Ekonomi

Turkcell sürdürülebilirlik vizyonunu COP29’da dünya ile paylaştı

Bakü’de gerçekleşen 2024 birleşmiş milletler iklim değişikliği konferansı cop29’a katılan turkcell genel müdürü dr. Ali taha koç, dünya bankası ile türkiye pavilyonlarında düzenlenen iki ayrı oturumda, şirketin sürdürülebilirlik yatırımlarını ve vizyonunu paylaştı.

Turkcell sürdürülebilirlik vizyonunu COP29’da dünya ile paylaştı
18-11-2024 13:01

Bakü’de gerçekleşen 2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29’a katılan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, Dünya Bankası ile Türkiye pavilyonlarında düzenlenen iki ayrı oturumda, şirketin sürdürülebilirlik yatırımlarını ve vizyonunu paylaştı. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29 bünyesinde katıldığı oturumlarda, Turkcell’in sürdürülebilirlik vizyonunu ve bu alanda yürüttüğü projeleri aktardı. Azerbeycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen konferans kapsamında global teknoloji ekosisteminin ve farklı sektörlerin temsilcileriyle bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulunan Dr. Ali Taha Koç, ilk olarak Dünya Bankası pavilyonundaki “Gelecek İçin Dijital Çözümler” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer aldı. Dünya Bankası Dijital Dönüşüm Başkan Yardımcısı Sangbu Kim de konuşmacı olduğu oturumda Turkcell’in rüzgâr ve güneş enerjisi santrali yatırımlarına vurgu yapan Dr. Ali Taha Koç, şunları söyledi: “Turkcell olarak insana hizmet ederken, yaşadığımız ekosisteme ve tüm canlılara da aynı hassasiyetle yaklaşıyor, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda sürdürülebilirliği, stratejik odak alanlarımızdan biri olarak belirledik. Sürdürülebilirlik ekibini 5 yıl önce kurup bu alanda kısa, orta ve uzun vade planlarını yapmış bir şirket olarak önceliğimiz, enerji verimliliğine odaklanarak tükettiğimiz enerjiyi azaltmak ve yenilenebilir enerji yatırımlarına hız vermek. Sanayi Devrimi ile birlikte büyüyen iklim krizini ‘teknoloji devrimi’ ile yenmeye kararlıyız.” Oturumda, yapay zekâ temelli sürdürülebilirlik çalışmaları ile şirketin rüzgâr ve güneş enerjisi santrali (GES) yatırımları hakkında da bilgi veren Koç, 2026 sonuna kadar GES yatırımlarının toplam 240 milyon doları bulacağına işaret etti. “Önceliğimiz, dijital dönüşüm ve iklim krizi”


Koç, aynı gün Türkiye pavilyonunda düzenlenen oturumda da dijitalleşmenin sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü ve Turkcell’in bu başlık altındaki çalışmalarını aktardı. Dr. Ali Taha Koç şunları söyledi: “Turkcell olarak dijital dönüşümün iklim değişikliği ile mücadelede oynadığı rolün bilincindeyiz. İmza attığımız inovasyonlar sayesinde gerek operasyonlarımızda gerekse de müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetlerde enerji verimliliği sağlayacak çözümler geliştiriyoruz. Hedefimiz 2050’de net sıfır bir şirket olmak. Bu doğrultuda elektrik ihtiyacımızın yüzde 100’ünü yenilenebilir enerji sertifikalı kaynaklardan karşılıyoruz. Bilim Temelli Hedefler Girişimi’nin (Science Based Targets Initiative - SBTi) kıstaslarına uygun olarak 2030 sera gazı azaltım hedeflerimizi oluşturduk ve SBTi tarafından da onay aldık. Türkiye’de telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe SBTi hedefi onaylanan tek şirketiz. Bunun yanı sıra tüm dünyadan 21 bin şirketin sürdürülebilirlik çalışmalarının ve sonuçlarının değerlendirildiği CDP (Carbon Disclosure Project/Karbon Saydamlık Projesi) İklim Değişikliği raporlamasında ‘A’ listesine girerek sektörümüzde bu alanda lider olduk. Elektronik atıkların yol açtığı sorunların da farkındayız. Bunun için 2019’dan bu yana sürdürdüğümüz ‘Eğitime Dönüştür’ projesi ile tonlarca tekno atık toplayarak geri dönüşüme kazandırdık. Buradan elde edilen gelir ile yüzlerce çocuğumuza nitelikli eğitim desteği sağladık. Sürdürülebilirlik taahhüdümüzle bu konuda çözüm üretmek için var gücümüzle çalışıyoruz.” Turkcell’den “Greeen Digital Action” deklarasyonuna destek


Şirket, COP29 bünyesinde imzalanan “Green Digital Action” deklarasyonunun da destekçisi oldu. 16 Kasım’da, bir COP zirvesinde ilk kez gerçekleştirilen Dijitalleşme Günü’nde nihai belge olarak kabul edilen deklarasyon, dijital teknolojilerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kritik rolüne vurgu yaparak, dijitalleşmenin çevresel etkilerini azaltmak için tüm paydaşların iş birliği yapmasının önemini vurguluyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER