ECFR Kıdemli Uzmanı Brown, Etiyopya ile Somali arasında imzalanan Ankara Bildirisi'nin bir yıllık endişe verici gelişmelerin ardından "potansiyel olarak büyük bir haber" olduğunu ifade etti. Brown ayrıca Türkiye'nin ticaret ve savunma alanındaki atılımları neticesinde Afrika Boynuzu'nda önemli etkisini gösterdiğini bildirdi.
Brown, Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında Etiyopya ile Somali arasında imzalanan Ankara Bildirisi'yle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Çalışmalarını Brüksel'de yürüten kıdemli uzman, "Ankara'dan gelen haberler potansiyel olarak çok büyük." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin bir yıllık endişe verici gelişmelerin ardından Etiyopya ve Somali arasındaki gerginliği yatıştırmayı başardığını ifade eden Brown, şunları kaydetti:
"Etiyopya'nın Somaliland ile mutabakat zaptından vazgeçeceği ancak yine de liman erişimini elde edeceği anlaşılıyor. Somaliland'ın uluslararası tanınma kampanyası için bir kayıp ancak Etiyopya'ya karşı büyük bir diplomatik saldırıda bulunan Somali için büyük bir zafer. Mogadişu, Kahire'yi yanına alarak Addis Ababa'ya karşı kendini korumaya çalışıyor ve bu da Nil suları üzerinde bir baltayı bilemesine neden oluyor. Bu, Mısır ve Etiyopya arasında çirkin bir vekalet çatışmasına yol açabilirdi ve bu da Afrika Boynuzu'nun veya dünyanın şu anda ihtiyaç duyduğu şey değil."
Eski AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Afrika'da Avrupa'nın yerini alan güçlerden birinin Türkiye olduğu yönündeki ifadeleri hatırlatılan Brown, buna katılmadığını, Avrupa ve Türkiye arasında birçok konuda çok fazla iş birliği olduğunu vurguladı.
Brown, "Ankara, nispeten yeni heyecan verici ticaret bağlantıları, Somali'deki yoğun katılımı ve Bayraktar insansız hava araçlarının arzu edilirliği nedeniyle Afrika Boynuzu'nda kesinlikle önemli bir etkiye sahip." değerlendirmesini yaptı.
AVRUPA'NIN AFRİKA'YA YOĞUNLAŞMASI MÜMKÜN DEĞİL
Afrika için "Brüksel labirenti ve her biri kendi gündemine sahip 27 Avrupa devleti"nden ziyade Türkiye ile ilişki kurmanın daha cazip olduğunu belirten Brown, öte yandan Avrupa'nın halen Afrika'nın ana ticaret ortağı olduğuna dikkati çekti.
Brown, "Avrupalılar, Afrikalılara küresel sahnede daha fazla bir konum sağlamak için ellerinden geleni yapıyor." dedi.
Avrupa'da Afrika ile ilgili "eski moda" bir anlayışın halen hüküm sürdüğüne işaret eden Brown, "Birçok Avrupalı yetkili, Afrika'nın sadece yardım ve kalkınma parası gönderilecek bir yer ve bir göç kaynağı olduğu fikriyle büyüdü. Şımartılacak bir yer, fırsatlarla dolu, zeki ve çalışkan gençlerle dolu, gelişen bir kıta olduğu düşüncesiyle değil." ifadelerini kullandı.
Brown, mevcut konjonktürde Avrupa'nın Afrika'ya yoğunlaşmasının mümkün olmadığını, enerjisini Ukrayna-Rusya savaşında kanalize ettiğini kaydetti.
TÜRKİYE'NİN AFRİKA'DA ARTAN ETKİSİ
AB Komisyonunun 2024 Genişleme Paketi kapsamında yer alan "Türkiye Raporu"nda, Türkiye'nin Afrika'daki varlığının da güçlendiğine değinilerek Ankara'nın, Somali ve Sudan'daki çatışmalarda taraflar arasında "dengeli" pozisyon aldığı ve ara buluculuk rolü üstlendiğine dikkat çekilmişti.
AB Komisyonu dün AA muhabirine yaptığı değerlendirmede Etiyopya ile Somali arasındaki anlaşmazlığın çözülmesinden ve Türkiye'nin süreçte oynadığı önemli rolden memnuniyet duyduğunu bildirmişti.
ANKARA SÜRECİ
Somali'den 1991'de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Somaliland ile Etiyopya arasında 1 Ocak'ta imzalanan mutabakat zaptı bölgesel tansiyonu artırmıştı.
Etiyopya'nın Somaliland'i bağımsız bir ülke olarak tanıma, Somaliland'in de Etiyopya'ya denize erişim imkanı sağlamaya hazırlanması Somali yönetiminin büyük tepkisine ve krize neden olmuştu.
Arap Birliği, Afrika Birliği, Kenya ve Cibuti'nin krizi aşma girişimleri sonuçsuz kalmıştı.
Türkiye'nin tarafları Ankara Süreci kapsamında bir araya getirmesiyle tansiyon azalmış, son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde 11 Aralık'ta Ankara'da buluşan liderler sorunun çözümü için mutabakata varmıştı.
Anlaşmaya göre Somali'nin toprak bütünlüğü teyit edilirken, Etiyopya'nın denize erişim istekleri, her iki tarafın kazançlı çıkacağı bir işbirliği sürecine dönüştürüldü.
Taraflar, Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında Şubat 2025 sonuna kadar teknik müzakerelere başlamayı ve 4 ay içinde görüşmeleri sonuçlandırmayı hedefliyor.
Kaynak: HABER7.COM