14 Mayıs'ta yapılan Genel Seçimlerde Meclis çoğunluğunu kaybeden muhalefet 28 Mayıs'taki ikinci tur seçimlerinde de Cumhurbaşkanlığı'nı kaybetti. Bir kez daha seçim hezimeti yaşanmasının ardından 6'lı masa paramparça oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hedef tahtasına oturtulurken, seçimi kazanmak için yapılan pazarlıklar da günyüzüne çıkmaya başladı. İkinci tur öncesi, 'Halil İbrahim Sofrası'nı büyütmek istediğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, masadakilerin de onayı ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile görüşmüştü.
BİRBİRLERİNE GİRDİLER!
Özdağ, yapılan protokol sonrası ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı almıştı. Özdağ, Kılıçdaroğlu'na, İçişleri Bakanlığı dahil 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı karşılığında destek verdiklerini açıklayınca paramparça olan muhalefet bu kez de birbirine girdi.
6'lı masadakiler bu protokolden haberleri olmadığını söylerken, Kılıçdaroğlu da, 'Faik Öztrak bile bilmiyordu, Özdağ ile ikimizin namusuna emanetti." ifadeleri ile bu süreci doğruladı. Ancak Ümit Özdağ'dan flaş bir çıkış geldi. Özdağ, "Haberimiz yok' diyemezler, hepsinin haberi var. Hele Meral Akşener'in böyle bir şey söylemeye hiç hakkı yok." dedi.
İYİ PARTİ'DEN 'GİZLİ MUTABAKAT' AÇIKLAMASI
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu katıldığı bir canlı yayında gizli mutabakat tartışmalarına değindi ve "Gizli protokolden haberimiz yok. Şahsi kanaatim doğru olmamıştır, onu söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
Zorlu şunları söyledi:
Geçtiğimiz günlerde 2'li protokol, bakanlık ve kamu kuruluşu MİT verileceği yönünde bilgi yansıdı. Sonra bu tartışma derinleştirildi. Bizim bunun bilgisine sahip olduğumuz iddiası ortaya atıldı. 7 maddelik programda hiçbir problem yok. İki kişinin namusuna emanet edilen bir şeyden bahsediyoruz. Nasıl üçüncü kişi bilebilir? Aslında sayın Kılıçdaroğlu'nun bu ifadesinin muhatabı biz değiliz.
"ÇÜNKÜ SEÇİMİ KAYBETTİK..."
Bizim muhatabımız sayın Kılıçdaroğlu'dur. Onun bir beyanı olmadan bu tür açıklamaları nasıl kabul edebiliriz? Biz en baştan bu yana bir ilke üzerinde gittik. 2 Mart'taki liderler toplantısında şu diyaloğu geçtiğimiz günlerde ortaya koydum. Orada bir parti başkanı 'geçiş süreci yol haritasını konuşalım' dediği vakit genel başkanımız 'hayır önce Cumhurbaşkanı adayını belirleyelim' demiştir. Biz millet kime ne kadar oy verecek, oy oranlarımıza göre hükümette bu orana uygun dağılımın yapılması gerektiğini iddia ettik. Dolayısıyla o protokolden haberimiz yok. Bizim dışımızda tartışma. Biz o gizli protokolden, iki kişinin namusuna emanet edilen protokolden haberimiz yoktur diyerek konuyu noktalayalım. Pek muhtemel ki sayın Özdağ bunu ortaya atmamış olsaydı haberimiz olmayacaktı. Burada çok net durum var. Bir partiyi temsil ediyorum, sayın genel başkanımızın ortaya koyduğu iradeyi milletimizle paylaşıyorum. Gizli protokolden haberimiz yok. Şahsi kanaatim doğru olmamıştır, onu söyleyebilirim. Millet ittifakımızın paydaşları seçim sonucuna ulaştığımızda bunları değerlendirecekti. Bunların hepsi geride kaldı, çünkü seçimi kaybettik. Bu tartışmayı sürdürmek istemiyoruz.
