Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), ithal edilen cerrahi stapler ve biyolojik membranları yerli imkanlarla üretecek girişimciler yetiştirerek bu alanda dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.
Tıp ve Mühendislik fakülteleri ile Teknoloji Transfer Ofisi iş birliğiyle 2 yıl önce çalışmalarına başlanan projeyle, medikal ürünlerin yerlileştirilmesi amacıyla cerrahi zımba olarak bilinen stapler ve diyaliz makinelerinde kullanılan biyolojik membran üretimiyle ilgili girişimciler desteklenecek.
"TÜBİTAK 1512 BİGG ULUKOZA Cerrahi Stapler ve Biyolojik Membran Tıp Çağrıları" kapsamında başvuracak girişimcilere 200 bin liraya kadar hibe, üniversitenin imkanlarından faydalanma, öğretim üyelerinden danışmanlık gibi hizmetler verilecek. Başvuruların alınmaya başladığı çağrı programına ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora ve mezunları müracaat edebiliyor.
Müracaatları kabul edilen girişimciler ayrıca üniversitenin iş birliği yaptığı firmalarla çalışma imkanı bulacak ve ürettikleri tıbbi cihazların ilk müşterisi BUÜ Tıp Fakültesi olacak.
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, AA muhabirine, Türkiye'de sağlık sektöründe kullanılan malzemelerin çoğunluğunun ithal edildiğini, kendilerinin de yerli ürünler geliştirme noktasında çalışmalar yaptığını söyledi.
Sağlık alanında kullanılan cihazların yerlileştirilmesi ve yeni ürünler geliştirilmesi noktasında 2 yıldır proje yürüttüklerini belirten Kaya, "Öncelikle oluşturduğumuz sağlık-sanayi platformuna, Tıp, Mühendislik fakülteleri ve Sağlık Bilimleri, Fen Bilimleri enstitülerinden, daha önce kurulan ve tıp ile mühendislik alanlarının ortak çalışmasını ifade eden Translasyonel Tıp Ana Bilim Dalı'ndan öğretim üyeleri katıldı." dedi.
Kaya, 2 yıllık süreçte çalışma grupları oluşturarak yapabileceklerini tartıştıklarını, üretilecek ürünle ilgili 3 başlıkta karar kıldıklarını anlattı.
Bunlardan 2'sinin cerrahi zımba ve biyolojik membranlar olduğunu aktaran Kaya, çağrı programına girişimci adaylarını beklediklerini dile getirdi.
Söz konusu iki malzemenin kullanım alanlarına değinen Kaya, şu bilgileri paylaştı:
"Türkiye'de 2025 yılında 100 bine yakın diyaliz hastasının olacağı tahmin ediliyor. Bunu böyle hesap ettiğimizde yılda yaklaşık 15 milyon diyaliz makinesi filtresi ihtiyacı doğuyor. Bunlara ek olarak biyolojik membran gerekiyor. Bunların hepsini değerlendirdiğimizde biyolojik membran konusunda en az 1,5 milyar liralık bir piyasa var. Cerrahi zımbaların da 1,5 milyar liralık bir piyasası var. Bu iki konuda gerekli hazırlıkları yaptık ve çağrıda bulunuyoruz. Savunma sanayisinde olduğu gibi insansız hava araçlarını, kara araçlarını nasıl kendimiz yaptıysak bunları da yapabiliriz."
"Bu çalışma tüm Türkiye'ye açılmış bir çağrı"
BUÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Karpat da söz konusu iki ürünün, araştırmaları sonucu tıpta en çok ihtiyaç duyulan medikal malzemelerden olduğunu belirtti.
Cerrahi zımba ve biyolojik membranların Türkiye'de üretilmediğini anlatan Karpat, şu ifadeleri kullandı:
"Bu ürünler sıradan ürünler değil. Mutlaka Ar-Ge faaliyetlerinin, mühendisliğinin yürütülmesi hem de daha sonrasında bunların sağlık sektöründe kullanılabilmesi için gerekli regülasyonların sağlanması gerekiyor. Bizim buradaki Mühendislik Fakültesinin ana amacı, teknik zorlukları aşacak modern yöntemleri, farklı sektörlerde kazandığımız deneyimleri sağlık sektörünün ihtiyacı olan bu araç gereç cihazlarda kullanabilmek. Bu milli bir hamle haline gelecektir, buna inancımız sonsuz. Bu çalışma tüm Türkiye'ye açılmış bir çağrı. Dünya, Kovid-19 salgınıyla medikal cihazlardaki araç gereçlerin yoksunluğunun nelere mal olabileceğini gördü. Ana amacımız tabii ki Türkiye'nin ihtiyacının karşılanması ancak dünyada öyle büyük bir pazar var ki bunlar kesinlikle dışarıya ihraç edebileceğimiz ürünler haline gelecektir."
BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi Müdür Yardımcısı Nihal Sağlam ise kendi markaları olan Ulukoza'da şimdiye kadar 44 şirket kurulduğunu, firmaların işletmelerini sürdürdüğünü bildirdi.
Bünyelerindeki projeleri kabul edilen girişimcilerin eğitimlere tabi tutulduğunu aktaran Sağlam, "Girişimciler eğitim süreci boyunca aynı zamanda mentorluk da alabiliyorlar ve iş fikirlerini böylece evirebiliyorlar. Bu çağrı kapsamında spesifik bir ürüne yönelik bir çağrı açtık. Türkiye'de ilk defa ihtiyaç duyulan ürünler belirlendi ve bu ürünlere yönelik tabiri caizse babayiğit girişimci adaylarını davet ediyoruz okulumuza. Biz bunu TÜBİTAK ile paylaştığımız zaman bize, 'bunun çok kıymetli ve Türkiye'de ilk defa böyle bir şeyin yapıldığı' belirtildi. İhtiyaca yönelik kurulacak şirketleri biz yatırımcı ağlarla da buluşturacağız." diye konuştu.
Sağlam, girişimcilerin hem kendi şirketlerini kuracaklarını hem de Türkiye'nin bir ihtiyacına karşılık vereceklerini sözlerine ekledi.