Denizli’nin Bekilli ilçesi kısalında bulunan M.S. 3 ve 4’üncü yüzyıllara ait kaya resimleri ve yazıtlar, tarihçileri heyecanlandırdı. Yaklaşık 1800 yıllık 33 kaya resmi ve yazıtların, Türklerin 1071’den önce de Anadolu topraklarında yaşamış olduğunun ispatı olduğu belirtildi.
Denizli’nin Bekilli ilçesi kırsalında, M.S. 3 ve 4’üncü yüzyıllara ait olduğu belirlenen kaya resimleri bulundu. Doğada yürüyüş yaparken kaya resimlerini fark eden amatör sporcu Ümit Şıracı’dan eserlerin varlığını öğrenen ve aynı zamanda Çal Yöresi Derneği 2. Başkanı olan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Topuz, konuyu sanat tarihi bölümüne iletti. Bölgede inceleme yapan Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Beyazıt ve ekibi, kayalar üzerine kazıma yöntemiyle işlenmiş en eskisi M.S. 3 ve 4’üncü yüzyıllara ait olduğu saptanan 33 adet kaya resmi ile Göktürk alfabesiyle işlenmiş yazıtlar tespit etti.
Prof. Dr. Mustafa Beyazıt, yaklaşık 1800 yıllık kaya resimlerinden yola çıkarak Türklerin 1071’den önce de Anadolu’da yaşamış olabilecekleri ihtimalinin ortaya çıktığını belirtti. Beyazıt, alana yayılmış vaziyette bulunan resimler içerisinde insan figürleri, süvariler, hayvan figürleri, silahlar, yazıt olabilecek metinler ve Türk boylarına ait damgaların belirgin olarak tespit edildiğini açıkladı. Bulunan izlerin yazılı belgelerin olmadığı dönemlere, kültürel ve dini değişimlere, savaş, doğum, av, toy, inanç gibi pek çok hususa şahitlik ettiğinin belirlenmesi ardından PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan da bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Eserleri teker teker inceleyen Rektör Kutluhan, Türkiye’nin ilk kaya resimleri merkezinin Denizli’de kurulacağın da müjdesini verdi. “Kaya resimleri, Türklerin 1071’den önce burada bulunduğunu gösteriyor”
Bulunan kaya resimlerinde kullanılan alfabenin Göktürk yazıtları ile birebir örtüşmesinin Türklerin 1071 yılı öncesinde Anadolu’da olduğunu kanıtladığını belirten Prof. Dr. Mustafa Beyazıt, "Türk tarihi yeniden yazılacak" dedi. Kaya resimlerindeki tasvirlerin sorulara net cevaplar oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Beyazıt, envanter çalışması tamamlanan tasvirlerin tarihlendirilmesine yönelik çalışmalara devam edildiğini söyledi. Beyazıt, “30’dan fazla nokta da bugüne kadar tespit edilmiş kaya resimleri bulunmuştur. Bizler Denizli’de de kaya resimlerinin olduğunu düşünüyorduk. Bizlere arkadaşlarımız tarafından burada kaya resimleri olduğuna yönelik haber geldi. Biz de hemen buraya gelip araştırmalarımıza başladık. Burada yaptığımız araştırmalarımızda, kaya resimlerinin olduğunun tespitini yaptık. Şu anda buradaki alanda 33 tane figür tespit ettik. Bu figürlerin her birinin ayrı ayrı değeri var. Bu figürlerin milat öncesi çağlardan günümüze kadar yapıldığına dair ipuçlarımız var. Genel resimler içerisine baktığımız zaman insan figürleri, süvariler, hayvan figürleri, silahlar, yazıt olabilecek metinler ve Türk boylarına ait damgalar şimdilik belirgin olarak tespit edilebilen tasvirlerdir. Bunların olması bizleri ortak fikir olarak Orta Asya’ya götürdüğü konusunda eminiz. Aynı zamanda kaya resimlerindeki kazılar, Osmanlı döneminde de devam edilmiş ve bu kazılan motiflerin içerisinde sürahi de yer alıyor. Kayaların üzerinde Osmanlıca yazı ve isimler de bulunuyor. Yunan işgali döneminde, Yunanlılar tarafından yapılmış azda olsa yazı ve alfabe gördük. Bu yönüyle Denizli bölgesinde kaya resimlerinin daha çok tespit edilebilineceğini düşünüyoruz. Dünyada kaya resimleri ile ilgili çok sayıda enstitüler bulunuyor. Türkiye’de de böyle bir enstitü merkezi kurulmasına yönelik müjdeyi rektör hocamız verdi. Kaya resimleri hakkında şunu net olarak söyleyebilirim. Kaya resimlerini incelediğimizde Türklerin 1071’den öncesi burada bulunuyordu. Çünkü kaya resimleri üzerine yazılmış birer mektuptur, okumasını bilene çok şey anlatır. Biz ise bu okumalardan şunu anladık. Orta Asya’da gelen gelenek kaya resimlerinin yapıldığı yerlerde devam etmiştir. Bu figür, damga ve yazıt olarak karşımıza çıkıyor. Bazı karşımıza çıkan yazıtlardaki alfabe, Göktürk alfabesiyle birebir örtüşüyor” diye konuştu. “Bu çalışmayı başarabilirsek ülkemiz açısından bir ilk olacak”
Prof. Dr. Beyazıt başkanlığındaki ekibin kaya resimleri üzerinde yaptıkları çalışmaları inceleyerek bilgiler alan PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ise Türkiye’nin ilk kaya resmi merkezinin Denizli’ye kurulacağı müjdesini verdi. Bölgedeki kaya resmi çalışmalarının Türk tarihi açısından önemli olduğuna vurgu yapan Rektör Kutluhan, “Bu yerin özelliği düz kayaların üzerinde değişik figürlerin olmasıdır. Gerçekten burada bulunan kaya resimleri araştırmaya değer bir konudur. Bu konunun değeri ülkemiz dışında birçok ülkede anlaşılmıştır. Dünyanın farklı birçok ülkesinde kaya resimleri ile ilgili merkezler kurulmuş. Bizler de en kısa sürede merkez kurmayı planlıyoruz. Kaya Resimleri Araştırma Merkezi adı altında enstitü kurmayı planlıyoruz. Pamukkale Üniversitesi’nde ilk çalışmalar yapılmaya devam ediliyor. Bu çalışmayı başarabilirsek ülkemiz açısından bir ilk olacak” şeklinde konuştu.