Türkiye Harb Sanayi ve Yardımcı İşkolları İşçileri Sendikası (Türk Harb-İş) Genel Başkanı Alaattin Soydan, “Mavi yakalar ve teknik güçler de yurt dışına gitmeye başladı. Bu işçileri yut dışına götürebilmek için aracı kurumlar oluşmaya başladı. Bu da en çok bizim alanımızı rahatsız ediyor” dedi.
Türk Harb-İş Sendikası tarafından düzenlenen ‘Savunma Sanayinin Millileşmesi ve İş Gücü Durumu Çalıştayı’ Ankara’da gerçekleştirildi. Bu sene 7’ncisi düzenlenen çalıştayda savunma sanayisinde çalışan kalifiye elemanların yurt dışına beyin göçü yaptıklarına ve bunun Türk savunma sanayii adına mühim bir durum olduğuna dikkat çekildi. Çalıştayda konuşan Soydan Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Soydan, bunun önüne geçmek adına ücret ve diğer özlük haklarına ilişkin yeni düzenleme yapılmasını talep etti.
Soydan yaptığı çalıştayda, yaptığı konuşmada savunma sanayi işçilerinin, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları derinden hissettiğini ifade ederek, “Türk-İş’in ve Hak-İş’in ortak imzaladığı protokolde, kamu işçisi için en düşük taban ücretin brütünün 15 bin liraya çıkarılması ve bunu üzerine yüzde 45 oranında zam yapılması gibi bir hadise gündemdeydi. O dönemin şartlarında kamu işçisi için güzel bir sözleşmeydi. Taban ücreti 15 bin liraya çıkartıp üzerine yüzde 45 zam verdiğinizde, taban ücreti 15 bin liranın altında olan kamu işçisi için yüzde 100’lere ve yüzde 110’lara kadar ücret zammı oldu. Ama maalesef burada bizim üyelerimiz bunun sadece yüzde 45 zam oranından yararlandılar. Yani yüzde 15 taban ücretinin yükselmesi bize hiçbir fayda getirmedi. Biz sadece yüzde 45 oranındaki zamdan faydalandık” diye konuştu. “Vasıfsız kamu işçileriyle denizaltılarını yapan işçiler aynı ücretleri alıyor”
Soydan, enflasyonist bir ortamın varlığından ötürü savunma sanayi işçilerinin zorlandığını dile getirerek, “Taban ücretinin 15 bin liraya çekilip, üzerine yüzde 45 zam verdiğinizde, vasıfsız hiçbir teknik özelliği olmayan bir işçi ve denizaltılarını, uçaklarını, F16’ları yapan, tankları yürüten, işçiler de aynı rakamları alır konuma geldi” ifadelerine yer verdi. “Mavi yakalar ve teknik güçler de yurt dışına gitmeye başladı”
Türkiye’de yıllardır hep beyin göçünden bahsedildiğini ve göç edenlerin çoğunluğunun beyaz yakalardan oluştuğunu hatırlatan Soydan, “Bu artık öyle bir noktaya geldi ki, yani 25 bin ile 30 bin liralık ücretlerden sonra bu kadar teknik işi yapabilen bir personel artık bununla ilgili artık bununla ilgili aracı birimler kurulmaya başladı. Bu arkadaşlarımızın, artık beyaz yakaları geçtik mavi yakalar ve teknik güçler de yurt dışına gitmeye başladı. Bu işçileri yut dışına götürebilmek için aracı kurumlar oluşmaya başladı. Bu da en çok bizim alanımızı rahatsız ediyor. Çünkü bizim iş kolumuzda şöyle bir sorun var. Denizaltı, tank, uçak yapılıyor. Bizim alanımızı diğer alanlardan farklı kılan konu; mesela dışarıda ‘radarcı’ veya ‘IFF’ diye bir meslek yok. Dışarıda en fazla elektrik teknisyenini bulursun. Elektrik mühendisinin IFF’ci olması için o iş yerinde kendinden önceki ustasıyla branşına göre 4-5 sene çalışması lazım ki radarcı olsun IFF’ci olsun” değerlendirmesinde bulundu.
Ayrılan işçilerin yerlerinin kolay kolay doldurulamayacağına dikkat çeken Soydan, teknik bilgisi yüksek olan bir işçiye verilen 30 bin lira maaşın 15 bin lirasını ev kirasına ödediği halde o işçinin geçinemeyeceğini dile getirdi. Aynı zamanda teknik bilgisi yüksek işçiye 50 bin lira ve üzerinde bir maaş verildiği takdirde işçinin burada tutulmasının zor olacağına dikkati çekti.
