Yaşam

Vanlı dağcılar 9 günde 3 şehirde 4 zirve yaptı

Vadi doğa sporları kulübü üyeleri, 9 günde van, bitlis ve ağrı sınırları içerisinde bulunan artos dağı, nemrut krater gölü, süphan dağı ve ağrı dağı’nda zirve yaptılar.

Vanlı dağcılar 9 günde 3 şehirde 4 zirve yaptı
01-09-2022 10:29

Vadi Doğa Sporları Kulübü üyeleri, 9 günde Van, Bitlis ve Ağrı sınırları içerisinde bulunan Artos Dağı, Nemrut Krater Gölü, Süphan Dağı ve Ağrı Dağı’nda zirve yaptılar.


Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Doğan başkanlığında 11 kişilik ekip, 9 günde 4 zirve ve 33 kilometre Nemrut Krater Gölü çanağı dönerek bir ilke imza attı. Dağcılar ilk olarak Van sınırları içerisinde bulunan 2537 rakımlı Artos Dağı’na tırmandılar. Daha sonra Bitlis sınırları içerisinde bulunan 2 bin 925 rakımlı Nemrut Dağı ile 4 bin 58 rakımlı Süphan Dağı’na tırmandılar. Son olarak ta ağrı sınırları içerisinde bulunan ve Türkiye’nin çatısı olarak adlandırılan 5 bin 137 rakımlı Ağrı Dağı’na tırmandılar. 9 günde 3 il 4 zirve yapan Vadi Doğa Sporları Kulübü üyeleri, 33 kilometrelik Nemrut Krater Gölü çanağı dönerek bir ilke imza attılar.


Konu ile ilgili açıklama yapan Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Doğan, 9 günde 3 il 4 zirve yaptıklarını bu zorlu tırmanışı başarıyla bitiren arkadaşlarını canı gönülden tebrik ettiğini söyledi. İlk tırmanışlarını 20-21 Ağustos tarihinde 3 bin 537 rakımlı Artos Dağı’na gerçekleştirdiklerini ifade eden Demez, “ikinci tırmanışımızı ise 22-23 Ağustos tarihinde 2 bin 925 rakımlı Nemrut Krater Gölü’ne yaptık ve 33 kilometrelik çanağı dönerek bir ilke imza attık. Üçüncü tırmanışımızı ise 24-25 Ağustos 4058 rakımlı Türkiye’nin en yüksek 3 dağı olan Süphan Dağı’na gerçekleştirdik. Son olarak ta 27-29 Ağustos Türkiye’nin en yüksek dağı olan 5 bin 137 rakıma sahip Ağrı Dağı’na tırmanışımızı gerçekleştirdik. 9 günde 4 zirve ve 33 kilometre Nemrut çanağını dönmek elbette zordu ama biz zoru başardık” dedi. “Artos Dağı etekleri kirlilikten geçilmiyor”


Başarılı ve çok güzel bir trans tırmanışı gerçekleştirdiklerini ifade eden Demez, “Mutluyuz, fakat özellikle Artos Dağı, Nemrut Krater Gölü ve Ağrı Dağı bizim bu mutluluğumuza gölge düşürmüştür. Birincisi Artos Dağı’nda bir maraton düzenlendi. Bu maraton güzel fikir, güzel düşünce. Van’ın tanıtımı için iyi bir önem arz eder. Dağcılık adına umut verici. İyi fikirler güzel olan şeyler doğru yapıldığı zaman güzel olur. Güzel fikirler doğru olmadığı zaman güzelliğini, iyiliğini yitirmiş olur. Bu maraton Van’ın tanıtımı için umut vericidir. Fakat maraton adına hiç kimsenin dağlarımızı doğamızı kirletme hakkı yoktur. Maraton güzergahında çok aşırı şekilde plastik bant şeritler, küçük çalılara, kuru otlara, yerdeki taşlara bağlandığını ve çok sayıda rüzgarın savurduğu plastik levhalar gördük. Birçoğunu toplama imkanımız oldu. Güzergahta bir çoğunu topladık ama ya bizim görmediklerimiz, rüzgarının savurup götürdükleri ve gitmediğimiz rotada neler kaldı onu da bilmiyoruz. Artos Dağı maratonu güzergah belirlemede kullanılan malzemeler sadece doğaya çöp olarak kaldı. Güzergahı belirleyen bireyler bıraktığınız çöpleri toplaması da bilin. Artos Dağı maratonu Van’ın tanıtımı için çok güzeldir Van adına Van Büyükşehir Belediyesini bu çalışmalar dan dolayı tebrik ediyoruz fakat güzergah çalışmalarında geride çok çöp bırakan bireyleri de kınıyoruz. Maraton adına dağlarımızı kirletmeyin kirletme temiz kalsın” dedi. “Şüphan Dağı’ndaki buzullar eriyor”


