Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, siber suçlarla mücadele konusunda Türkiye'nin, Avrupa'nın sayılı ülkelerinden biri olduğunu belirtti. Kurultayda konuşan Prof. Dr. Eylem Aksoy Retornaz ise kripto varlıklarla kara para aklanarak suç işlendiğini anlattı.
Türkiye Adalet Akademisi'nin Türk Devletleri Teşkilatı ve TİKA iş birliğinde hayata geçirilen ‘Türk Yargı Eğitim Ağı' çerçevesinde Bursa'da bir otelde ‘Siber Suçlar Kurultayı' yapıldı. Türk Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, “Türkiye Adalet Akademisi olarak Türk Devletleri Teşkilatları bünyesinde üye olan ülkeler ve gözlemci ülkelerin hakim savcılılarına yönelik Siber Suçlar Kurultayı düzenliyoruz. Kadim şehir Bursa'da Türk devletlerinin hakim ve savcılarıyla birlikteyiz. Türkiye Cumhuriyeti olarak Adalet Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü çalışmalarında siber suçlar alanında gerçekten Avrupa'da bu suçlarla mücadele konusunda sayılı ülkelerinden bir tanesiyiz. Avrupa Konseyi yürüttüğü projelerle Avrupa ayağını yürütüyoruz. Siber suçlar çok önemli. Çünkü günümüz şartlarında internet ortamında kumar, bahis gibi suçların yanı sıra dolandırıcılık suçları da internet ortamında yaygın şekilde yer alıyor. Bazen bunların IP adresi başka ülkede, mail adresi başka ülkede, suçun ise ortaya çıktığı ülke başka ülke olabiliyor. Bu suçlarda diğer suçlara göre daha fazla bir iş birliği gerekebiliyor. Türkiye bu anlamda gerçekten güçlü bir yargı geleneğine sahip. Polisiminiz çalışmalarıyla Avrupa'nın sayılı ülkelerinden bir tanesiyiz” dedi.
“Bugün burada Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde kurmuş olduğumuz Türk Yargı Eğitim Ağı'nın ilk organizasyonunu tarihi şehir Bursa'da yapıyoruz” diyen Özdemir, “İlk konu olarak da önemli bir suç türü olduğu için ve birden fazla ülkeyi bir arada çalışmaya mecbur kılan bir suç olduğu için siberi seçtik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere 45 savcı ve hakim arkadaşımızla birlikte bir eğitim programı düzenliyoruz. Katılımcı ülkelere faydalı olmasını diliyoruz. Biz onlardan destek istediğimizde bizim de onların hukuk sistemini bilmemiz gerekiyor ki yaptığımız talepler karşılanabilsin” ifadelerini kullandı.
“Türkiye ile KKTC arasında uygulanan mevzuatlar var”
KKTC Başsavcılık Kıdemli Savcısı Meryem Beşoğlu ise, “Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında 2288 sayılı adli yardımlaşma mevzuatı vardır. Bu her ülkenin meclisinde oylanarak kabul edildi. Adli açıdan suçluların iadesi, tespiti ve ifadelerinin alınmasıyla ilgili olarak gerek soruşturma gerekse yargılama aşamasını ihtiva eden önemli ve uygulanmakta olan bir mevzuattır. Biz bu mevzuat çerçevesinde birçok suçluyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti ile yardımlaşma adı altında iade, ifade alma işlemlerini yapıyoruz. Son Adıyaman depreminde şikayetçilerin ifadelerini almaktayız. Bu soruşturma ve yargılama, mahkeme aşamasında önemli bir yardım ağıdır. Bu kurultayla ilgili olarak da siber suçlar, şu an günümüzde çocukların istismarıyla, internet hırsızlıkları ile ilgili herkesin mağdur olabileceği bir konudur. İleride gerçekleştirmemiz gereken yasal altyapının nasıl olması gerektiği ile ilgili olarak bizlere fikirler vermektedir. Bu eğitimin yapılması bizleri çok mutlu etmiştir” şeklinde konuştu.
