Gaziantep'te eğitim gören Kongo, Gana, Cezayir, Hindistan, Pakistan gibi çok sayıda ülkeden Müslüman öğrenciler Ramazan Bayramını Gaziantepli ailelerin evinde geçirdi. Bayrama Gaziantep geleneği gereği yuvarlama yemeğiyle başlayan öğrenciler, misafir oldukları evlerde Ramazan Bayramını Gaziantep kültürüyle yaşadı.
Gaziantep Üniversitesi'nde eğitim gören yabancı uyruklu Müslüman öğrenciler, Ramazan Bayramı'nı Ramazan ayı boyunca misafir oldukları evde Gaziantepli ailelerle birlikte karşıladı. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Uluslararası Öğrenci Ofisi ile Gaziantep Kent Konseyi ortaklığında düzenlenen proje çerçevesinde Gaziantepli ailelerle buluşan yabancı öğrenciler, Ramazan Bayramı'nın havasını misafir oldukları evlerde tattı. Ramazan ayı boyunca belirli aralıklarla ailelerin iftar sofrasına oturan öğrenciler, Ramazan Bayramı'nı da kendi ailelerinden uzakta Gaziantepli ailelerin evinde geçirdi.
Bayrama yuvarlamayla başladılar
Gaziantep'te bayram sabahlarının vazgeçilmez yemeği olan yuvarlama yemeği için tekrardan ailelere misafir olan öğrenciler Gaziantep'e has yuvarlama yemeğini tattı. Yuvarlama'nın ardından öğrencilere Gaziantep'e has kahke, kerebiç ve fıstıklı kurabiye ikram edilirken öğrenciler Ramazan Bayramı'nı Gaziantep geleneklerine göre kutladı.
Bu öğrencilerin belki 30 yıl sonra bile Gaziantep'te yaşadıkları bayramı anlatacaklarını söyleyen Kent Konseyi Tarih Komisyonu Başkanı Tarihçi Yazar Asım Mıhçıoğlu, “Birçok aileden güzel dönüşler oldu. Çocukların aileleri bizim Antepli aileleriyle tanışmışlar. Yani bu ilişkiler devam edecek” dedi.
“Ramazan Bayramında 200 öğrenci ailelere misafir oldu”
Gaziantep'te hısım, akraba ve komşunun dışında yabancı birilerinin sofrada oturmasının evin bereketini arttırdığına inanıldığını aktaran Mıhçıoğlu, Gaziantep Kent Konseyi ve GAÜN olarak bu projeyi hazırladıklarını belirtti. Kent Konseyi'nin diğer komisyonlarının da bu projeyi desteklediğini ifade eden Mıhçıoğlu, “Hem aileler hem de öğrenciler çok memnun oldu. Projeye yaklaşık 200 öğrenci katıldı. Ramazan boyunca 150 öğrencimiz ailelere iftara gitti. Ramazan Bayramında ailelere misafir olan öğrenci sayısı 200'e çıktı. Herkes kendi durumuna göre iftarda 3-5 öğrenci misafir etti. Bu çocukların hepsi burada yurtta kalıyorlar. Bunların aile ortamına girip aile sofrasına oturmaları gerekiyor. Hele de memleketin o kadar uzaktayken iftarda yalnız kalmamaları lazım. İçlerinde Hindistan'dan, Pakistan'dan, Orta Asya'dan gelmiş olanlar var” ifadelerine yer verdi.
“Öğrenciler şehrin kültürünü tanımalı”
Bu öğrencilerin artık Türkiye'nin diasporası olduğuna dikkat çeken Mıhçıoğlu, öğrencilerin okudukları şehre aidiyet duyacaklarını vurguladı. Öğrencilerin şehirdeki aile yapısını, ev ortamını ve yemek kültürünü de öğrenmeleri gerektiğinin altını çizen Mıhçıoğlu, “Mesela biz Ramazan Bayramına yuvarlama yemeğiyle başlarız. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Biz bugün onlara ikram ettik. Bu geleneklerimizi öğrenciler anlatmalıyız. Çünkü memleketlerine döndüklerinde bizi anlatmalılar biz unutmamalılar. Bir şeyi unutmamak için güzel hatıraların olmalı. Bu çocuklar belki 30 yıl sonra bile bizi anlatacaklar. Birçok aileden güzel dönüşler oldu. Çocukların aileleri bizim Antepli aileleriyle tanışmışlar. Yani bu ilişkiler devam edecek” diye konuştu.
“Gittiğim evdekiler bana annem gibi davrandı”
Proje çerçevesinde Mıhçıoğlu'nun evine misafir olan Cezayirli yüksek lisans öğrencisi Sümeyye ise Gazianteplileri çok sevdiğini ifade etti. İftar ve bayram ziyaretinin çok güzel geçtiğini aktaran Sümeyye, “Annemi proje öncesinde bir gece arayıp ‘3 yıldır Türkiye'deyim. Bir aileye gitmedim. O duyguyu tatmadım' demiştim. Bu yıl da nasibimde 3 aileye gitmek varmış. Çok güzel geçti. Gittiğim evdekiler bana annem gibi davrandı. Annelik duygusunu hissettim. Gaziantep mutfağı gerçekten harika. Ramazan ayında 3 kilo aldım. Yemekleri de güzeldi ama özellikle tatlıları daha güzeldi” dedi.
GAÜN'de İşletme bölümünde eğitim gören Hindistanlı Muhammed Faruk da, ailesinden uzak olduğu için yıllardır aileyle iftar yapamadığını söyledi. Bu yıl Ramazan ayında birkaç aileye gidip iftar yaptıklarını aktaran Faruk, yaşadıklarının çok güzel bir duygu olduğunu belirtti.
