Ünlü Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde katıldığı konferansta Milli Mücadele Dönemi ile ilgili bilgiler verdi.
Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde düzenlenen konferansta vatandaşlarla bir araya geldi. Konferansta İlber Ortaylı, Milli Mücadele yılları ile ilgili önemli bilgiler verdi. Konferansa İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, İnebolu Belediye Başkanı Mustafa Huner Özay, İlçe protokolü, öğrenciler, öğretmenler ve vatandaşlar katıldı. ”Atatürk’ün İnebolu’da durmak istediğini biliyorum ama İnebolu’ya neden çıkmadığını bilmiyorum”
İnebolu’nun Karadeniz’in önemli bir ilçesi olduğunu belirten Ortaylı, “İnebolu adı Yunanca isim olan ‘İnepolis’ten bozmadır. Anadolu’daki birçok şehirlerde polis eki ya var ya da üstüne başka bir şey veya gastromoni, kastron, kelimeleri ile değiştiriyorlar. ‘İne’ Türkçe bir kelimedir. Dolayısıyla Türklerin, aşiretlerin gelip yerleştikleri denizcilik öğrendikleri bir bölgedir. Karadeniz kıyılarında özel bir yeri var. Bu da en önemli hususlardan birisidir ve mazi de çok önemli bir yeri vardır. Çünkü Karadeniz kıyısında Sinop gibi çok korunaklı bir liman olmamakla birlikte önemli bir iskeledir. Atatürk’ün İnebolu’da durmak istediğini ama İnebolu’ya neden çıkmadığını bilmiyorum. Karadeniz kıyıları mütarekede önemli kariyeri olan bir komutan için, burada isyanlar vardı, bu isyanlar kışkırtılıyordu, işgal kuvvetleri vardı ve işgal kuvvetleri dengeyi tam sağlayamıyordu” diye konuştu. “O gece İnebolu’ya inememiştir ve Mustafa Kemal Paşa Samsun’da durmuştur”
Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığı süreçle ilgili bilgiler aktaran Ortaylı, ‘’Burada koloniler vardı. Bunları kışkırtma safhasına girdiler. 19. ve 20. yüzyılda nerede kapitülasyon aldılarsa orada kışkırtma başladı. Bu münferitten istifade ile burada İngiliz işgal kuvvetleri General Milne Samsun’da oturan çok dikkatliydi. Mustafa Kemal Paşa buraya vatanı kurtarsın diye yollanmadı. Mustafa Kemal Paşa İnebolu’yu tevkif etmek istiyor, İnebolu’da durmak istiyor, çünkü belli ki işe başladığı zaman burası ona başka türlü işe yarayacak, İstiklal harbindeki mevki belli İnebolu’nun yani burayı o biliyor ve çoktan istihbaratı var. Buradan nasıl gider, kimle nasıl sevk eder buradaki halk nedir kapasiteleri nedir, inançları nedir neye ne kadar dayanırlar, yolun ortasında bırakırlar mı, yoksa desteklerler mi, bunların hepsini öğrenmiş. O gece İnebolu’ya inememiştir ve Mustafa Kemal Paşa Samsun’da durmuştur. Bu şehrin İnebolu’nun harp içindeki önemine bakarsak burayı ziyaret edenler oldu” diye konuştu. “Bizim buradaki yerleşmemiz de yüzde 100 kabul edilmiş bir şey değildir”
19 Mayıs’ın önemine değinen Ortaylı, “Bir savaş nasıl planlanacağı bellidir, ne olacağı belli, rastgele halk kahramanları da yapabilir. Bir yerde savaşı sadece asker değil, iş bilenin kuvvetli insanların yapacakları şey her zaman çoktur. Bu bir eski devletin eski bir ordunun çıkaracağı bir şeydir. Onun için Türkiye’de asker ve ordu düşmanlığı çok kötü bir zihniyettir. Bazı böyle kuvvetler vardır, bunlar bahriyemizi yok etmeye çalıştılar, ordunun içine sızmaya çalıştılar ve Türkiye kolay yutulur bir dolma değildir. Bir arada dururken fikri farklılarımıza, yol farklılıklarımıza rağmen bazı şeylerin üzerinde oturmaktır. Güzel bir memleketin sahibi zordur, buraya en geç gelenlerden biriyiz. Yani dünyada bir kıtaya gelip de etnik kuruluşunu en son değiştiren devlet biziz. Bizim buradaki yerleşmemiz de yüzde 100 kabul edilmiş bir şey değildir. Burayı bırakıp da gitmek bir kurtuluş değildir. Çünkü kimse sizi beklemiyor. Bakbul kuvvetler olarak, hiçbir yerde de iş güç sahibi olup mutlu olmanızı mümkün değildir. Böyle bir yeri bırakmamak için bazı şartlar vardır, bazı müessesler ve bir gelenek üzerinde anlaşmış olmanız gerektirir. Bugün için 18 Mayıs Türkiye’nin en kuvvetli günüdür ve en önemli günüdür. 30 Ağustos da mühim bir gündür, 26 Ağustos da mühim bir gündür, böyle tarihlerde Viyana kapılarına da çıktık ve kendi vatanımızın son kapılarını da savunmak zorunda da kaldık. Hareketli bir milletiz, bin yılın içinde uzak Asya bozkırlarında Tuna havzasına kadar gittik. Böyle bir hareketlilik, coğrafi genişleme, çekilme her millete has bir şey değildir. Türkiye’de hiç kimse hiçbir şekilde kendi başına kendi zümresi ile hakim olamaz, burası çok renkli bir ülkedir. En tehlikeli bir şeylerden birisi partizanlık, yandaşlık, akraba kayırıcılığı, hemşehrilik oyuncaklığı gibi şeylerdir. Çünkü Türkler geniş ve yaygın bir millettir” şeklinde konuştu.
Konferans programı sonunda Kaymakam Ahmet Vezir Baycar ve Belediye Başkanı Mustafa Huner Özay, Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya konferansa katıldığı için teşekkür ederek çeşitli hediyeler takdim etti.