“Türkiye'nin tecrübelerinden faydalanmak istiyoruz”
Azerbaycan Bakü Bölge Mahkemesi Hakimi Murat Mahmadov, “Bildiğiniz gibi son senelerde siber suçlar önemli bir yer edindi. Şehirden şehre, ülkeden ülkeye bu suçlar artış gösterdi. Onun mücadelesinde sınır yok. Ona göre de Türkiye ve Türk devletlerinin arasında bu bilgilerimizi paylaşmamız ve neler yapacağımızı konuşmak çok önemliydi. Biz Türkiye ile kardeş bir ülkeyiz. Bizim kanunlarımız farklı olsa da birkaç mukavelelerimiz var. Türkiye Adalet Bakanlığı ile bizim Adalet Bakanlığımız arasında siber suçlarla ilgili de mukavelelerimiz var. Türkiye'nin kanunları bu konuda bizden daha ileride. Biz de Azerbaycan olarak o mücadeleyi öğrenmeyi ve Türkiye'nin tecrübesinden faydalanmak istiyoruz” dedi.
“Kripto varlıklar suç konusu olabiliyor”
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Eylem Aksoy Retornaz da ‘Kripto Varlıklar ve Ceza Hukuku' konulu bir anlatım gerçekleştirdi. Kripto varlıklara ilişkin olarak en çok karşılaşılan suç tipleri hakkında bilgilendirme yapan Retornaz, “Kripto varlıklarla ilgili karşılaşılan suçlardan bir tanesi de dolandırıcılıktır. Dolandırıcılık suçunun konusu mal varlığı olduğu için mal varlığına ilişkin ekonomik değeri olan her şey suçun konusunu oluşturabilir. Bitcoin ve kripto varlıklar da dolandırıcılık suçunun konusu olabiliyorlar. Yakın zamanda yaşanan bazı olaylarda aslında dolandırıcılık suçundan soruşturma açıldığını gördük. Kripto varlıklara yönelik suçlar iki şekilde işleniyor. İlk aşamada kripto varlık alım satım ya da arzı aşamasında kripto varlık borsalarında işleniyor. Diğer bir yöntem ise hayali kripto varlıklar ortaya çıkartılıyor. Bu kripto borsalarında yatırımcılar, bu hesapları kendi hesaplarında saklamıyor. Bunlar borsaların nezdindeki blok zincir sistemlerinde sıcak cüzdanlarda saklanıyor” diye konuştu.
“THODEX vurgunu dediğimiz olay bu şekilde oldu”
Retornaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Kripto varlıklar kişisel cüzdanlarda değil de borsadaki cüzdanlarda tutulduğu zaman borsa aniden sistemi kapatıp gittiğinde, kriptolara erişim engelleniyor. Bu tür olaylar ülkemizde çok yakın zamanlarda meydana geldi. Kişiler kripto varlıklarını kaybediyorlar. En son THODEX vurgunu dediğimiz olay da bu şekilde meydana gelmiş. Suçun faili Arnavutluk'tan Türkiye'ye iade edildi. Bu şahıs da borsayı bir günde kapattı gitti ve insanlar milyonlarca lirasını kaybetti.”
“Kripto suçlarından bir tanesi kara para aklamak”
Kripto varlıklar üzerinden işlenen suçlardan bir tanesinin de kara para aklamak olduğunu belirten Retornaz, “Çünkü kripto varlıklar anonim olarak üretiliyor. Anonim olarak da kullanıldıkları için dünyada en fazla kara para aklama suçunun unsurlarını oluşturuyorlar. Çünkü dayandıkları teknoloji ve işlem hızı saniyede paranın tamamen kaynağından ayrıştırılması ve bir şekilde dünyanın farklı bölgelerine gönderilmesini sağlıyor. Bu suçun ön şartı da gelirin suçtan elde edilmiş olmasıdır” dedi.