Memorial Kayseri Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hatice Karagöz, kesintisiz şekilde klima kullanımını önermediğini söyleyerek, “3 saatte bir klimaların kapatılıp, ortamın havalandırılması sağlık açısından çok uygun olur” dedi.
Yaz mevsiminde sıcaklıkların normalin üzerine çıkmasıyla klima kullanımı yoğunlaştı. Bazı illerde sıcaklığın 40 derecenin üzerine çıkması klima kullanımını zorunlu hale getirdi. Vatandaşlara klima kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler veren Memorial Kayseri Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hatice Karagöz, klima kullanımında en çok görülen vakanın kas ağrıları olduğunu söyledi. Kas ağrısı dışında klimanın baş ağrısına da sebebiyet verdiğini ifade eden Karagöz, “Klima özellikle yaz aylarında bizim hayat konforumuzu artıran bir şey ama etkileri kadar bizim istemediğimiz sıkıntıları da mevcut. Klima kullanımında en çok gördüğümüz problem kas ağrıları. Özellikle boyun ve sırt bölgesinde ağrılara neden olabiliyor. Onun dışında yine baş ağrısı çok sık gördüğümüz bir problem. Bu ağrıları yakın temasta çok daha fazla görüyoruz. Kas ve baş ağrıları dışında klima, ciddi bir cilt ve göz kuruluğu yapabiliyor. Onun dışında bizim en çok gördüğümüz bulgular, solunum sistemi ile ilgili. En tehlikelisi de bu durum. Özellikle lejyoner dediğimiz, Legionella bakterisinin yarattığı bir zatürre çeşidine sebep olabiliyor. Bu tabi ki daha çok toplu kullanım alanlarındaki klimalarda gördüğümü bir problem. Ev tipi klimalarda daha az sıklıkla rastlanılan bir durum” şeklinde konuştu.
Klimaya direkt olarak temas etmemeye önem gösterilmesi gerektiğini dile getiren Karagöz, ”Bulunduğumuz ortamı soğutup, arkasından o ortamda bulunmak çok uygun olur. Onun dışında kesintisiz klima kullanımını kesinlikle önermiyoruz. Eğer havalandırmaya müsait bir ortamımız varsa en geç 3 saatte bir mutlaka klimaların kapatılıp, ortamın havalandırılması sağlık açısından çok uygun olur. Klima kullanırken, dereceyi mümkün olduğunca oda ortamına göre ayarlamamız gerekiyor. Çok düşük ısıları kesinlikle tavsiye etmiyoruz. 22 derecenin altındaki ısınları çok tercih etmememiz gerekiyor. Bir de eğer ortam çok sıcaksa ani soğutup, çok düşük derecelere çekmemiz çok öneriliyor. Özellikle lejyoner hastalığı açısından bulunduğumuz ortamdaki klimaların periyodik, rutin bakımlarının yapılmasına çok ciddi önem göstermeliyiz” ifadelerini kullandı.
Araç klimaları ile ilgili olarak da tavsiyelerde bulunan Karagöz, “Araç klimaları daha küçük ve daha kapalı bir ortam olduğu için daha çok problemlere yol açabiliyor. Özellikle de kas ağrıları çok fazla gördüğümüz bir durum. O yüzden araçta da klimayı açtığımız zaman direkt yüzümüze temas etmemesine çok özen göstermemiz gerekiyor. Bir de araca biner binmez, klimayı çok düşük sıcaklıklar açmamanızı öneriyorum” dedi.