Bugünkü yazısında Türkiye'nin devasa projelerinin yapılmasını sağlayan Yap/İşlet/Devret modelini değerlendiren Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, "Muhalefetin yandaş müteahhitleri zengin etmek için yapmakla suçladığı Yap/İşlet/Devret projeleri AK Parti döneminde yapılan toplam yatırımların yüzde 20’sine tekabül ediyor" bilgilerini paylaştı. Yazısında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun ‘harbi’ ve ‘hasbi’ bir tarafı olduğunu dile getiren Acet, "Çoğu kimse kendisinin bu türden özelliklerini televizyon programına telefonla katılarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘ters köşe’ yapmasıyla fark etmiş olabilir. Ama, polemiğe çekildiği zaman, geri adım atmak, sineye çekmek yerine, üstüne üstüne giden tarzıyla, İBB Başkanı İmamoğlu’nu da huzursuz ettiğini söylemeliyim" ifadelerini kullandı.
İşte Mehmet Acet'in o yazısı:
Yazının hemen başında, hafta sonu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile İstanbul’da Kanal 7’de yaptığımız Başkent Kulisi programının arka planında yaşadıklarımı biraz anlatmak isterim.
Cumartesi günü önceden verilmiş bir sözümüz olduğu için Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nin organize ettiği panele katılmak üzere bu şehirde idik.
Gaziantep’te iken, bir taraftan da İstanbul’daki hava şartlarını, uçakların kalkıp kalkmadığını takip ettim.
Normal programıma göre, Gaziantep’ten 18.00 uçağıyla Ankara’ya gelecek, 20.40 uçağıyla da İstanbul’a devam edecektim.
Ama bu mümkün olmadı.
Antep’ten İstanbul uçuşları gibi, Ankara’dan İstanbul uçuşları da Cumartesi akşamı için şiddetli kar yağışı nedeniyle iptal edilmişti.
Gaziantep dönüşü karayoluyla yola çıksam, bu ciddi bir macera anlamına gelebilirdi.
Çünkü hava raporları, Cumartesi akşamı ile Pazar sabahı arasını en riskli saatler olarak veriyordu.
Hızlıca, hızlı tren fikrine yöneldim.
Haberlere baktım, uçak seferlerinin iptali nedeniyle hızlı tren seferleri artırılmıştı.
Böyle havalarda en ideali tren yolculuğu diyordu bu haberler.
Öyle de oldu.
Sabah 7.15’te bindiğim hızlı tren, tam vaktinde İstanbul Söğütlüçeşme’ye ulaştı.
Bunları niçin yazdım?
Böyle zamanlar için İstanbulluların kulağında küpe olsun diye.
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜNÜN ÖZELLİKLERİ
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun ‘harbi’ ve ‘hasbi’ bir tarafı var.
Bir şey söyleyeceği zaman, “Hata yaparım” tedirginliğiyle değil, özgüvenle söylüyor söyleyeceğini.
Muhalefetten gelen eleştiri, suçlamalara karşı, ‘meydan okuma’ dilini iyi kullanabiliyor.
Çoğu kimse kendisinin bu türden özelliklerini televizyon programına telefonla katılarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘ters köşe’ yapmasıyla fark etmiş olabilir.
Ama, polemiğe çekildiği zaman, geri adım atmak, sineye çekmek yerine, üstüne üstüne giden tarzıyla, İBB Başkanı İmamoğlu’nu da huzursuz ettiğini söylemeliyim.
Bunlar Bakan Karaismailoğlu ile ilgili kişisel gözlemlerim.
Şimdi de yaptığım programda konuştuklarımız üzerinden bazı bilgileri paylaşayım.
Cuma günü 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak.
Köprünün özelliklerini, Bakan Karaismailoğlu’nun verdiği bilgiler üzerinden aktaralım:
“Köprümüzün kıyıdan kıyıya uzaklığı 4 bin 600 metre. Ayakları 318 metre. 100 katlı bir bina adeta. Vaktinden 1,5 yıl önce bitti. Böyle büyük projeyi 4 yılda bitiriyoruz. Çelik kabloların uzunluğu 162 bin kilometre. 177 bin ton çelik kullanıldı. 2 milyar 545 milyon Euro bunun maliyeti. Yıllık ekonomiye doğrudan katkısı 400 milyon Euro”
1915 Çanakkale Köprüsü, Türkiye’de inşa edilen ‘devasa’ projeler arasında yer alıyor.
20 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ülkenin altyapı ihtiyacı büyük ölçüde tamamlandı.
Şurası unutulmamalı:
Bu türden projeler, Türkiye’nin istikbali için gerçekten büyük anlam ifade ediyor.
Yukarıda Bakan beyin sözleri arasında bu köprüyle ilgili “Yıllık 400 milyon Euro doğrudan katkısı var” şeklinde bir ifade aktardık.
Bu ne demek?
Yakıt ve zaman tasarrufu dışında, ekonomik canlılık anlamında da bu otobanların, köprülerin ciddi katkısı oluyor.
Karaismailoğlu’nun anlattığına göre, İstanbul/İzmir otobanı ve Osmangazi Köprüsü açıldıktan sonra o güzergahta yeni çok sayıda Organize Sanayii Bölgesi inşa edilmiş, on binlerce yeni istihdam için alan açılmış.
Benzeri gelişmelerin Çanakkale Köprüsü’nün geçtiği güzergahta olması muhtemel.
Ayrıca köprü, 12 yıllık sözleşme bitiminde, devlete ait olacak.
Muhalefetin yandaş müteahhitleri zengin etmek için yapmakla suçladığı Yap/İşlet/Devret projeleri AK Parti döneminde yapılan toplam yatırımların yüzde 20’sine tekabül ediyor.
Bakan Karaismailoğlu, Yap/İşlet/Devret projelerini anlatırken, 1970’lerde bütünüyle merkezi bütçeden yapılan harcamalarla inşa edilen, eski adıyla Boğaziçi, yeni adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden örnek veriyor.
“O dönem, bu köprü inşa edilirken, bütün imkanlar burası için seferber edilince, Anadolu’ya yeterince yatırım götürülemedi” diyor.
Şu anlaşılıyor:
Hükümet, katma değeri yüksek, ekonomik sirkülasyonun güçlü olduğu yerlere kamu/özel işbirliğiyle bu köprüleri, havalimanlarını, otobanları inşa ederken, merkezi bütçeden yatırım kalemlerini büyük ölçüde Anadolu’nun ihtiyaçlarına ayırıyor.
Böylece büyük ölçüde herkese kazandıran sonuçlar ortaya çıkıyor.
ABD’de, eskiyen altyapı yatırımlarının yenilenmesi için Biden yönetiminin 500 milyar dolar bütçe ayırdığını hesaba kattığımızda, bu projelerin lüks yahut israf kategorisine girmediği anlaşılabiliyor.
Her şey bir tarafa yapılan otobanlar, duble yollar sayesinde trafik kazalarında yüzde 80 oranında azalmaların olması, 12 bin ‘canın kurtarılması’ bazı şeylerin değerinin maddi ölçümlerle yapılamayacağını gösteriyor.
Yap/İşlet/Devre projeleri üzerinde konuşurken Bakan Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı’ndan örnek veriyor.
Aktaralım:
“İstanbul havalimanı dünyanın en başarılı projelerinden biridir. 25 yıl boyunca devlete 22 milyar Euro kira geliri alacaksınız. Bir de verilen yolcu garantisinin üzerinde yolcu geldiği için oradan da para alıyoruz. Bu yıl içinde 2019 yolculuklarını yakalayacağız inşallah. Sonra artarak devem edecek.”