergisini alalım. Bu mevzuatlar artık değiştirilmeli, halka ve kurumlara uygun hale getirilmeli ki en azından bu tür sıkıntılar yaşandığında insanlar nereye şikayet edeceğini bilsin. Sonuç en azından daha çabuk çözülsün. İl sağlık müdürlüğüne burayla ilgili bir şikayet ile gidildiğinde ’Bizim yapacağımız bir şey yok’ diyorlar” dedi.