Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, “Maliyetlerimizdeki büyük artış, TL’nin değerlenmesi, kurun üzerindeki baskı ve iç pazarın daralması sonucu Türk hazır giyim sektörü ihracat pazarlarında pahalı hale geldi” dedi. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), 16-17 Ekim tarihlerinde düzenleyeceği 17’nci İstanbul Hazır Giyim Konferansı öncesinde bir basın toplantısı yaptı. TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen, TGSD Başkan Yardımcısı ve Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu (IAF) Başkanı Cem Altan, TGSD Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Eyüboğlu ile Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel’in katılımıyla gerçekleşen toplantıda, konferansın yanı sıra sektörün mevcut durumu ve geleceğine dair öngörüler de paylaşıldı. “Bu yılı 18 milyar dolarlık ihracatla kapatabiliriz”
Sektörün ihracatının 21,2 milyar dolar ile tarihinin en yüksek rakamına ulaştığı 2022 yılının son çeyreğinden itibaren gerilemeye başladığını hatırlatan Ramazan Kaya, “Eylül 2022’de 1,9 milyar dolar, Eylül 2023’te 1,6 milyar dolar olan ihracatımız, bu yıl Eylül ayında ise geçen seneye benzer şekilde 1,65 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yılın ilk 9 ayında, bir önceki yıla göre ihracatımız yüzde 8 civarında düştü. Ancak yılın son çeyreğindeki siparişler ile birlikte kısmen de olsa bir iyileşme bekliyoruz. Bunun neticesinde de bu yılı geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 6-7 oranında bir düşüşle kapatacağımızı öngörüyoruz. Bu da yıllık 18 milyar dolar veya bunun biraz aşağısına denk geliyor. İki yıl öncesine kadar rekabet ettiğimiz Bangladeş, Vietnam, Hindistan gibi ülkelerden yaklaşık yüzde 20 daha pahalıydık. Kalitemiz, tedarik gücümüz ve ürün çeşitliliği gibi avantajlarımız sayesinde alım grupları bu farkı kısmen de olsa tolere edebiliyordu. Ancak günümüzde bu fark yüzde 60’lara ulaştı. Dolayısıyla alım grupları bu farkı tolere etmediği için kayıp yaşıyoruz” dedi. “Yeşil dönüşüme yatırım yapamıyoruz”
TGSD Başkanı Sanem Dikmen ise Türk hazır giyim sektörü ayakta kalma mücadelesi verirken küresel olarak sektörün gündeminde sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm olduğuna dikkat çekerek, “Alım grupları artık üreticileri enerjiden suya, iş güvenliğinden deprem yönetmeliklerine kadar birçok alanda skorluyor. Tedarik tercihlerini bu skora göre yapıyorlar. İyi skorlara ulaşamayanların oyunun dışında kalacağı bir sürece doğru hızla ilerliyoruz. Bunun yanında ürünün ilk aşamasından itibaren izlenebilirliği sağlayan dijital ürün pasaportu da sektörün gündemindeki diğer önemli konu. Aslında biz de Türk hazır giyim sektörü olarak son bir buçuk yıla kadar yeşil dönüşüme en hazır sektörlerden biriydik. Bu konuda çok ciddi yatırımlar yapılıyordu. Ancak şu anda mevcudiyetimizi korumaya odaklandığımız için bu alana yatırım yapamıyoruz” açıklamasında bulundu. “Dünyanın dört bir yanından alım grupları konferansımız için İstanbul’a gelecek”
Sektörün gündemindeki konuları 17’nci İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nda ele alacaklarını belirten Dikmen, konferans hakkında da şu bilgileri paylaştı: “Bu yılın temasını Redefine, Realign, Refashion (Yeniden Tanımla, Hizalan, Şekillendir) olarak belirledik. Dünyanın dört bir yanından alım grupları ve sektör profesyonelleri ile birlikte değişen tüketici taleplerinin üretime ve modaya etkisi, sektörü giderek etkisi altına alan başta yapay zeka olmak üzere dijital teknolojiler, işletmelerin yeni yönetim şekilleri, tedarik zincirinde şeffaflık ve izlenebilirlik ve dünyadaki yeni yasal düzenlemeleri konuşacağız. Konferansımızın ikinci gününde ise alım grupları ve Türkiye’de faaliyet gösteren büyük e-ticaret sitelerini, B2B görüşmelerde yerli üreticiler ile bir araya getireceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da üreticilerimizin yeni pazar ve iş bağlantılarının temellerini atacağı bir platform sunmayı hedefliyoruz.”