TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ülkemizde büyük bir çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan aile tarımında kadın, yeri doldurulamaz bir konuma sahiptir” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü münasebetiyle yazılı açıklama yaptı. Bayraktar, “Dünyada ve ülkemizde tarımsal üretim ve beslenmede en önemli katkıyı kadınların sağlıyor. Ülkemizde büyük bir çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan aile tarımında kadın, yeri doldurulamaz bir konuma sahiptir. Tarlada, bağda, bahçede, ahırda, ağılda bitkisel ve hayvansal üretimde iş gücüne katkı sağlayan kadın, bunların yanında; ev işlerini, çocuk bakımını, yaşlı ve hasta bakımını da yapıyor. Aile beslenmesinde en önemli görevi kadın üstleniyor. Gelecek nesillere bilgiyi aktarmada ve çocuk eğitiminde en büyük katkıyı kadınlarımız sağlıyor” diye konuştu. “Kadınlar göç ettiklerinde işgücüne katılamıyor”
Bayraktar, geçmişten günümüze kadının her zaman üretimin içinde yerini aldığını ifade ederek, “Tarımda çalışan kadınlar, tarım dışına çıktıklarında veya göç ettiklerinde işgücüne katılamıyor ya da zorluk çekiyor. İşgücüne katılan kadınlar ise daha çok statüsü düşük, nitelikli olmayan işlerde güvenceden yoksun bir biçimde çalışıyor. Bu ise kadının çalışma ve toplum hayatının dışında kalmasına neden oluyor. Tarım sektörü Türkiye’de kadınların çalışmak zorunda kaldığı bir sektördür. Kadınlarımızın büyük bölümü çalışmak zorunda kaldığı tarım sektöründe zorunlu tarım BAĞ-KUR primini bile ödeyecek güçte değildir. Bu genellikle aile içi üretime katkı biçiminde değerlendirildiğinden bir çalışma olarak görülmüyor. Kadınların ekonomik kalkınmaya, kırsal kalkınmaya etki edebilmeleri için ekonomik ve sosyal statülerinin iyileştirilmesi ve buna yönelik politikalar geliştirilmesi önemlidir. Günümüzde tüm dünya ve Türkiye üzerinde çokça tartışılan kadın sorunları yalnız kadınların değil, toplumun sorunlarıdır ve kapsamlı çözümler gerektiriyor” şeklinde konuştu. “Kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine katılımı desteklenmeli”
Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin de yönetiminde yer aldığı Sosyal Güvenlik Kurumunun, genelde çiftçilerin, özelde kadın çiftçilerin mağduriyet ve hak kayıplarının giderilmesi için mevzuata yönelik çalışmalar yaptığını belirten Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak taleplerini sıralayarak açıklamasına şöyle devam etti:
“Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için, gençlerimizi ve kadın çiftçilerimizi tarımda tutmak adına teşvik edici önlemler alınmalıdır. Anayasa’nın 60. maddesi; ‘Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar’ hükmündedir. Kadınların sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılmalıdır. Kadın çiftçilerimiz toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet adaleti istiyor. Kadın çiftçilerimiz için senede 90 gün yıpranma payı, primlerin yüzde 50’sinin devlet tarafından ödenmesi başta olmak üzere birçok alanda pozitif ayrımcılık talep ediyoruz. Tarım BAĞ-KUR prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir. Engelli bakımını üstlenen kadın çiftçilere, prim ödemesinde ayrıcalık sağlanmalıdır. Bu konularla ilgili mevzuat çalışmalarımız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına iletilmiştir ve iletilmeye de devam edecektir.”