Nemrut Krater gölü Türkiye’nin en büyük ve dünyanın ikinci büyük krater gölü olduğunu anımsatan demez, “Nemrut Krater Gölü çöpten geçilmiyor. Yerel belediyeler görevini yapmalı ve Nemrut Krater Gölün kenarında çöpleri imha etmelidir. Nemrut Krater Gölü kenarına yapılmak istenen beton yığınları mahkeme durdurma kararı aldığı halde yıkıp yerinden kaldırılma kararı var iken hala beton yığınlarının yol kenarında durduğuna şahit olduk. Bu konuda bağlı olan kurum ve kuruluşlar bu beton yığınlarını derhal kaldırmalıdır. Nemrut Krater Gölü bakir kalmalı. Kirletmemek bozmamak bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor. Türkiye’nin en yüksek 3. dağı olan Süphan Dağı’ndaki buzullar erimiş durumda. Zirvedeki göller bir göl dışında tamamen kurmuştur. Bu da endişe vericidir” diye konuştu. “Ağrı dağı tırmanışlarında denetim yok”


Ağrı Dağı tırmanışlarının 3 gün sürdüğünü ifade eden Demez, “27 Ağustos’ta Van’dan hareket ederek aynı gün içinde 3 bin 200 kampına ulaştık. 28 Ağustos’ta 4200 kampına kamp kurduk. 29 Ağustos gecesi ise 02.00’de zirveye hareket ettik. 4 saat 5 dakika zirveye ulaşan ekibimiz yaklaşık 2 saat zirvede zaman geçirdikten sonra aynı gün içinde Van’a döndük. Ağrı Dağı sorunlar dağı haline gelmiştir. Kamp alanları çöpten geçilmiyor. Bazı gruplar kamp alanlarını parsellemiş kendilerini rehber olarak tutmayanları hakaret ediyor hatta saldırı yapılmaktadır. Birçok insan sömürülüyor. Elbette işini iyi yapan kamp sahipleri de vardır, ama genel olarak liyakatta hoşgörüden uzak bir tavır sergilenmektedir. Giden gruplar kimlerin götürdüğü, nasıl bir kayıt yapıldığı bilinmiyor. Türkiye Dağcılık Federasyonu bu konuyu gözden geçirmeli. Giden gruplar rehberler eşinle gidip gitmediği kolluk kuvvetlerince denetim altına alınmalı. Giden grupların listeleri kolluk kuvvetlerine teslim edilmeli ve dönüşlerinde teyit edilmelidir. Rehberlik konusunda deneyimsiz kişiler gruplara rehberlik etmektedir. Ara transfer işleri, kamp işleri herkes yapabilmeli. Fakat zirve tırmanışı konusunda rehberlik yapacak kişilerin mutlaka dağcı rehberinin olması gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde sorunlar daha da büyüyecektir. Ağrı Dağı Türkiye’nin çatısı. Buzullar eriyor, küresel ısınma insanlığın ve yaşamın sonu olacak. Kendi ellerimizle sonumuzu hazırlıyoruz. Aşırı sıcaklardan dolayı adı küresel ısınma dediğimiz Ağrı Dağı’ndaki buzulları yok ediyor. Ardahan tarafı olan Doğu ve Güney kısımları buzullar tamamen erimiş durumda. Dikkat edelim kendi ellerimizle sonumuzu hazırlıyoruz. Doğaya sahip çık geleceğini koru kirletme temiz kalsın” şeklinde sözlerini tamamladı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER