Türklerin yurt dışı müteahhitliğini 1970'li yıllarda ilk kez tecrübe ettiği ülke olarak kabul edilen Libya'da, Türk firmaları son 2 yılda farklı alanda birçok ihale aldı.
Bu kapsamda havaalanı, elektrik santrali, yol, köprü, millet bahçesi, hastane, altyapı çalışmaları, devlet ve özel binaların inşaatı gibi birçok alanda başlatılan çalışmalar hızla devam ediyor.
VİZYON SAHİBİ TÜRK FİRMALARI, LİBYA PAZARINI GÖZ ARDI ETMEMELİ
Libya'da faaliyet gösteren inşaat firması sahibi Hasan Tahsin Çebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vizyon sahibi Türk firmalarının Libya pazarını göz ardı etmemesi gerektiğinin söyledi.
Ülkedeki şartların bazen ağır, imkanların ise kısıtlı olabileceğine işaret eden Çebi, ancak Türk firmalarının dünya genelindeki başarısının birinci sebebinin attığı cesur adımlar olduğunu vurguladı.
Çebi, "Derin kültürel bağlarımız ve tarihi ilişkilerimizin bulunduğu bu coğrafyada, bize verilen bu fırsat ve imkanları, şartları gözetmeksizin yerine getirmek bizim için büyük bir görev." ifadelerini kullandı.
KADDAFİ VE DEVRİM SONRASI YAPILACAK EN BÜYÜK PROJE TÜRK FİRMANIN
Çebi, halen ikisi başkent Trablus'ta biri Misrata'da olmak üzere 3 proje üzerinde çalışma yürüttüklerini anlattı.
Başkentteki projelerinden birinin Trablus'un en gözde yeri olan "Sug Selase" çemberindeki eski Halk Meclisi binası olduğunu aktaran Çebi, "Eski Halk Meclisinin yerine yeni baştan çift katlı ofis kuleleri, halkın kullanacağı ticari sosyal alanlar yapılacak. Kaddafi ve devrim sonrasındaki en büyük sayılacak bu proje aynı zamanda en gözde projedir." dedi.
Çebi, projenin temeli için başlatılan kazılar ve toprak analizinin Türk mühendisler tarafından yapıldığını söyledi.
İLK KEZ 1980'DE LİBYA'YA GELEN TÜRK MÜHENDİS, YENİ BİR PROJEYE BAŞLADI
Libya'ya ilk kez üniversiteden yeni mezun olduğu 1980 yılında geldiğini belirten mühendis Zeki Arar, son bir yıldır basketteki köprü ve yol projesi üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.
"Libya'nın eski havaalanı yolu üzerinde Cibs ve Ebu Selim bölgeleri arasındaki trafiği kolaylaştırmak üzere yapılmış bir proje. Bir aksilik çıkmaz ise 8 ay sonra bu projeyi ve bağlantı yollarını idareye teslim etmiş olacağız." diyen Arar, köprünün kolonları ve perdelerinin betonarme olduğunu, çelik gövdesinin Türkiye'den getirileceğini kaydetti.
Ellerinde halen eskiden kalma ikisi baraj olmak üzere 3 projenin olduğunu aktaran Arar, Türk firmalarının Libya'ya tekrar gelmeye başladığını söyledi.
Arar, "Herkes Libya'ya tekrar gelmeyi düşünüyor. En azından bizim tanıdığımız firmalar gayet ciddi bir şekilde görüşmelerini yapıyorlar. Burada eskiden olduğu gibi çok başarılı olacağız diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Libya bizim için yurt dışı müteahhitliğinin mihenk taşıdır. Bunun kıymetini bilmek, Libya'yı terk etmemek lazım." ifadelerini kullanan Arar, daha önce burada çalışanların Libya'da "nasıl iş yapılacağını" en iyi bilenler olduğunu söyledi.
AFRİKA'NIN EN BÜYÜK GÖZ HASTANELERİNDEN BİRİNİN MODERNİZASYONUNU TÜRK MÜHENDİSLER YAPIYOR
Afrika'daki en büyük göz hastanelerinden biri kabul edilen, devrik lider Muammer Kaddafi döneminde büyük bölümü tamamlanan ancak sonrasında tahrip edilen hastanenin modernizasyonunu da Türk firması ve mühendisleri üstlendi.
Firmanın Libya sorumlusu Mısır asıllı Türk vatandaşı Muhammed Ali Ebu Zeyd, projenin 2010 yılında başladığı ancak 2011 yılında durduğunu ifade etti.
Ebu Zeyd, "Projenin çalışmalarına 6 ay önce başladık. 2023 yılı sonuna doğru bitirmeyi hedefliyoruz. Libya ve ülke dışından gelecek bütün hastalara hizmet verecek olan 250 yataklı hastane, Afrika'nın en büyük göz hastanelerinden kabul ediliyor." diye konuştu.
Söz konusu projede 23'ü Türkiye'den elektrik ve mekanik işlerini yapan teknik elemanların yanı sıra 40 civarında yerli ve yabancı işçinin çalıştığı belirtildi.