Dünya

Türklere yönelik soykırımın üzerinden 59 yıl geçti! "O yol haritası artık mümkün değil"

Kıbrıs'ta Rumların gerçekleştirdiği ve tarihe 'Kanlı Noel' olarak geçen katliamın üzerinden 59 yıl geçti. 1963 yılında ‘Kanlı Noel’ katliamıyla birlikte terör örgütü EOKA’nın öncülüğündeki Rumlar Türklere yönelik katliam başlattı.

Türklere yönelik soykırımın üzerinden 59 yıl geçti!
23-12-2022 00:43

Kıbrıs'ta 21 Aralık 1963'te terör örgütü EOKA militanlarının Kıbrıs Türklerine yönelik başlattığı "Kanlı Noel" olarak adlandırılan katliamın üzerinden 59 yıl geçerken, saldırılarda 364 kişi şehit düştü, 103 Türk köyü boşaltıldı, 25 bin kadar insan evlerinden edildi.

O GECE TÜRKLERİ YOK ETME PLANI DEVREYE SOKULDU

Rumların Enosis gibi Ada'nın Yunanistan'a bağlanması için 21 Aralık 1963'te uygulamaya koydukları, Türklerin Kıbrıs'ta yok edilmesini içeren Akritas Planı 21 Aralık 1963'te uygulanmaya başlandı.

Lefkoşa'nın Tahtakale semtinde 20 Aralık 1963 gecesi otomobillerine açılan ateş sonucu Kıbrıs Türkü Zeki Halil ve Cemaliye Emirali'nin şehit edilmesiyle başlayan Kanlı Noel saldırıları, Ayvasıl, Küçükkaymaklı ve Kumsal saldırılarıyla sürdü.

Rum çeteleri, 24 Aralık 1963'te Lefkoşa'nın Kumsal bölgesindeki saldırılarına devam ederken, Kıbrıs'taki Türk Alayı'nda doktor olarak görev yapan Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ile 3 evladını katletti.

VAHŞETİN FOTOĞRAFI: BANYO KATLİAMI

Binbaşı İlhan'ın evinin banyo küvetinde eşi Mürüvvet İlhan ile çocukları Murat, Kutsi ve Hakan öldürülmüş olarak bulundu. Bu olay tarihe "Kumsal Katliamı" ya da "Banyo Katliamı" olarak geçerken, katliamın yapıldığı ev daha sonra Barbarlık Müzesi adıyla ziyarete açıldı.

KIBRIS TÜRKLERİ, ADA'NIN YÜZDE 3'LÜK KISMINA SIKIŞTIRILDI

Rumların Kanlı Noel olayları ile başlayan katliam ve göçe zorlama eylemleri sonucunda Kıbrıs Türkleri 1963-1974 döneminde Ada'nın yüzde 3'lük kısmına sıkıştırıldı.

Rumların Türklere karşı yaptıkları sistematik saldırı ve toplu katliamlarında "Kıbrıs Cumhuriyeti" Başkanı 3. Makarios, İçişleri Bakanı Polikarpos Yorgacis, terör örgütü EOKA-B elebaşı Nikos Sampson, EOKA terör örgütü kurucusu ve lideri Yeoryos Grivas ve sonradan başkanlık görevinde de bulunan dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klerides doğrudan veya dolaylı olarak yer aldı.

TÜRKİYE'NİN MÜDAHALESİYLE KIBRIS TÜRKLERİ KURTARILDI

Kıbrıs Türkleri'ne yönelik 1963'te başlayan saldırı ve toplu katliamlar, Türkiye'nin garantörlük ve uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak gerçekleştirdiği 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile son buldu.

27 MAYIS 1960 DARBESİ KIBRIS'TAKİ TÜRK DİRENİŞİNİ KIRDI

Nezire Gürkan'a verdiği röportajda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 27 Mayıs 1960 Darbesi'nin ardından Kıbrıs'taki Türk direnişinin darbeci yönetim tarafından kırıldığını belirtti. 

Rauf Denktaş, Türkiye'de 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından TMT liderliğinin değiştirildiğini, Rıza Vuruşkan'ın yerine gelen Yarbay Mustafa Kaya Dağlı'nın kısa süreli görevinde "büyük harabiyet verdiğini" kaydetti. Denktaş, TMT'nin yeni liderinin kendisini Dr. Küçük aleyhine konuşturmaya çalıştığını, Dr. Nalbantoğlu için ölüm emri çıkarttığını anlattı.

"DENKTAŞ VE EKİBİNİ GÖZALTINDA TUT" TALİMATI

Denktaş'ın, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte Kıbrıs'a büyükelçi olarak gönderilen Emin Dırvana ile ilgili de çarpıcı açıklamada bulundu.

Denktaş, bu konuda şunları söyledi:

"İhtilal hükümeti problem istemiyormuş ve gelirken 'Denktaş ile ekibine dikkat et, çünkü taksimden vazgeçmediler' diye talimatla gelmiş. Kendisine, gelirken 'Bunları gözaltında tut, liderliğe dikkat' demişler."

TARİHÇİ YILMAZ ALTUNSOY, RUMLARIN KIBRIS'I YUNANİSTAN'A BAĞLAMA HEDEFİNİ AÇIKLADI

Konuyla ilgili Haber7’ye açıklamalarda bulunan Tarihçi Yazar Yılmaz Altunsoy, Kıbrıs’ta yaşanan katliamlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Sorunun Kıbrıs’ın İngiltere tarafından işgal etmesine kadar dayandığını belirten Tarihçi Yılmaz Altunsoy, “İngiltere’nin haksız ve hukuksuz olarak adayı işgal etmesinden sonra, 19 şubat 1959 Londra Anlaşması ile iki toplumlu tek bir Kıbrıs devletinin kurulmasının yolu açılmıştı. 15-16 ağustos 1959 günü gece yarısı Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Bu cumhuriyetin anayasasına göre, Türkler taksimden, Rumlar da ‘enosis’ten vazgeçeceklerdi. Yüzde 70 Rum ve yüzde 30 Türk olacak şekilde devlet organları oluşturuldu. Savunma ve orduda yüzde 60 Rum ve yüzde 40 Türk olacaktı.” ifadesinde bulundu.

SİNYALİ İLK GÜNDEN VERDİLER

Türkiye’den 650 ve Yunanistan’dan 950 asker gönderildiğini ve Kıbrıs’ta bir alay kurulduğunu söyleyen Altunsoy, “İngiltere, Yunanistan ve Türkiye garantör ülke oldular, ancak bu yapı fazla sürmedi. EOKA ve Nikos Sampson liderliğinde tedhiş (terör) örgütlerini kuran Rumlar samimi olmadıklarını göstermeye ve Ada’yı Türksüzleştirmek için çalışmaya devam edeceklerinin sinyalini ilk günden vermeye başladılar.” dedi.

ANAYASA RUMLAR İÇİN SADECE BİR BASAMAKTI

Rumların hiçbir zaman yüzde 70 – yüzde 30 oranlarına uymadığını ve Rumların Türkleri devlet dairelerinden uzaklaştırmaya başladığını aktaran Altunsoy, Rum lider Makarios’un Yunanistan’a bağlanma hedefinden vazgeçmediğini söyledi. Kurulan cumhuriyetin ilk dönemde çökmeye başladığını belirten Altunsoy, “Rumlar asla Ada’da kendi egemenliklerine ortak olacak Türkleri istemiyorlardı. Anayasa onlar için sadece bir basamaktı." ifadesinde bulundu.

TÜRK JETLERİNİN KIBRIS ÜZERİNDEN UÇUŞU SOYKIRIMI DURDURDU

Rumların Yunanistan’a bağlanmak için 21 Aralık 1963’te Akritas Planı’nı devreye soktuğunu kaydeden Tarihçi Yılmaz Altunsoy, “Türkleri devlet idaresinden uzaklaştırma ve asimile etme projesi olan Akritas Planı, fiili bir soykırıma dönüştü. Rumların başında bulunan Nikos Sampson isimli eşkıya başı, 22 aralık 1963 günü Küçükkaymaklı köyünde soykırım yaptı. Bu soykırımda 92 şehit ve 475 yaralımız vardı. Türk jetleri 25 aralık 1963 günü Ada üzerinde uçunca kıyım durdu. Tarihimize ‘Kanlı Noel’ olayları olarak geçen kıyım ve olaylardan sonra Kıbrıs fiilen iki kısma ayrılma yoluna girdi. Rumlar, Yunanların kışkırtma ve azmettirmesiyle, ortak bir çatı altında yaşama planına karşı çıktılar. Aynı durum, 1970'lerde de devam etti.” dedi.

TEK DEVLETLİ YOL HARİTASI ARTIK MÜMKÜN DEĞİL

2004 yılında Annan Planı’nı Rumların ret etmesinin ardından ortak devlet kurma çabasının rafa kaldırıldığını kaydeden Altunsoy, “Kıbrıs’ta tek devletli bir yol haritası artık mümkün değildir. Bunu bize tarih gösterdi. Kıbrıs halkı kendi vatanında kendi bayrağı altında ve Türkiye’nin himayesi altında ilelebet yaşamaya devam edecektir. Türkiye Doğu Akdeniz’de Kıbrıs halkının her türlü menfaatlerini korumanın azmi içerisindedir.” diye konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER